Türk edebiyatı yasta

Güncelleme Tarihi:

Türk edebiyatı yasta
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2025 07:00

Türk edebiyatının büyük ustası yazar Selim İleri dün İstanbul’da 75 yaşında hayatını kaybetti. Selim İleri için yarın Atatürk Kültür Merkezi’nde devlet töreni düzenlenecek.

Haberin Devamı

Türk edebiyatı büyük bir ustasını, yaşayan belleğini ve insan ilişkileri kuyumcusunu kaybetti. Uzun süredir sağlık sorunları ile mücadele eden 75 yaşındaki yazar, dün İstanbul’da yeniden rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İleri için cuma saat 10.30’da Atatürk Kültür Merkezi’nde devlet töreni düzenlenecek. Ardından cuma namazını takiben Vaniköy Camisi’nden kalkacak cenaze, Sahrayıcedid Mezarlığı’na defnedilecek. Yazar İleri bir vefa abidesiydi, kendinden önce gelen ustaları büyük bir vefa duygusuyla bıkmadan usanmadan yazmış, unutulmamaları için elinden geleni yapmıştı. Bu anlamda Türk edebiyatının, tiyatrosunun ve kültürünün sisifosu gibiydi. Bir ‘incelikler toplamıydı’, hem hayatı hem yazdıklarıyla. 30 Nisan 1949’da daha sonra pek çok kitabında döne döne anlatacağı Kadıköy Moda’da doğdu. Çocukluğunun envayi çeşit, renk renk çiçeklerini ilk orada seyretti, bahçeleri içine çekti.

Haberin Devamı

CUMARTESİ YALNIZLIĞI İLE BAŞLADI

Edebiyat tutkusunun da başladığı Cihangir’de ilkokuldan sonra ortaokula Galatasaray Lisesi’nde yatılı olarak başlasa da liseyi Atatürk Erkek Lisesi’nde tamamladı. Bu okulun hayatında çok önemli bir yeri oldu. Fransızca öğretmeni, çevirmen ve denemeci Vedat Günyol ile edebiyat öğretmeni yazar Rauf Mutluay ile yolları burada kesişmişti. Her iki isim İleri’nin edebiyat yolunu aydınlatan işaret fişekleri olmuştu.

İlk öykü kitabı ‘Cumartesi Yalnızlığı’ yayımlandığında henüz 19 yaşındaydı Selim İleri. Babasına adadığı kitabın yayımlanması yine hocaları sayesinde olmuştu. İlk baskının arka kapağındaki yazı sonraki yıllarda yürüyeceği edebiyat yolculuğunun ipuçlarını veriyordu: “Yazar: Selim İleri. Doğumu 1949. İstanbul Hukuk Fakültesi’nde öğrenci. On yıldır okuyup yazıyor. Elinden ilk tutan Vedat Günyol. Bugüne dek değer vereni pek çıkmadı. Yayımlanan ilk kitabı bu.

Amacı: Daha eşitliksever, daha insancıl, daha duygusal bir yeryuvarlağa ulaşmak için çektiği bunalımı - varsa eğer- duyanlarla paylaşmak.”

USTALARIN ELİNİ HİÇ BIRAKMADI

Sonrasında değer vereni çok oldu Selim İleri’nin ve o bunun için çok çalıştı. Romanlar, hikayeler, film senaryoları, oyunlar, gazetelerde, dergilerde köşe yazıları yazdı. Popüler kültürün küçümsendiği bir entelektüel ortamda ve dönemde hiç çekinmeden kalem oynattı. Yayımlanmayan ilk öyküsünü Peride Celal’in etkisinde yazmıştı. Yayımlanan ikinci kitabı yine Peride Celal etkisinde yazdığı Pastırma Yazı oldu. Bu kendinden önceki yazarlarla kurduğu o tutkulu bağın habercisiydi. Çocukluğundan beri romanların karasevdalısı, Reşat Nuri Güntekin’den Abdülhak Şinasi Hisar’a, Halid Ziya Uşaklıgil’den Halide Edip Adıvar’a, Muazzez Tahsin Berkand’dan Kerime Nadir’e, Şukufe Nihal’den Attila İlhan’a ustaların elini hiç bırakmadı.

Haberin Devamı

BEYOĞLU’NDAN MODA’YA BİR İSTANBUL YAZARIYDI

Bir İstanbul yazarıydı Selim İleri. Eserlerinde doğup büyüdüğü şehir İstanbul’un özel bir yeri vardı. İmparatorluktan Cumhuriyet’e kentin kültürel ve sosyal değişimlerini, insan ilişkilerini tüm detaylarıyla edebiyatına getirmişti. İstanbul İlk Romanımda Leylak, İstanbul Mayısta Bir Akşamdı, İstanbul’un Sandık Odası, İstanbul’un tramvayları Dan Dan… Yaşadığım İstanbul, İstanbul Seni Unutmadım adlı eserlerinde İleri, okurlarını doğup büyüdüğü, yaşadığı İstanbul’dan romanlarda, şarkılarda kalan İstanbul’a adeta büyülü bir yolculuğa çıkarıyor.

Türk edebiyatı yasta


SİNEMA VE TİYATRODA DA İMZASI VAR

Haberin Devamı

1970’lerin başında tanıştığı Halit Refiğ’in etkisiyle senaryolarıyla sinemaya da katkı sağlamaya başladı. 1971’de Cennetin Kapısı adlı ilk senaryosunu yazdı. Bu uyarlama Zeki Ökten tarafından Kadın Yapar adıyla filme çevrildi. İlk özgün senaryosu Bir Demet Menekşe adını taşıyordu. 1973’te Destan Gönüller adıyla ilk romanı yayımlandı. Dostlukların Son Günü adlı öykü kitabı 1975’te yayımlanmasının ardından 1976’da Sait Faik Hikâye Armağanı kazandı. Attilâ İlhan’ın teşvikiyle yazdığı Her Gece Bodrum büyük bir ilgi gördü. Halikarnas Balıkçısı’ndan sonra farklı bir zümrenin Bodrum’unu anlatıyordu İleri. Kitap1977’de Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazandı.

Haberin Devamı

1981’de yazdığı Kırık Bir Aşk Hikâyesi senaryosunun filme çevrilmesiyle 1982’de Sinema Yazarlar Birliği tarafından yılın en iyi senaryosu ödülüne layık görüldü. Ardından Seni Kalbime Göndüm ve Göl filmlerinin senaryolarını yazdı.

1990’larda İleri, tiyatro oyunları yazdı. Cahide Sonku’nun hayatından uyarlama olan Cahide, Ölüm ve Elmas oyunlarını kaleme aldı. 1998’de sahnelenen Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek oyunuyla Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü’nü aldığı Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın’ı 1991’de yayımladı. Nahit Sırrı Örik’in Kıskanmak (1946) adlı romanından yola çıkarak yazdığı Cemil Şevket Bey/Aynalı Dolaba İki El Revolver 1997’de yayımlanırken 1999’da Ada, Her Yalnızlık Gibi, 2000’de Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin ve 2001 yılında Bu Yaz, Ayrılığın İlk Yazı Olacak’ı yayımlandı ve roman 2002’de Orhan Kemal Roman Ödülü kazandı.

Haberin Devamı

2012 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. 2021 yılında Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü alan Selim İleri, törenin ertesi günü rahatsızlanmış ve yüksek tansiyona bağlı beyin embolisi teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı. O dönem yaşadıklarını Burcu Aktaş’la yaptığı Düşüşten Sonra kitabında anlatan Selim İleri’nin son romanı Yalnız Evler Soğuk Olur geçen yıl yayımlanmıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!