Güncelleme Tarihi:
Atatürk'ün emriyle 16 Şubat 1925'te “Türk Tayyare Cemiyeti” olarak kurulan, bugünkü adını 1935'te alan THK, sivil ve askeri havacılığın ilerlemesi için önemli adımlar attı.
Kuruluş amacı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nde havacılık sanayisi kurmak, havacılığın önemini anlatmak, askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak, bunlar için gerekli olan araç gereci hazırlamak ve personel yetiştirmek olarak belirlenen THK, amaçları doğrultusunda birçok farklı alanda etkinliklerini sürdürüyor.
GENÇ CUMHURİYET HAVACILIKLA TANIŞIYOR
“Uçan bir Türk gençliği yaratmayı” kendine ilke edinen Kurum, bu yoldaki ilk adımını, 23 Nisan 1926'da teknik personel eğitilmesi amacıyla “Tayyare Makinist Mektebi”ni açarak attı.
Alman Junkers Tayyare Fabrikasıyla yapılan iş birliği sonucu kurulan Kayseri Uçak Fabrikasında 1927'de Junkers lisansıyla A-19 ve A-20 uçakları üretildi.
Türk Hava Kurumu, aynı yıl Uluslararası Havacılık Federasyonuna (FAI) başvurdu, tam üyelik 1929'da gerçekleşti.
Pilot Vecihi Hürkuş, kendi atölyesinde ürettiği uçakla 1931 yılında Ankara'dan havalanarak küçük bir Türkiye turu yaptı.
Yurt dışında eğitim gören mühendislerden Selahattin Reşit Bey ve ekibi, 1932'de motor ve pervanesi dışında tüm parçaları Türk malı olan ilk ulusal tipteki uçağın prototipini üretti.
Atatürk'ün manevi kızı ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen'in de aralarında bulunduğu birçok havacı yetiştiren Türkkuşu, 3 Mayıs 1935'te kuruldu.
Paraşüt, planör, motorlu uçuş ve model uçak okulları, 10 Temmuz 1936'da hizmete giren İnönü Planör Kampı, 1937'de açılan Etimesgut Motorlu Uçuş Kampı ve aynı yıl yapılan Ankara ve İzmir Paraşüt kulelerinde sürdürülen eğitimler, gençlere havacılık tutkusunu aşıladı.
Türkkuşu öğretmenlerinden pilot Ali Yıldız, 12 Haziran 1938 günü 14 saat 20 dakika süren bir planör uçuşuyla dünya rekoru kırdı. Öğrencisi Ziya Aydoğan, THK'nın İnönü Eğitim Merkezi'nden Kayseri'ye planörle uçtu.
THK'nın planör ihtiyacını karşılayan Akköprü Atölyesi 1940 yılının sonunda fabrika haline getirildi ve burada İngiliz Miles Magister eğitim uçaklarının seri montajına başlandı. 1939-1941 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığının da isteğiyle Etimesgut Uçak Fabrikası kuruldu.
Zaman içinde gelirleri azalan ve üretime yönelik faaliyetleri durdurulan THK, havacılık alanındaki eğitimlerini sürdürdü. Her yıl yaklaşık 4 bin genç kurslar sayesinde paraşütle atlamayı, planör, yamaç paraşütü ve balonla uçmayı, model uçak yapmayı öğrendi.
Yangın söndürme, zirai ilaçlama, hasta ve özellikle organ nakillerinde kullanılan uçaklarıyla THK, hayati noktalarda da hizmetlerine devam etti.
“TÜRKİYE'Yİ TÜRKİYE YAPAN KURUMLARDAN BİRİYİZ”
Soruları yanıtlayan Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Emekli Hava Pilot Tümgeneral Yusuf Güngör,ülkeyi ülke, Türkiye'yi Türkiye yapan kurum, kuruluş ve anlayışlar olduğunu belirterek, “Bunlardan bir tanesi de Türk Hava Kurumudur. Bugün güçlü bir hava kuvvetlerinin, saygın bir sivil havacılığın olmasını sağlayan anlayışı yerleştiren bu kurumdur. Bu anlayış yerleştiği için Türk milleti havacı olabilmiştir” diye konuştu.
THK'nın amacının, gökyüzünü, atmosferi ve uzayı ülke menfaatleri doğrultusunda en etkili şekilde kullanabilecek bir anlayış yaratmak olduğunu ifade eden Güngör, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün etrafımızda bizden çok daha zengin, refah düzeyi çok daha yüksek ülkeler var. Onların da hava kuvvetleri, onların da uçakları var ama gerçek koşullarla karşılaştıklarında, özellikle askeri alanda o uçakları kendi pilotları uçuramıyor, dışarıdan gelen pilotlar uçuruyor. Neden? Çünkü onlar, THK benzeri bir kurumları olmadığı için havacı olamamışlar.”
THK'nın sadece kurban derileriyle anılmaması gerektiğini dile getiren Güngör, kurumun kurban derisi kavgasına itilmesini istemediklerini, devletin verdiği görevi yaptıklarını kaydetti.
“Stratejik bir malzeme olan deriler değerlendirilsin diye biz bu işi yapıyoruz” diyen Güngör, topladıkları derilerin 5 kuruma dağıtıldığını hatırlattı. THK'ya kalan yüzde 40'lık payla havacılık faaliyetlerine para ayıramadıklarını kaydeden Güngör, bu paranın derilerin toplanması için oluşturulan örgütlenmenin giderlerini ancak karşıladığını söyledi.
“AMAÇ, DAHA FAZLA GENCE HAVACILIK EĞİTİMİ VERMEK”
Güngör, daha fazla Türk gencine eğitim verebilmek amacıyla, düşen gelirler karşısında havacılıktan para kazanmanın yollarını aradıklarını belirtti. “Hava taksi” uygulamasından, sportif havacılık ile ilgili araçlardan ve bunlar için düzenlenen kurslara kadar farklı etkinlik alanlarından elde edilen gelirin yine havacılık eğitimine döndüğünü söyleyen Güngör, kurumun ticari faaliyetlerinin zaman zaman eleştirildiğini kaydederek, bunun tüzüklerinde yer alan yasal bir yol olduğunu sözlerine anlattı.
Kurslarla yılda 4 bin gence ulaştıklarını ifade eden Güngör, önümüzdeki 5 yıl içinde 10 bin çocuğa ulaşmak ve onlara ücretsiz kurs verebilmek istediklerini bildirdi. Güngör, şöyle konuştu:
“Biz bunu başarır, her geçen gün daha çok çocuğa kurs verebilirsek, bu ülkenin gökyüzü o kadar iyi kullanılacak. Çünkü bugün çocuk olanların hepsi büyüyecek, farklı meslekler edinecek, farklı kademelere gelecekler. Havacılık hiçbir alandan soyutlanamaz, birçok alanla iç içedir. O kadar hayatımıza girmiştir ki bugün üzerimizde taşıdığımız birçok cihaz havacılığın yan ürünüdür, havacılıktan kaynaklanmıştır. Havacılık yüksek teknolojinin bir sıçrama tahtasıdır. Bundan bu ülkenin insanlarını mahrum bırakamayız”
82. YIL KUTLAMASI
THK'nın 82. kuruluş yıl dönümü, Ankara Resim Heykel Müzesi'nde yarın düzenlenecek törenle kutlanacak.
Sinevizyon gösterisiyle başlayacak törende, Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Yusuf Güngör'ün konuşmasının ardından havacılığa destek verenler ödüllendirilecek.