Güncelleme Tarihi:
ABD'de yaşayan Türk doktor Kutluk Oktay kanserli kadınların alınan yumurtalıklarını başka organlara da nakletmeyi başararak, binlerce hastaya umut oldu. Dr. Kutluk Oktay, bu konudaki ilk denemelerin başarıyla sonuçlandığını ve iki Amerikalı kadının kollarına nakledilen yumurtalıklarının yumurta ürettiğini açıkladı.
New York'taki Cornell Üniversite Hastanesi doktorlarından Oktay ile İngiliz kısırlık tedavisi uzmanı Dr. Roger Gosden tarafından geliştirilen teknikle ilgili ilk denemelerin sonucu, Oktay tarafından California'da yapılan bir kongrede tıp dünyasına duyuruldu.
"İmkansızı başaran" Türk Dr. Oktay'ın kadın yumurtalıklarının nakliyle ilgili çalışması öncelikle genç yaşta kanser tedavisi görmek zorunda kalan ve bu yüzden de doğurganlıklarını yitirme tehlikesiyle yüzyüze gelen kadınların anne olma şanslarının yaşatılmasını hedefliyor.
Bu tür kadınlarda vücudun tedavi sonrasında doğurganlığı sağlayan östrojen ve projesteron hormonlarından mahrum kaldığına dikkat çekilirken, Dr Oktay'ın geliştirdiği teknikle tedavi öncesi alınan yumurtalıkların, daha sonra kadının koluna nakledilmesinin ve burada üretimini sürdürmesinin sorunu ortadan kaldırdığına işaret ediliyor.
İKİ BAŞARILI DENEME
Tekniğin ilk denemeleri iki Amerikalı kadın üzerinde yapıldı ve başarıyla sonuçlandı. Yumurtalıkları bulundukları yerden alınıp kollarına nakledilen her iki kadının vücutlarının da başarıyla yumurtaürettiği ve kollardan alınan bu yumurtaların dondurularak depolandığı,Dr. Kutluk Oktay tarafından tıp dünyasına açıklandı.
Teknik, yumurtalıkların kadının vücudundan alınmasıyla başlıyor. Alınan yumurtalıklar, hastanın ihtiyacına göre ya hemen koluna naklediliyor, ya da ilerde bu işlem yapılmak üzere donduruluyor. Yumurtalığın vücuda nakline karar verildiğinde yapılan ilk iş ise, bu organı 300 milimetreye 5 milimetre ebatlarında doğramak oluyor. Yaklaşık dörde bölünün yumurtalık daha sonra enjektörle derinin bir-iki santimetre altına yerleştiriliyor.
Daha sonra hastanın vücudu hormon bombalarıyla iki ay süresince destekleniyor. Bu süre sonunda koldaki yumurtalık, yumurta üretmeye başlıyor. Yumurtanın belli bir olgunluğa ulaşmasının ardından da özel bir emici enjektör kullanılarak yumurta koldan alınıyor ve kısırlık tedavisinde olduğu gibi labratuvar koşullarında döllenerek kullanılıyor. Yumurtanın hemen kullanılması gibi, dondurularak saklanması ve istendiğinde kullanılması da imkan dahilinde.
KOLUNDAN YUMURTLAYAN İLK KADIN
Dr. Oktay'ın açıklamalarına göre, tekniğin denendiği kadınlardan ilki 35 yaşında kanser tedavisi görmekte olan bir hastaydı. Hasta yumurtalık naklinin ardından bir süre hormonlarla desteklendikten sonra yumurta üretimine başladı.
Hasta, California'daki konferansa da katılarak kolunda yumurta üretimini sağlayan bölgeyi tıp otoritelerine gösterdi. Hastanın kansertedavisindeki başarı şansının artırılması amacıyla rahminin de alındığı belirtilirken, bu kişinin anne olabilmek için kendi yumurtasıve eşinin spermiyle meydana gelen embriyoyu bir taşıyıcı anneye vereceği açıklandı.
Adı açıklanmayan bu hastanın, günlük yaşamının kolundaki yumurta üretiminden hiç etkilenmediğini anlattığına da dikkat çekilirken, dünyanın kolundan yumurtlayan ilk kadınının "ayın belli günlerinde kolum biraz daha fazla şişiyor ama, bunun hiçbir rahatsızlık verdiğinisöyleyemem" dediği belirtildi.
Hastanın rahmi ve yumurtalıkları alınmadan önce yaşadığı regl dönemi semptomlarını aynen kolundaki yumurtlama dönemlerinde de yaşadığına dikkat çekildi.
Aynı denemeyi başarıyla yaşayan diğer hastanın ise 30'lu yaşlarında bulunduğu, bu hastanın da kistler yüzünden yumurtalıklarınıaldırtmak zorunda kaldığı ve şu anda kolunda yumurta üretiminin başarıyla sağlandığı açıklandı.
Bir diğer hasta ise yine 30'lu yaşlarda ve tedavisinin erken safhasında bulunuyor. Ancak Dr. Oktay, bu hastada da başarılı sonuçlaralacaklarından emin.
MENAPOZ DA TARİHE KARIŞIYOR
Tekniğin kanser hastaları dışında yaşamının geç safhalarında anne olmayı planlayan kadınlarca da kullanılabileceğini belirten Dr. KutlukOktay, 25 yaşında bir kadının yumurtalığından alınacak bir hücrenin dondurularak saklanabileceğini ve 20-25 yıl sonra kullanılabileceğini öne sürdü.
Oktay'a göre bu yöntem, yumurtalığın tümünü almak gibi riskli bir operasyon da olmayacak, Teoride bu yöntemin de işleyeceğini düşündüklerini belirten Dr. Oktay, bunun anlamının da kadınlarda bellibir yaştan sonra duran yumurta üretiminin yani menapozun etkilerinin tarihe karışacağını müjdeledi.