Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde düzenlenen bir yemekte buluşan bir grup işadamı, New York’un üzerinde yükseldiği Manhattan yarımadası üzerinde gerçekleştirilecek önemli bir proje için başlama vuruşu yaptı. Bu, Erdoğan’ın son dönemde büyük önem atfettiği bir proje. Manhattan’da okul, yurt, kütüphane ve bir mescidin bulunduğu görkemli bir külliyenin inşa edilmesini konu alıyor.
New York’ta faaliyet gösteren Turken Foundation adlı muhafazakâr bir kuruluş, son New York ziyaretinde Erdoğan’a külliye projesini anlatıp destek istemişti. Erdoğan da bu projenin hayata geçirilmesi için harekete geçti. Mayıs soyunda, Erdoğan’ın himayesinde İstanbul Fatih’te bir otelde düzenlenen yemekte yaklaşık 80 işadamı işte bu projenin finansmanı için bir araya geldi. İşadamları, soyadlarına göre alfabetik sırayla dizildiler masaya ve Erdoğan’ın çağrısı üzerine kesenin ağzını açtılar.
Yemekte hazır bulunan bir işadamının aktardığına göre, açılışı Anadolu sermayesinin önde gelen isimlerinden biri -ki bıyıklarıyla ünlü- yaptı ve 1 milyon dolar vereceğini taahhüt etti. Onu, kısa bir süre önce büyük ve önemli bir ihale ile ismini duyuran bir büyük yatırımcı izledi. Ancak bu işadamı “yemeğin ihtişamına yakışsın” diyerek rakamı 1 milyon dolardan 6 milyon dolara çıkardı.
Bu artış, bağışların artırma yöntemiyle yapıldığını sanan bazı işadamlarını ürküttü ama 6 milyon doların arkasından o rakamı geçen bir bağış olmadı. İşadamlarının büyük bir bölümü 1 milyon dolar eşiğinde taahhütte bulundular. Bu arada 300 bin ya da 400 bin TL gibi daha mütevazı bir eşikte kalan hayırseverler de oldu.Yemek bittiğinde masada Külliye için taahhüt edilen rakam 80 milyon doları aştı. Emlak imkanlarının sınırlı olduğu Manhattan’da yer bulma sorununu, projeyi gerçekleştirecek olan Turken Foundation’ın çözmesi bekleniyor. Vakfın 15 katlı bir binayı külliyeye dönüştürmeye hazırlandığı gelen bilgiler arasında. Külliye’nin onbinlerce müslümanın yaşadığı New York’ta ibadethanesi ile de önemli bir ihtiyacı karşılaması bekleniyor. Manhattan’da 8’inci cadde ile 80’inci sokağın kesiştiği noktadaki İslam Merkezi bünyesinde tek minareli bir cami var. Ancak New York’ta yaşayan Müslümanlar çoğunluk apartmanların giriş katlarındaki mescitleri kullanmak durumunda kalıyorlar.
Manhattan’daki yeni külliye projesinin tamamlanması, seçim sonrasında Türk iş dünyasının en önemli sınavlarından biri olarak beliriyor.
Bakan Avcı’nın kedisi iktidarı paylaşmadı
MİLLİ Eğitim Bakanı Prof. Nabi Avcı’nın iki tutkusu var: Kediler ve kalemler... Büyük bir kalem koleksiyonu var Avcı’nın. Bakanlığın bahçesinde yaptırdığı kulübe de 10 sokak kedisine barınak olmuş. Bu kediler içinde Avcı’nın en kıymetlisi şimdilerde 1 yaşında olan erkek Van kedisi Pamuk. Bakanlık personeli bahçedeki kedileri beslerken, Pamuk ile Nabi Avcı özel olarak ilgileniyor. Resmi kabullerin birçoğuna katılan, bakanlıkta yapılan canlı yayınların sürpriz konuğu olan Pamuk’un, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin’e faks gönderdiği esprisi bile yapılıyor. Tabii Avcı bakanlığın maskotu Pamuk’un yalnızlığına son vermek için eş arayışına da girdi.
Gelgelelim Van’dan gönderilen kedi dişi değil erkek çıkınca bütün planlar altüst oldu. Üstelik iki kedi bir türlü anlaşamadı ve sürekli karşılıklı hırlaşmalar yaşandı. Dostluk kuramayan kedileri ayırmak şart oldu. Bakan Avcı katıldığı bir canlı yayında Pamuk ile sürekli kavgaya tutuşan konuk kediyi anlatırken, “Pamuk’un arkadaşı demeye biraz zorlanıyoruz. Çünkü araları pek iyi değil” demişti. Eğitim muhabirimiz Gamze Kolcu yaptığı araştırma sonucu öğrendi ki Pamuk’un Van’dan gelen arkadaşı bakanlıkta ancak 3 ay kalabilmiş ve memleketi Van’a geri gönderilmiş. Pamuk da bakanlıktaki tahtına yeniden kurulmuş. İşin gerisinde Pamuk’un bir bakan kedisi olarak iktidarını paylaşmaya yanaşmaması yatıyor tabii.
Bürokratlar için esas maraton şimdi başlıyor
HER seçim döneminde bir Ankara klasiği olarak bürokrasi seçimden iki ay önce durur. Bürokratlar seçim sonrası yeni dönemi ve olası bakan değişikliklerini beklemeye başlar. Son seçimde de bu durum değişmedi. Bürokrasi, bir süredir seçim sonuçları için beklemede. Neredeyse hiçbir kararın altına imza atmayan bürokratlar için pazartesiden itibaren yeni bir dönem başlayacak. Seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte kurulacak yeni hükümeti bekleyecek olan bürokratların bir kısmı odalarını toplamaya başladı bile...
Çünkü bir iktidar değişikliği olmasa bile, AK Parti’deki 3 dönem kuralı nedeniyle başta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker olmak üzere birçok bakan büyük bir ihtimalle yeni kabinede olmayacak. Uzun yıllardır bu isimlerle çalışan bürokratlar da yeni dönemde müşavirlik veya yurtdışı görevlere hazırlanıyor. Bazı bürokratlarla ise yollar yeni hükümet bile beklenmeden ayrılmaya başlandı.
Ekonomi muhabirimiz Hacer Boyacıoğlu dün Resmi Gazete’yi incelerken fark etti. Seçime bir gün kala bile Resmi Gazete’de yayınlanan kararlarla, Kalkınma Bakanlığı’ndan Enerji Bakanlığı’na kadar bir dizi görevden alma ve atama kararı yayınlandı. Böylece bazı bürokratların kaderi yeni hükümet beklenmeden çizilmiş oldu.
Son bir not daha...
Bürokratların yeni dönemde dikkatle izlediği bir diğer alan da “Sektörel İzleme ve Değerlendirme Kurulu”na yapılacak atamalar. Geçen yıl Torba Yasa’ya eklenen bir hükümle, Başbakanlık bünyesinde kurulan kurula kamuda görev yapan uzman ve murakıpların muvafakatları aranmaksızın atanmalarının yolu açıldı. Seçimden önce de bazı üst kurullardan bu kurula ilk atamalar yapıldı. Ancak esas hareketlilik önümüzdeki günlerde başlayacak. Herkes seçim sonrasında Sektörel İzleme ve Değerlendirme Kurulu’na kimlerin gönderileceğini merak ediyor. Kısacası seçim bugün bitiyor ancak bürokrasi dünyasının üzerindeki bilinmezlik örtüsünün kalkması için biraz zamana ihtiyaç olacak.