Türk dostu Fransız vekil: Sarkozy’nin 5 saatini Hollande unutturmalı

Fransa ve Türkiye ilişkileri ısınıyor mu? Cumhurbaşkanı François Hollande, iki ülke arasında “yeni bir sayfa açmak istediğini” açıkça söyledi. Fransa Dışişleri Bakanlığı, AB müzakerelerinde tıkadıkları beş başlıktan ikisinden çekincesini kaldırmaya hazırlanıyor. Fransa’dan asıl beklenen Sarkozy’nin hafızalara kazınan “5 saatlik ziyaretini” unutturacak altın adım. O da Hollande’ın Başbakan Erdoğan’a verdiği Türkiye ziyareti sözü. Fransa Meclisi Türk-Fransız Dostluk Grubu Başkanı Sosyalist Partili (PS) Christophe Bouillon, “Türkiye’de Sayın Hollande’dan büyük beklenti var. Hollande 2013’te Türkiye’ye gitmeli, bu beklentileri boşa çıkarmamalı” dedi. Bouillon ile Meclis’te ‘Fransa-Türkiye yakınlaşmasını’ konuştuk.

Neden bu zor Başkanlığa talip oldunuz?
2007 ve 2012’de Başkan Yardımcısı’ydım. Türkiye’ye sık sık gittim geldim. Rouen yakınlarında bir beldenin belediye başkanıyım. Ve bölgemde çok Türk yaşıyor. Onların sayesinde Trabzon’u, Samsun’u, Karadeniz’i tanıdım. Gaziantep’ten gelen Türkler de var. Onlar beni festivallerine ve düğünlerine davet ettiler. Ben de gittim. Rouen Üniversitesi Rektörü Cafer Özkul yakın dostum ve kendisiyle uzun uzun Türkiye’yi tartışıyoruz. Özetle, Türkiye ile yakın bir ilişkim var.

Fransa gibi ikili ilişkilerin zor olduğu bir ülkede Türk Dostluk Grubu başkanı olmak zor mu?
Hayır. Grup olarak 75 üyemiz var. Her partiden milletvekili var. Üye sayısı da bir önceki gruba göre daha fazla. Yani zannedildiği gibi ilişkilerin soğuması milletvekillerinin ilgisini azaltmadı. Bugün milletvekilleri Türkiye ile daha fazla ilgileniyor. Birçok milletvekili Türkiye ile ilişkilere önem veriyor. İkili ilişkilerimizin Ermeni sorunu, AB üyeliği gibi artık hepimizin bildiği sorunlara kilitlenmesini istemiyoruz. Zaman zaman bana bazı baskılar talepler geliyor tabii.

Ne tür baskılar?
Mesela Paris’te öldürülen üç PKK’lı kadınla ilgili açıklama yapmamız isteniyor. Cezaevindeki gazetecilerle ilgili reaksiyon göstermemiz isteniyor. Konuyla ilgili Türk yöneticileri açıklama yaptığında reaksiyon göstermemizi istiyorlar vs. Bugün biliyorsunuz, e-postalar alıyoruz.  Doğrudan talepler geliyor. Ama rolleri karıştırmamak lazım. Cinayetlerle ilgili elimizde bilgi yok, soruşturma sürüyor. Zaten açıklama yapamayız. Türk-Fransız Dostluk Grubu’nun başkanının rolü de bu değil. Ben Türk ve Fransız milletvekillerinin ilişkilerini güçlendirmek için buradayım.

Geçtiğimiz ay üç PKK’lı kadının öldürülmesi Meclis’e nasıl yansıdı?
Bu olay karşısında pek çok vekil etkilendi. Ben tanımıyordum ama Sosyalist Parti’de, Kürt sorunu ile ilgilenenler ölenleri tanıyordu. Paris’in ortasında böylesine bir cinayet kabul edilemez tabii. Tam da Bakan Nicole Bricq ile Türkiye’ye gidiyordum. Ve açık söyleyeyim bu olayın ilişkilere zarar veren yeni bir olay olmasından korktum. Fakat korkulan olmadı. Umarım cinayet hızla aydınlatılır.

İNKAR YASASI
Milletvekili Valerie Boyer’nin yeniden teklif verdiği üç yasadan birisi reddedildi. İnkar Yasası hala parlamentonun gündeminde mi?
Bugün bir Anayasa Konseyi kararı var. Ben de bu yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüren imzacılardan birisiydim. Fransa içinde, bu yasaların gündeme gelmesi tamamiyle seçim kaygılarından. İkincisi ben hafıza yasalarına karşıyım. Biz tarihi yargılamak istemiyoruz.

Mensubu olduğunuz Sosyalist Parti de bu görüş mü hakim?
PS içinde de önemli sayıda milletvekili benim gibi düşünüyor. Yasanın Anayasa Konseyi’ne götürülmesi için çok sayıda PS’li vekil de imza attı. Sadece seçim kaygılarıyla bunu getiren çok az sayıda milletvekili oylama günü Genel Kurul’daydı. Hem sağ, hem sol bu konuda bölünmüş durumda ve milletvekilleri bu tür yasalardan rahatsız. Bu yasa anayasaya uygun değil. Ayrıca bugün bunu getirmek için hiçbir aciliyet yok. İnsanlar bizden, ekonomiyle, sosyal sorunlarla ilgilenmemizi istiyorlar. Fransa, hem Türkiye’nin hem de Ermenistan’ın dostu olmalı. İkide bir bu yasayı gündeme getirmek, Türkiye Ermenistan ilişkilerini de kolaylaştırmıyor. Biz tıkayan değil kolaylaştıran olmalıyız.

Bu konuda yeniden baskılar gelirse?
Şimdi Türkler de bize “Madem size baskı yapanı dinliyorsunuz. Biz de oylarımızla politik baskı yapacağız” diyorlar. Ama bunların ikisi de doğru değil. Fransız milletvekillerinin kararları, komünoter baskı ve seçim kaygılarıyla alınmamalı. Bakın bütün baskılara rağmen, milletvekilleri bu yasaya karşı direndi, iktidarın bütün gücüyle kendisini koymasına rağmen vekiller baskıya boyun eğmedi. Hiç kolay bir karar değildi. Her partiden milletvekili isyan etti. Fransa’da insan hakları geleneği çok güçlü. Ama bu konuda, Türkler ve Ermeniler tartışmalı. Türkiye’de bu konuda gerçek bir mücadele sürüyor. Bana göre, Türkiye’de yasalarla bu konunun serbestçe tartışılmasını garanti altına almak, burada yasaklamaktan daha anlamlı bir mücadele olacaktır.

 “AB ADIMLARI OLUMLU AMA YETMEZ”
Türkiye’de Hollande dönemine ilişkin önemli bir beklenti var. Hollande “yeni bir sayfa” önerisinde samimi mi?
Geçen yıl beş kez İstanbul’a gittim. Ve Türk dostlarımızın hepsinde ortak bir görüş var. Sarkozy dönemi çok kötüydü, Hollande döneminden çok büyük bir beklenti var. Bu beklentiyi boşa çıkarmak çok büyük bir hata olur.  Orada Türkiye ve Fransa’nın dostu aracıları da dinledim. Herkes Hollande’ın gitmesini çok güçlü bir şekilde gerekli görüyor. Hala Sarkozy’nin beş saatlik ziyaretinin kötü anıları var. Mitterrand’dan beri Fransa’dan Türkiye’ye büyük bir ziyaret olmamış. Şimdi Hollande’ın takvimi hayli yüklü. Mali operasyonu, sosyal sorunlar... Fransa’nın AB konusunda atacağını söylediği adımlar olumlu. Ama yetmez. 2014’te her iki tarafta seçimler var. 2013 Türkiye’ye gitmek için doğru yıl. Bu bir fırsat penceresi. Türkiye ile ilişkileri yakınlaştırmak istiyorsak, 2013 doğru zaman. Bu gezi önemli bir pencere açacak.

Dostluk Grubu olarak 2013 projeleriniz neler?
TBMM Dostluk Grubu mensubu milletvekillerini davet etmek için burada Meclis Başkanlığı’na yazdık. Sanıyorum yakında TBMM’ye resmi davetiye gidecektir. Ayrıca burada Türkiye konulu toplantılarımız olacak.