OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 22, 2005 00:00
TÃœRK-ABD iliÅŸkileri, 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin yol açtığı bunalımdan daha da büyük bir sarsıntı içine girmiÅŸ gibi gözüküyor.Ortada garip bir durum var. Çünkü, 1 Mart krizinde iliÅŸkilerin kötü olması için somut bir neden vardı. AKP hükümetinin ABD’ye söz vermesine raÄŸmen tezkere TBMM’de takılınca, Pentagon’un savaÅŸ planları altüst olmuÅŸ, sonuçta ABD yönetimi ve kamuoyunda büyük bir kızgınlık ortaya çıkmıştı.Ardından Washingon’un Ankara’yı cezalandırıcı bir tutuma yönelmesi, Süleymaniye baskını, Türk askerlerinin başına çuval geçirmeler derken, iliÅŸkiler tarihinin en büyük bunalımlarından birine sahne olmuÅŸtu. Bugün tezkerenin reddedilmesi ya da Süleymaniye baskını gibi olaylar yaÅŸanmıyor. Ancak, ABD DışiÅŸleri Bakanı Condoleezza Rice’ın iliÅŸkileri toparlamak amacıyla Ankara’ya geliÅŸinin hemen ertesinde bir gazete makalesi bu ziyaretin yarattığı bütün olumlu havayı sıfırlayabiliyorsa ortada vahim bir durumun olduÄŸu söylenebilir.BÄ°Z HAKLIYIZ SÄ°Z HAKSIZSINIZÄ°liÅŸkilerin bu kadar dibe vurmuÅŸ olmasının gerisinde, Irak savaşı nedeniyle bu iliÅŸkinin kimyasının bozulmuÅŸ olması ve bu çerçevede iki tarafın olayları ve birbirlerini aynı nesnel karşılıklar üzerinden okuyamamaları yatıyor.ABD Savunma Bakanlığı’nın üç numaralı yetkilisi Doug Feith’ın Ankara ziyareti sırasında yaptığımız mülakattaki ÅŸu sözleri bu duruma örnek olarak verilebilir:‘Irak konusunda aramızda görüş ayrılıkları var. Türkler bizim kendileri aleyhine davrandığımıza inanıyorlar. Biz ise her iki tarafın da çıkarına hareket ettiÄŸimize inanıyoruz. O zaman ikimizden biri hata yapıyor demektir. Bizim Türkiye’nin aleyhine bir ÅŸey yapmamız söz konusu deÄŸil. Ama böyle bir algılama varsa, demek ki biri hata yapıyor.’PKK TERÖRÃœNÃœ ABD AZDIRDI Feith’ın mantığının akışı ‘Türkler hata yapıyor’ yargısıyla sonuçlanıyor. Pentagon yetkilisinin hiçbir nüans taşımayan, gri tonları reddeden bu kategorik bakışı, Amerikan tarafına her ÅŸeyi doÄŸru yaptığına inanan mutlak bir kusursuzluk atfediyor.Ankara cephesinde ise Washington’un Irak’taki politikasıyla Türkiye’nin güvenliÄŸini tehlikeye attığı, bu alanda verdiÄŸi sözlere aykırı davrandığı görüşü ağır basıyor.Tutulmayan sözlerin başında BaÅŸkan George Bush’un 13 Mart 2003 tarihinde BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan’a gönderdiÄŸi bir mesajda, ‘Kuzey Irak’ın teröristlerin yeniden Türkiye’ye saldırı düzenleyebilecekleri bir sığınak olmasını önlemek için Türkiye ile birlikte çalışacağız’ vaadi geliyor.Kuzey Irak, PKK için hálá güvenilir bir sığınaktır. PKK teröristleri buradan Türkiye’ye giriÅŸ yapmaktadırlar ve geçen yıl GüneydoÄŸu’daki terör eylemlerinde artış olmuÅŸtur.Gerek AKP hükümeti, gerek askeri makamlar açısından PKK teröründeki artışın gerisinde ABD’nin Kuzey Irak’taki hareketsizliÄŸi yatmaktadır.ABD’nin bu konuda nasıl bir inandırıcılık sorunu yaÅŸadığını göstermek için tek bir örnek yeteri kadar çarpıcı olabilir.PKK’YA GÖZ YUMMANIN BEDELÄ° ABD, Osman Öcalan’ı terörist olarak görmektedir. Öcalan, Kuzey Irak’ta Amerikan istihbaratının gözü önünde elini kolunu sallayarak dolaÅŸmaktadır. Milliyet’ten meslektaşımız Namık Durukan geçen eylül ayında Musul’da Osman Öcalan’ı bulup mülakat yapmıştır. Oysa Osman Öcalan’a Musul’da göz yuman ABD askerleri, Irak Türkmen Cephesi’nin aynı kentteki merkezine baskın düzenlemekte bir sakınca görmemektedirler. ABD, ayrıca Kürt grupların Kerkük’ün demografik yapısını sistematik bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirmelerine göz yummaktadır. Ankara’nın bu konuda iki yıldır yaptığı uyarılar hiçbir sonuç getirmemiÅŸtir. Bu durum, Türk karar vericilerinde ABD’nin Ankara’yı ciddiye almadığı, dahası Türkiye’nin güvenliÄŸini önemsemediÄŸi algılamasına yol açmaktadır. Dünyaya at gözlükleriyle bakan Bush yönetimi, bu algılamayı okuyamadığı için sonuçta iliÅŸkiler tam bir kısırdöngünün içine girmektedir.Türkiye’de ABD’yi hedef alan komplo teorilerinin başını alıp gitmesinde ABD’nin Türk kamuoyunda yarattığı güvensizliÄŸin rolü hiç mi yoktur?Â
button