Güncelleme Tarihi:
Gürcistan karasularında avlandıkları gerekçesiyle yaklaşık 5 ay önce tutuklanan ve önceki gece serbest bırakılan 3 Türk balıkçı teknesinin kaptan ve mürettebatı, bu sabah Rize’nin Çayeli ilçesi limanına geldi. Kaçakçılık, ülke bütünlüğünü bölmek ve teröristlikle suçlandıklarını anlatan kaptanlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girerek kendilerini kurtardığını söyledi.
Rize Liman Başkanlığı’na bağlı ‘Süver-2’ teknesinin kaptanı Medet Kasarcı, ‘Kaptan Hilmi 53’ teknesinin kaptanı Nihat Kasarcı ve Samsun Liman başkanığına bağlı ‘Behzat Kaptan’ isimli balıkçı teknesinin kaptanı Murat İlker, 25 Şubat 2006 günü hamsi avladıkları sırada Gürcistan kıta sahanlığını ihlal ettikleri gerekçesiyle bu ülkenin sahil güvenlik ekipleri tarafından yakalandı. 5 aydır Poti’de tutuklu bulunan balıkçı tekneleri ve mürettebatı, 3 gün önce çıkartıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Önceki gün Hopa’ya gelen tekneler ve mürettebat burada gerekli işlemleri yaptırdıktan sonra bu sabah Çayeli Limanı’na giriş yaptı.
TERÖR SUÇLAMASI
Süver-2 teknesinin kaptanı Medet Kasarcı, “Kıta sahanlığını ihlal ettiğimiz gerekçesiyle Poti Sahil Güvenlik ekipleri bizi zorla alıkoydu. Teknemizde sadece hamsi olmasına rağmen bize kaçakçılık, ülke bütünlüğünü bölmek ve terörist gibi suçlamalarda bulunmuşlar. Biz ne ile suçlandığımızı bile bilmiyorduk” diyerek şöyle devam etti: “Tutuklandıktan 4 ay sonra tuttuğumuz üçüncü avukattan bu şekilde suçlandığımızı öğrendik. Gürcistan kanunlarına göre kıta sahanlığını ihlal edip balık avlamanın cezası 70 bin lari, ama biz onlara 100 bin lari önerdik. Bizden 1 milyon 100 bin lari istediler. Bunun üzerine yakınlarımız bir açılış için Samsun’a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a konuyu aktardı. Başbakanımız ilgileneceği sözünü verdi. Bu gelişmeden sonra 17 Temmuz tarihinde bize mahkemeye çağırdılar. 10 dakika süren mahkeme sonrası serbest bırakılacağımız açıklandı. Yaşanan gelişmelerde Başbakanımızın büyük gayreti oldu. Çok teşekkür ediyoruz. Başbakan devreye girmeseydi oradan kurtulamayacaktık. Ama bu sorunun uluslararası bir platformda çözülmesi lazım. Bu ilk ve son değil. Orada tutuklu bulunan başka Türk kaptan arkadaşlarımız da var.”