Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de turizmin 3 aylık döneme (haziran, temmuz, ağustos) sıkışmasını faaliyet ve etkinlikleri çeşitlendirerek aşmayı planlayan sektör profesyonelleri, ilk açılımı otel mutfağından başlattı. Turizmin 12 aya yayılması için birden çok senaryonun gündemde olduğunu kaydeden Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Yönetim Kurulu Üyesi, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kavaloğlu, gerekliliği uzun süredir tartışılan her şey dahil sisteminde de birtakım yeniliklerin gündeme geleceğini kaydetti.
YABANCILAR ÇOK SEVDİ
“Gastronomi turizmi Türkiye için çok önemli bir noktaya geldi” diyen Kavaloğlu, Hürriyet’e şu bilgileri aktardı: “Bu alanda Antalya ön plana çıkabilir. Biz bugüne kadar mutfaklarımızda Türk mutfağına elbette yer verdik. Ama bu çerçeveyi artık daha geniş hale getiriyoruz. Mesela ilk aşamada otellerimizde ‘Yörük’ mutfağına özel tatlar sunmaya başladık. Ve inanın çok rağbet aldık. Biz kültürümüzden gelen bu tatları bir pazarlama unsuru olarak değerlendireceğiz.
ANADOLU ETKİSİ ARTACAK
Ayrıca şu da önemli biz sadece konuya Yörük mutfağı olarak da bakmıyoruz elbette. Anadolu’nun farklı noktalarında keşfedilmiş veya keşfedilmeyi bekleyen tatlar olduğunu biliyoruz. O yüzden bu değişime tüm bölgelerimizi dahil etmeyi amaçlıyoruz. İlerleyen dönemlerde mutfaktaki bu değişimin etkisi daha da artacak. Çünkü Yörük mutfağı ile başlayan bu potansiyel hepimizi fazlasıyla şaşırttı.
EN İYİ REKLAM MEMNUNİYET
Bundan böyle kültürel miras dendiğinde sadece arkeolojik kalıntılar aklımıza gelmeyecek. Çünkü bölgelerimizin saklı kalmış ama kültürel değerlerimiz içinde olan tatlarını da yerli-yabancı misafirlerimizle buluşturmaya başladık. Şu da bir gerçek; bizi daha çok çocuklu aileler tercih ediyor. Ve bu aileler çoğunlukla tatilleri boyunca otelden dışarı çıkmıyor. Bu sistemde otel içindeki deneyimler çok daha önemli hale geliyor. Mutlu ve tatmin olmuş bir turistin yaptığı reklamın da her şeyin üzerinde olduğunu çok iyi biliyoruz.”
OSCAR PARTİSİNDE KARADENİZ PİDESİ
27 Mart gecesi Los Angeles’ta yapılan Oscar partisinin mönüsüne Karadeniz pidesi ve kaymaklı kayısı tatlısını alan ünlü şef Wolfgang Puck, Barbaros Tapan’a, “Türk mutfağının dünyaya açılması için kebabın dışına çıkılmalı. Türk mutfağında kebap dışında bir sürü lezzet var. Pide çeşitleri, tüm patlıcan yemekleri ve niceleri. Artık kebap dışında Türk lezzetlerini sunan restoranlar açılmalı. Bana göre en iyi kalkan balığı Karadeniz’de, keza lüfer balığı da. Şahane lezzetler bunlar” açıklamasında bulunmuştu.
İŞTE YÖRÜK YEMEKLERİ
KEŞKEK, SIKMA, TOPALAK...
Sürekli göç halinde olan Yörüklerin bir özelliği de çabuk ve pratik yemek yapmalarıydı. Yörük kültüründe temel gıda malzemesi ‘yufka’ olan Yörükler, en çok unlu yemekler hazırlardı. Ayrıca yemek yerine ‘aş’ kelimesini kullanırlardı. Genelde yufka bol bol yapılır, üst üste yığılır ve günlerce bu şekilde yenilirdi.
Damaklarda yöresel bir tat bırakan Yörük yemeklerinden bazıları şunlar: Keşkek, topalak, kakaç, kaymaklı bükme, sıkma dürüm, sütlü aş, yoğurt çorbası, höşmerim, pekmez helvası, tavuk dolması, gelin önü, tas kapama, kuzu etli genger, ateş pidesi, sura, kölle, kekik salatası, yuvarlama, ısırgan kavurması, mantı ve çorba.
GASTRONOMİ UZMANLARINDAN DESTEK
GÖZLEMEDEN SIKILDIK ARTIK
Hürriyet yazarı Sahrap Soysal: Turist müzede geziyor ama o bölgenin yöresel lezzetlerini de mutlaka tatmak istiyor. Açıkçası turizm bölgelerimizdeki mutfaklardan çok şikâyetçiyim. Neden? Çünkü doldur boşalt hep aynı şeyler. Bunun hızlıca değişmesi gerekiyor. Tabii bu değişim belli bir plan doğrultusunda yapılmalı. Çünkü gerçekten geç kaldık. Mesela gözleme çok eskidi, sıkıldık artık. Şeflerimizin tembelliklerini kırması lazım. Daha hevesli olmaları lazım. AKTOB’un açılımı bence fevkalade.
YEMEĞİN HİKÂYESİ ANLATILMALI
Hürriyet Lezzetli Hayat yazarı Ebru Erke: Aslında olay sadece Anadolu mutfağı değil. Turiste deneyim yaşatmak ve hikâye anlatmak da çok önemli. Bunu nasıl yaparız? Mesela yemeklerin hikâyeleri anlatılabilir. Mesela susamın nasıl tahine dönüştüğü, salçanın nasıl yapıldığı gösterilebilir. Sadece göstermek de değil turist bu kültürün içine bir şekilde dahil edilmeli. Yani Anadolu mutfağını koydum herkes yedi, içti, kalktı anlayışı olmamalı.
MUTFAĞIMIZ KEBAPTAN İBARET DEĞİL
Avustralya’da çok sayıda restoranda Türk lezzetlerini dünyaya tanıtmaya çalışan Hürriyet yazarı Somer Sivrioğlu da bir yazısında şu ifadeleri kullandı: “Yurtdışında mutfak kültürümüz kebaptan ibaret zannediliyor. Halbuki mutfağımızın vegan ve vejetaryen beslenenler için ciddi bir albenisi var. Bunu Türkiye’nin global gastronomi pazarlamasında kullanmak, bence önemli hedeflerimizden biri olmalı. Sarma ve dolmalar, mercimek köftesi, batırık, pirpirim aşı, karalahana çorbası, fasulye diblesi ve kuymak hemen aklıma gelen örneklerden birkaçı...”