Turizmin ağır işçileri: Yunuslar...Köle gibi çalıştırılıyorlar...

Güncelleme Tarihi:

Turizmin ağır işçileri: Yunuslar...Köle gibi çalıştırılıyorlar...
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2022 07:00

Türkiye dokuz yunus parkıyla Avrupa’da birinci sırada. Özellikle Antalya’da bu sevimli hayvanlar turizmin bir parçası haline getirilmiş durumda. Tur programlarının neredeyse tamamında yunus gösterileri mevcut. Gösteriden gösteriye yoğun bir mesai yaptırılan yunuslar ‘işçi’ gibi çalıştırılıyor.

Haberin Devamı

Mevcut yunus parklarının 9 Temmuz 2021’de yasalaşan Hayvanları Koruma Kanunu’na göre 10 yıl daha açık kalması öngörülüyor. Tabii bu süre içinde yeni yunus parklarının kurulması ve mevcut işletmelerin kapasite artırımına gitmesi ya da eksilen hayvanların yerine yenilerinin getirilmesi yasaklanmış durumda. Gösteri parkı işletmecilerinin bu yasakları deldiğini savunan Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Üyesi avukat Alev Ersan, Hürriyet’e şu bilgileri verdi:

ÖLENLERİN YERİNE

“Uzun süredir yunusların durumunu takip ediyorum. ‘Terapi’ adı altında bilimsel olarak kanıtlanmamış ekonomik faaliyetlerle parklarda tutulan yunusların genel ölüm sebepleri arasında stres, bunalım, mantar veya bakteri enfeksiyonları bulunsa da Türkiye’deki ‘umursamazlık’ hayvan hakları savunucularının ölüm sebeplerini öğrenmesini engelliyor.

Hatta yeni yasa değişikliği parklarda kapasite artırımına gidilmesini yasaklasa da bazı aktivistler, yasadan önce ve sonra da dahil olmak üzere çoğu kez park sahiplerinin hayatını kaybeden yunusların yerine yenilerini getirip aynı yunus olarak kaydettiklerini vurguluyor. Biz yıllardır şu soruları soruyoruz: ‘Türkiye’de kaç tane yunus esaret altında?’, ‘Hangi parklarda kaç tane yunus vardır?’, ‘Yunuslar dışında hangi deniz memelileri var?’ Bu soruların hiçbirine cevap yok, çünkü denetlemiyorlar.

Haberin Devamı

TÜRKİYE DE KARAR ALSIN

Bize göre bütün park ve gösteri merkezleri koşulsuz kapatılmalı. Mesela Bolivya, Kanada, Şili, Kosta Rika, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Hindistan, Nikaragua, Slovenya ve İsviçre yunusların gösteri amaçlı kullanılmasını yasaklayan ülkeler arasında. Neden Türkiye de böyle bir karar almasın? Parklar kapatılsın, bu hayvanlar rehabilitasyon merkezlerine aktarılsın.”

HAVUZLARI GÖSTERMEDİLER

Antalya’daki yunus gösteri merkezlerinin kapatılması için defalarca başvuru yaptıklarını söyleyen Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, “Maalesef mevcut yasalar bu esaret kamplarının kapatılmasına izin vermiyor. Bu hayvanlar çok yoğun biçimde çalıştırılıyor. Gösteriden gösteriye taşınıyor. Sevimli olabilirler ama yaptıkları iş doğalarına aykırı. Okyanusta yaşaması gereken hayvanlar küçücük havuzlarda tutuluyor. Biz gösteri sonrası tutuldukları alanları da görmek istedik ama maalesef buna izin vermediler” dedi.

Haberin Devamı

MÜCADELEYE ÖMRÜMÜ ADADIM AMA TORUNUM BİLE GİTTİ

Uzun yıllar hayvan hakları aktivisti olarak çalışan, dernek başkanlıkları yapan hatta Antalya’daki bazı gösteri merkezlerinin kapatılmasına, yunus gösterilerinin tur operatörlerinin programlarından çıkarılmasına öncülük yapan Sevda Kıraç, Hürriyet’e şunları anlattı: “Ömrümü hayvan haklarını korumaya adadım. Yunuslarla ilgili de çok önemli çalışmalara imza attım. Ama bizim gücümüz o hayvanları kurtarmaya yetmedi.”

“Bugün Antalya’da 4 yunus parkı var. Otellerin büyük bölümü bu işi çok iyi pazarlıyor. Çocukların aklını cezbediyorlar. Üzülerek söylüyorum ama bu kadar mücadeleden sonra benim torunum bile o yunusları izlemeye gitti. Karşımızda bu işi çok iyi pazarlayan ve bu işten çok iyi para kazanan bir güç var. O yüzden bu hayvanları ancak yasalarla özgürlüklerine kavuşturabiliriz. Aksi halde bireysel hareketler belli bir noktada kalır, sonuca ulaşmaz. Antalya bu konuda öncü olabilir. Turizmciler, sivil toplum, kamu hepsi birlikte hareket etmeli.”

Haberin Devamı

ÖMÜR GEDİK: NE PARKI HAPİSHANE

Hürriyet yazarı ve Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO) Kurucusu ve Başkanı Ömür Gedik, parklarda tutulan yunuslar için şunları söyledi:

“Düşünsenize kendi doğanızda saatte 40 km’ye varan hızla yüzebiliyor, derinlere dalabiliyor, her gün 150 km yol yapabiliyorsunuz. Ve siz bu özgürlüğe sahipken biri geliyor, sizi o ortamdan çalıyor ve başkasının eğlencesi için küçücük bir havuza hapsediyor. Dans edip insanları eğlendiresiniz diye ölü balık yediriyor, eğitim adı altında ceza veriyor. Bu işkence merkezine ‘park’ diyorlar bir de. Ne parkı Allah aşkına, işkence merkezi, hapishane! Eğlence dışında bir de yunus terapisi diye bir şey uydurmuşlar. Zihinsel, bedensel rahatsızlıkları olanların tedavisinde kullanılıyormuş yunuslar. Hapis hayatı yaşayan, işkence gören, psikolojisi altüst olmuş bir hayvandan şifa ya da hayır geleceğini iddia etmek, ancak büyük ve kirli bir ticaretin varlığının açıklaması olabilir. Kandırılan insanlar, sömürülen masum hayvanlar ve onların üzerinden kazanılan kirli para. Yeni yasa, yeni yunus parklarının açılmasını engelledi ama mevcut olanlar, içindeki yunuslar ölene dek faaliyet göstermeye devam edecek. Gönül tabii ki bu masum çocukların esaret altında ölmelerinin beklenmesini değil, rehabilite edilip özgürlüklerine geri verilmesini istiyor. Birileri vicdana gelir mi acaba? Onlar vicdana gelene kadar bekleyecek değiliz tabii. İnsanları uyarmaya, devleti aksiyon almaya çağırmaya devam edeceğiz.”

 

BAKMADAN GEÇME!