Türk gazetecilere ateÅŸ: 2 yaralı

Silopi'deki Hac Konaklama Tesisleri'nde ilk sağlık müdahalesi yapılacak olan gazeteciler, buradan karayoluyla Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürülecek.

Olay, dün öğle saatlerinde meydana geldi. Musul'da bulunan bir grup gazeteci, kentteki hastanede bulunan yaralılarla görüşmek üzere 2 otomobille yola çıktı. Hastane yakınlarında Baas Partisi milisi olduğu belirtilen ve hastane ile çevresinde yağmayı önlemek istedikleri öne sürülen bir grup silahlı, gazetecilerin bulunduğu araçları taradı.

Gazetecilerin araçları delik deşik olurken, Sky Türk televizyonu muhabiri Kemal Batur elinden, kameraman Mesut Gengeç başından yaralandı. Aracın ön tarafında bulunan diğer gazeteciler Sky Türk muhabiri Serdar Akinan, Radikal gazetesi muhabiri Ahmet Şık ile Vatan gazetesi muhabiri İlker Akgüngör ise yara almadan kurtuldu. Aynı konvoyda bulunan Türk gazetecilerden Akşam Gazetesi Muhabiri Nevzat Bingöl, olayı anlatırken şöyle dedi:

"Musul'daki hastanede yaralılar olduğu söyleniyordu. Haber yapmak üzere giderken, Saddam'a bağlı güçlerin saldırısına uğradık. Yolda barikat kurmuşlardı. Bir anda peşpeşe ateş ettiler. Yüzlerce mermi sıktılar. Bu saldırıda ölü olmaması bir mucize. Cehennemi yaşadık, ölümü hissettik. Yaralı arkadaşlarımızı alarak Erbil'deki hastaneye götürdük. Çok sayıda peşmergenin de bu saldırıda yaralandığını gördük."

Gazeteci Kemal Batur'un iki parmağının koptuğu belirtilirken, Mesut Gengeç'in başına şarapnel parçası isabet ettiği ifade edildi. Baturïun mikrocerrahi imkanı bulunmaması nedeniyle kopan parmaklarının dikilemediği, Gengeç'in ise başına isabet eden şarapnel parçasının çıkartılması için tıbbi müdahale yapıldığı belirtildi.

ÇELİK YELEK SAYESİNDE KURTULDUK

Yaralanan gazetecilerden SKY Türk kameramanı Mesut Gengeç, çelik yelek sayesinde kurtulduklarını söyledi.

Muhabir Kemal Batur ile Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yapan Gengeç, bazı yaralıların görüntülerini çekmeleri için bir grup Arap tarafından otelden alındıklarını belirtti. Gengeç, olayı şöyle anlattı:

''Musul'un dışına geldiÄŸimizde burada birçok kontrol noktası vardı. Saddam Hüseyin yanlısı milislerin bulunduÄŸunu gördük. Durumun tehlikeli olduÄŸunu farkettik. Ayrılmak istediÄŸimizi söyledik. Ancak, bu sırada ön ve arkadan ateÅŸ edildi.Â

Araçta 5 kişiydik. Bana bir kurşun isabet etti, göğsüme isabet ettiğini hissettim. Ama, çelik yelek vardı. Diğer kurşun başımı sıyırdı. Araca 9-10 kurşun isabet etti. Arkadaşımın baş ve işaret parmakları koptu. Sağdan, soldan, her taraftan ateş ediliyordu. O sırada ben çekim yapmaya devam ediyordum. Bizim kurtulmamız, çelik yeleklerin sayesinde oldu.''

Muhabir Kemal Batur ise gittikleri bölgede herkesin silahlı olduÄŸunu, Saddam Hüseyin'in milislerinin bulunduÄŸu bölgeden bir an önce çıkmaya çalıştıklarını kaydetti. Batur, ''Oradan çıkmaya çalışırken hareketlendiÄŸimiz anda Saddam Hüseyin'in milislerinin denetiminde olan bölgede her taraftan ateÅŸ etmeye baÅŸladılar. Biz, arabada hemen başımızı eÄŸdik. Daha sonra arabamız bir yere çarptı. Ondan sonra ateÅŸ kesildi'' dedi.Â

DİĞER GAZETECİLER ANLATIYOR

Vatan gazetesi muhabiri İlker Akgüngör, hastaneye yaklaşırken silahlı kişiler gördüklerini, kısa süre sonra Sky Türk ve Show TV ekibini taşıyan öndeki otomobilin panik yaparak kaçtığını gördüklerini söyledi.

Akgüngör, ''Öndeki aracın paniğini gören bizim şoför geri kaçtı. Üstümüze gelen Iraklı güçler şehri yağmalamaya gelenleri önlemek isteyenlerdi. Hastaneyi saran 13-14 kişilik güvenlik grubu oluşturulmuş'' dedi. Saldırı sonunda hastaneye yeniden girdiklerini kaydeden Akgüngör, ''Hastanedeki durum felaketti. 8-10 ceset vardı'' dedi.

Radikal gazetesi muhabiri Ahmet Şık, saldırganların hangi gruba ait olduğunu bilemediğini ancak, bunların yağmayı önlemek isteyen Musullular olduğuna inandığını anlattı. Şık, dün yeniden Musul'a girdiklerini belirterek şunları anlattı:

''Peşmergeler kentin belli yerlerini tutmuştu. Sürekli silah, patlama sesi duyuyorduk. Musullular yanımıza geldi, Kürtler ve ABD'lileri istemediklerini, talan ve yağmanın durması gerektiğini, hatta Saddam Hüseyin'i istediklerini söylediler. Bu arada bir grup yağmacının hastaneye kaldırıldığını ve aralarında ölenler olduğunu söylediler. Bunun üzerine hastaneye gitmeye karar verdik.

Sky Türk, Show TV ekibi önümüzdeydi. Silah sesleri duyduk, ardından 'Kaçın dediler' şoförün uyanıklığı sayesinde bir sokağa girip durduk. Gelen silahlı grubu görünce çıkıp gazeteci olduğumuzu anlattık. Hastaneye girmemize izin verdiler. Hastanede hiç bir şey yoktu. Ambülansların bile götürüldüğü söyleniyordu. Sürekli ceset taşınıyordu. Hastane çevresinde sadece birkaç ABD askeri bulunuyordu. Çok sayıda kontrol noktasi vardı. Musul'da hiçbir şekilde denetim yok.''