Turgut Yılmaz'ın ruh halleri (II)

ÇARŞAMBA günü yazdığım ‘‘Turgut Yılmaz'ın Ruh Halleri (I)’’ başlıklı yazının özü, Turgut Yılmaz'ın bir TV kanalında sarf ettiği;- Her girdiğim yerde insanların % 50'si bana hırsızmışım gibi bakıyor, sözüne dayanıyordu.Ben ısrarla kamunun sermaye ve mallarını keyfi kullanmanın adının ‘‘yolsuzluk ekonomisi’’ olduğunu ve ister suçlu, ister töhmet altında kalmış tüm insanlarda travmatik ruh halleri yarattığını söylüyorum.Turgut Yılmaz'ın ruh halleri buna iyi bir örnek!Ne demek istediğimin somut göstergesi ise aşağıda:Çarşamba günü ANAP Genel Başkan Vekili Ekrem Pakdemirli'ye sormuştum:1) Göreve geldiğinizde bağımsız deneticilere, geçen dönemle ilgili yaptırdığınız araştırmada, 1.2 trilyon TL kapatılmamış avans bulundu mu?2) Dönemin yetkilileri, bazı paraların parti propagandası yapması için Turgut Yılmaz tarafından bazı basın kuruluşlarına belgesiz, faturasız verildiğini ifade ettiler mi?3) Çağrınız üzerine 1.2 trilyon avans, alındığından takriben 3 ay sonra, eski dönemin deneticileri tarafından yarısı fatura alınarak, yarısı da nakden ödenerek kapatıldı mı?4) Nakden kapatılan avanslar için 3 aylık dönem faizi alındı mı?5) Partinin yetkili organları bu harcama kalemlerine onay vermiş miydiler?* * *Ekrem Pakdemirli büyük duyarlılık göstererek, sorularıma aynı gün cevap verdi. Cevabında aynen;‘‘... ANAP Genel Başkan Vekilliği görevini üstlendiğim tarihte partimiz kayıtlarına göre; henüz kapatılmamış 1.4 trilyon TL avans bir kısım yetkililer üzerinde bulunmaktaydı. Ancak 31.12.2002 tarihine kadar bu avansın hemen hemen tamamı harcama faturaları ve nakit olarak kapatılmıştır. Bu husus görevlendirdiğim Yeminli Mali Müşavirlik Şirketi'nce de tevsik edilmiştir.Durumu bilgilerinize sunarım’’ diyor.* * *Avans 1.2 trilyon TL değil, 1.4 trilyon TL imiş!Ekrem Hoca 1. ve 3. sorularıma cevap veriyor, 2, 4, 5 No'lu soruları cevapsız bırakıyor.Ben hálá merak ediyorum:Bu kadar büyük meblağ neden parti kasasında değil de, bazı yetkililerin cebinde idi?Nakit olarak kapatılan avansın miktarını bilmiyoruz ama galiba nakdin dönem faizi (milyarlardan konuşuyoruz!) tahakkuk ettirilememiş.Birileri kamunun parasını babalarının malı gibi kullanmış!Ayrıca Hoca çok kritik bir soruya;‘‘... Turgut Yılmaz tarafından bazı basın kuruluşlarına belgesiz, faturasız para verilip verilmediği’’ sorusuna cevap vermiyor.İşte ANAP'ın içine düştüğü çıkmazın özeti:Parti ve giderek ülke bir şirket gibi yönetilmiş!Hem de tam bir aile şirketi gibi!Ahbap-çavuş ilişkisi içinde!* * *Bugün toplanacak ANAP Kongresi'nin sayın delegelerine sesleniyorum:3 Kasım'da yaşadığınız depremi bir daha yaşamamak için partiyi, aile şirketi yönetir gibi değil, parti gibi yönetecek bir lider seçin.Seçeceğiniz liderin yakın akrabalarının ne kadar parti ve devlet ile iç içe olduklarına çok dikkat edin.Millet, ülke ve partileri, liderlerin yerine karılarının, kocalarının, kardeşlerinin, kayınbiraderlerinin yönetmesine sonunda isyan etti.Bu sefer siz aynı hatayı bir daha yapmayın.Kendiniz kadar milletin de ANAP'ın başında kimi görmek istediğine çok dikkat edin.Ahbap-Çavuş Partisi olmayın!