Turizm Cankurtaran'ı tam kurtardı

Güncelleme Tarihi:

Turizm Cankurtaranı tam kurtardı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2002 01:58

Türk turizminin doğuş yeri Sultanahmet son birkaç yıldır yeniden canlanmaya başladı. Akbıyık Caddesi, Şeftali Sokak, Yerebatan Caddesi ve İncili Çavuş Sokak gibi yerlerde peşpeşe hizmete giren kafeler, barlar, restoranlar sokaklara taşarak Sultanahmet'i şenlendirdi.

Yeni açılan lokantalar içinde geleneksel Türk mutfağının örneklerinden Hint yemeklerine kadar değişik lezzetleri bir arada bulmak mümkün. Sultanahmet'te şimdilik Türkiye'de başka bir örneği olmayan 'şarap oteli' ve 'şarap barı' da açıldı, testi kebabının sunulduğu lokantalar da.

Birbirinden ilginç dekorlarıyla Sultanahmet ve Cankurtaran sokaklarına taşan yeni işletmelerin Sultanahmet'in tarihi yapılarını özenle restore edip İstanbul'a kazandırmaları dikkat çekiyor. Bundan birkaç yıl öncesine kadar yarı harabe olan Akbıyık Caddesi, son iki yıl içinde tanınmayacak hale geldi. Binaların büyük bölümü restore edilerek renklendirildi, dış cepheler ve iç mekanlar ışıklandırılarak sokaklar hayat buldu.

1970'lerden sonra semte küsen İstanbullular, tıpkı 1968'lerde olduğu gibi Sultanahmet'i doldurmaya başladı. Yabancı dilini geliştirmek isteyen üniversite öğrencilerinden, yeni lezzetleri tatmak için Sultanahmet'i uğrak yeri yapan işadamlarına kadar çok sayıda İstanbullu, bu tarihi semtle barıştı. Aynı masada Yeni Zellandalı bir profesörle, üniversite öğrencisi bir Kayserili'yi yan yana görmek mümkün.

Sultanahmet sokaklarının şenlenmesi ve tarihi yapıların restore edilmesinin öncülüğünü Remzi Erbaş yaptı. Remzi Bey, 1984'te semtin kör noktalarından biri olan Akbıyık Caddesi Terbıyık Sokak'taki bir binayı satın aldı. Marmara ve Boğaz manzaralı bu harabe binayı restore eden Erbaş, Sultanahmet'in arka sokaklarındaki ilk turizm işletmesi olan Sultan Hostel'i hizmete açtı. Bu girişim ilk aylardan itibaren engellerle karşılaştı ve Remzi Bey, tüm öncü girişimcilerin kaderiyle yüzleşmek zorunda kaldı.

Mahalledeki tutucu birkaç mülk sahibinin girişimleriyle bir imza kampanyası başlatıldı. Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olan Sultanahmet Meydanı'nın hemen arkasında yer alan mahalle sakinleri, ‘‘sokaklarımızda açık saçık turist istemezük’’ diye bayrak açtı. İmzalar belediye ve kaymakamlığa iletilince, resmi makamlar yasal mevzuatın gereklerini yerine getirerek Sultan Hostel'in kapısına mühür vurdu! Remzi Erbaş yılmadı. Tek tek bütün mahalle sakinleriyle konuşarak, sokağın turizme açılmasıyla mülklerinin daha fazla değer kazanacağına onları ikna etti. Aylar sonra hostelin kapısındaki mühür söküldü. Remzi Bey'in açtığı yoldan ilerleyen genç girişimciler, yıllar sonra Akbıyık Caddesi'ni bir turizm merkezine dönüştürmeyi başardı. Ergun Karamahmutoğlu, bütün riskleri göze alarak Akbıyık'a iki işletme birden kazandırdı. House of Zeugma ve Ayazma restoranlarına imza atan Karamahmutoğlu, işletmelerini uluslararası birer markaya dönüştürmek için çaba sarfediyor.

Benzer bir sorun İncili Çavuş Sokağı'nda da yaşandı. Genç bir acentacı ve turizm rehberi olan Bedrettin Anıl, bu sokakta Masal Restoran'ı geçtiğimiz yıl hizmete açtı. Bütün servetini bu işletmeye harcayan ve izbe bir bodrumu rengarenk bir lokantaya dönüştüren Bedrettin Anıl'ın mekanı da çeşitli engellerle kuşatıldı ama o da yılmadı. Aynı sorunu House of Medusa'nın sahibi Hasan Aral ve kızı Handan Aral da yaşadı, Altın Kupa'nın patronları Doğan Koç ve Kağan Koç da.

Yavaş da olsa Sultanahmet, sahip olması gereken kimliğine doğru yolculuğunu sürdürüyor. Ama engeller henüz tam olarak aşılmış sayılmaz.

Valilik sivil girişimlerle elele

Sultanahmet'in 24 saat yaşanan bir turizm beldesine dönüşmesinin önünde çok sayıda engel bulunuyor. Bunların kaldırılması için iki sivil girişimle bir resmi kurum yoğun çaba sarfediyor. Türkiye'nin Rekabet Avantajları projesi içinde yer alan turizm topluluğu internet ortamında kurdukları 'Sultanahmet@yahoogroups.com' ile yeni projelerin hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütüyor. Sultanahmetli İşadamları ve Gönüllüleri Derneği de bu konuda öneriler getiriyor. Sorunların aşılmasındaki en kritik kavşak olan İstanbul Valiliği de boş durmuyor. Başkanlığını İstanbul Valisi Erol Çakır'ın yürüttüğü İstanbul Konseyi İl Turizm Komisyonu tarihi yarımada içinde Sultanahmet ve çevresinin özel turizm alanı ilan edilmesi için çalışmalarını hızlandırdı. Komisyon, Galata, Beyoğlu, Fener, Balat, Zeyrek ve Süleymaniye'yi de turizm alanı ilan etmeye hazırlanıyor. Eminönü, Fatih ve Beyoğlu belediye başkanlarıyla da düzenli toplantılar yapan komisyon, bugüne kadar yapılmış tüm projeleri tek merkez çatısı altında toplayarak sorunların acilen çözümü için gayret sarf ediyor. 1940'larda çıkan yasalarla yönetilmeye çalışılan İstanbul'un tarihi alanlarının turizme açılmasının önündeki yasal engelleri kaldırmak için paket öneriler hazırlıyor. Vali adına komisyona başkanlık eden Avukat Tunay Gürsel, değişiklik önerilerini Ankara'ya ileterek tüm sorunları yakında çözeceklerini söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!