Türk aydınının çıkmazı

Güncelleme Tarihi:

Türk aydınının çıkmazı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2002 00:00

BAŞTAN başlıktaki genelleme için özür dilerim. Başlığı kısa atmak için genelleme yaptım. İstisnalardan özür dilerim.Türk aydınının çıkmazı; adına ahkám kesme, kendisine don biçme hakkını gördüğü milleti anlamamak için hiç ama hiç gayret sarf etmemesidir.Türk aydınının kafasında genellikle gericiler-ilericiler, bizden-onlardan, akıllı bizler-cahil millet şablonlarına oturmuş kalıplar var.Türk aydını bu kalıplarla idare eder durur!* * *Bazı Türk aydınının sığ çizgisi 3 Kasım seçimlerinden sonra iki şekilde sırıtmaya başladı:1) Yıllardır ortalarda olan R.T.Erdoğan birdenbire keşfedildi! Aniden hakkında masal seviyesinde haberler üretilmeye başlandı.Hele hele daha önceleri kendisine söven bazıları, utanmadan ve arlanmadan hakkında methiyeler düzmeye başladılar.2) Bazıları ise zaten şeriatçı olduğunu bildikleri R.T.Erdoğan'ı baştan mahkûm ettiler.Onlara göre, kendileri değişebilir; eskiden solcu iken sonradan darbeci olmak onların tabii hakkıdır ama Erdoğan katiyen değişemez.Neden?Kendilerine benzemedikçe değişmek mümkün değildir de ondan!Belirli yerlerden ‘‘işbu kart hamilinin değiştiği tarafımızdan tevsik edilmiştir’’ kartı alınmadan değişim mümkün değildir.Bir gazete ise komik bir deyim kullandı:‘‘Aydınlanma döneminden geçilmeden Müslüman-demokrat olunamaz!’’Esas demek istedikleri; 78 yıldır aydınlana aydınlana bir hal olan ülkemizde hálá ‘‘bizim durağa uğramayan otobüs doğru istikamette olamaz.* * *Ben aydınlardan katiyen % 35 ile aynı fikirde olmalarını beklemiyorum.Seçimden önce ‘‘çoğunluk daima haklı değildir’’ diye yazı yazan benim.Aydın olma ahlakı zaman zaman çoğunluktan ayrılmayı, milleti eleştirmeyi, hatta uyarmayı da gerektirir.Bazen aydın yalnız kalma pahasına çoğunluğu karşısına alır.* * *Ancak ben; 40 yıldır önerdiğini milletin 40 yıldır benimsemediği aydının kendi kendisini hálá zerre kadar sorgulamamasını çok ama çok yadırgıyorum. Devamlı milletten şüphe edip, zerre kadar kendinden şüphe etmemeyi sağlıklı bulmuyorum.Bu kesime göre millet devamlı sağı seçtiği için hep yanılgı içinde. Bunların genelde neyi savundukları da belli değildir. Adeta cahil millet ile ‘‘ben ne önerdiğimi kendim de doğru dürüst bilmesem dahi senin birinci vazifen bu şablonu keşfetmektir’’ diye onları gütmeye çalışan bir oyun oynuyorlar.Bu oyunun geri teptiği de 79 yıldır Türk solcuları/aydınlanmacıları tarafından bir türlü anlaşılmıyor.İçlerine bilimin temel uyarı sistemi olan ‘‘kendi bildiğinden devamlı şüphe etmek’’ güdüsü zerre kadar yerleşmiş olsaydı yeni hükümete en azından bir süre avans verirlerdi. Onlar kendilerinin de tarif edemedikleri değişmez gerçeği o kadar iyi biliyorlar ki, daha birinci günden vaveyla kopormaktan çekinmiyorlar.* * *Aydınlanmacı aydınlar ne kadar aydınlar?Hiç yanılmayan aydın ne kadar aydın ise o kadar!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!