Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürüldüÄŸüne inanmıyorum

Güncelleme Tarihi:

Turgut Özalın zehirlenerek öldürüldüğüne inanmıyorum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2002 00:00

Özal'ın zehirlendiÄŸi tartışmasına son noktayı, koruma müdürü Musa Öztürk koydu: "ZehirlendiÄŸine inanmıyorum. Çok yemesine hepimiz seyirci kaldık."AÄŸabeyi Ä°brahim Öztürk'ten siyaset bayrağı devralıp ANAP Adana milletvekiliÄŸini sürdüren Kozanlı Musa Öztürk'ün her saniyesi Turgut Özal'la doludur. Öztürk'ün yeni taşındığı ORAN'da Milletvekili Lojmanları'ndaki mütevazı apartman dairesine girer girmez anlarsınız bunu. Bir yanda Özal'la çekilmiÅŸ fotoÄŸrafları vardır, baÅŸka baÅŸka köşelerde ondan kalan anılarla dolu minik minik armaÄŸanlar. Ä°ÅŸte bu güleryüzlü, iri yapılı, kocaman elli, sessiz Musa'dır, Özal'ı BaÅŸbakan olduÄŸu günden vefatına kadar koruyan, hayatından 1. derecede sorumlu olan. O Musa ki Özal'ın nefesidir, gölgesidir, canıdır, oÄŸludur, veznesidir, sırdaşıdır. O Musa ki Polis Akademisi mezunudur, hem de Gazi Ãœniversitesi Ä°letiÅŸim Fakültesi. O Musa ki 1980 öncesi aşırı sol ve bölücü teröre bakan DAL'ın ÅŸimdi Ordu Valisi olan Kemal YazıcıoÄŸlu'yla birlikte amiridir. Hani rahmetli UÄŸur Mumcu'nun ‘‘Derin AraÅŸtırma Laboratuvarı’’dediÄŸi, Dev-Sol, Dev-Yol, Marksizim, PKK uzmanı ünlü DAL. O Musa ki meslektaÅŸlarıyla kendi aralarında yaptığı konuÅŸmalarda hırsız polis lafı eden polislerden deÄŸildir. O Musa ki 1969'da MHP Kozan teÅŸkilatının destekçisidir. O Musa ki Menderes hayranı bir aileden geldiÄŸi halde Turgut Özal hayranıdır. Var mısınız o Musa'nın ailesiyle ilk defa tanışmaya, onun ilk defa anlatacağı tarihi deÄŸer taşıyan sırlarını dinlemeye. Kimliklerinizi yanınıza almayı unutmayın, lojmanların kapısında ‘‘bizim seçtiklerimizi bizden koruyanlar’’dan yok yere laf iÅŸitmeyelim.Barzani ile Talabani Özal’a ‘dayı’ derdiMesut Barzani ile Talabani, Turgut Özal'a ‘‘Dayı’’ derlerdi. BaÅŸkan George Bush bunları çağırmış; ikisi de ‘‘Dayımızdan talimat almadan gitmeyiz’’ deyip Ä°stanbul'a gelmiÅŸ. Biz Harbiye Orduevi'ndeyiz, onlar da Hilton'da kalıyorlar. Turgut Bey'in talimatı üzerine ikisini de çağırdık hemen geldiler. O görüşmede Mesut Barzani aynen şöyle dedi: ‘‘GeçmiÅŸteki Mahabat Kürt Cumhuriyeti'nin Genelkurmay BaÅŸkanı babam Molla Mustafa Barzani ve arkadaÅŸlarını Ä°ranlıların zulmünden Türkler kurtarmış. Babam hep bize vasiyet ederdi: ‘Bugün hayattaysanız bunu Türk ordusuna ve Türklere borçlusunuz, bunu hiç unutmayın. Bir Türke silah çekerseniz bu dünyada da, öbür dünyada da hakkımı helal etmem. Biz iÅŸte bu vasiyetle büyüdük.’’BÄ°ZÄ° VÄ°LAYETÄ°NÄ°Z YAPINBarzani ve Talibani’nin istekleri ÅŸuydu: ‘‘Nasıl Mardin, Diyarbakır bir vilayetinizse bizim bulunduÄŸumuz bölgeyi de iki vilayet yapın, sınırlarınızı geniÅŸletin. Bizim Türkiye'den bir hak talebimiz yok, soydaÅŸlarımıza hangi haklar veriliyorsa onların fazlasını istemiyoruz. Saddam bize bu hakları hiç tanımadı, sadece zulmetti. Gelin buraya girin, biz de sizi sonuna kadar destekleyeceÄŸiz. Bilahare Kerkük ve Musul da birer Türk vilayeti olsun, Türkmenler orada rahat etsin, biz de yardımcı olalım.’’ Turgut bey ikisini de dikkatli dinledi ve hiç cevap vermeden uÄŸurladı. Özal'ın vefatıyla birlikte bu iliÅŸkiler bıçak gibi kesildi. Ä°rlanda'daki bir Kürt konferansına ne yazık ki Amerika'nın referansıyla gidebildik. 9 milyonluk Türkiye'nin hedefi ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’tur ama, 70 milyonluk Türkiye'nin hedefinin bu olmaması lazım. Ben ÅŸahin deÄŸilim, gerçeklerden yanayım.Turgut Bey’i hor kullandıkTurgut beyin bacak damarlarında sinir ucu iltihaplanması vardı, doktoru Cengiz Aslan'ın ifadesine göre. Kilosu da çok fazlalaÅŸtığı için ayakta çok kaldığı zaman yoruluyor, bacakları aÄŸrıyordu. Özal'ın diyabeti de vardı, düzenli ilaç kullandığı için kontrol altında tutuluyordu. Köşk'teki fizik doktoru CoÅŸkun Çankaya her sabah ve gece rahmetlinin bacaklarına tedavi uygulardı. Vefatı sabahı 10.15 civarında ailemle kahvaltı ederken Köşk'ün santral memurluÄŸunu yapan komiser Erdal aradı; ‘‘Beyefendi çok sıkıntılı efendim, ambulans istedik’’ dedi. Benim kaldığım lojman, Köşk'e 150 metre mesafede, hemen koÅŸup gittim. Ambulansın arkasından ben de Hacettepe'ye gittim, sonra vefatıyla karşılaÅŸtım. Semra hanımdan sonradan dinlediÄŸime göre, Turgut bey sabah 10.00'da hanımefendiye ‘‘Ben 10.30'a kadar cimnastik yapacağım, garson kıza, söyle yürüyüş bantından inince kahvemi hazır etsin’’ demiÅŸ. Turgut beyin çok yemek yemesi acıkmasından deÄŸil, strestendi. Yanındakini üzmemek, birine kızmamak için öfkesini yiyeceklerden alıyordu. Ben Turgut beyin ölümünün doktorların resmen açıkladığı gibi kalp krizinden olduÄŸuna inanıyorum. Aksi ıspat edilene kadar kimse beni onun onun zehirle öldürüldüğüne inandırımaz, olmaz böyle ÅŸey. O dönemde ne böyle bir konu gündeme, ne de otopsi yapılması gündeme geldi, ne de teklif edildi. Yener Bey, aslını sorarsanız Turgut beyin vefatından hepimiz sorumluyuz, onu hor kullandık, kıymetini bilemedik. Bu kadar çok yemesine hepimiz seyirci kaldık.Suikast, Avrupa’da organize edildiTurgut Özal'a düzenlenen suikast Avrupa-Amerika kavgasının bir tezahürüydü, bu iÅŸ Avrupa'nın bir yerinde planlandı. Bu organize iÅŸin içinde aÅŸağı yukarı herkes var, her kimin yem borusunu kestiyse... Ä°kinci kurÅŸuna dikkat etmek lazım, atış mesafesi 13 metre. Bu adam kesinlikle tesadüfen seçilmiÅŸ biri deÄŸil. Uluslararası servisler ucu kendine bulaÅŸacak hiçbir eyleme girmiyor, taÅŸeron firmalar tutuyor. Bu suikast de taÅŸeron bir firmanın iÅŸi. Kartal DemiraÄŸ iÅŸin vahametini bilmiyordu, yapacağın için haricinde bir bilgisi falan yoktu. Ben o çocuÄŸun sorgusunda da gayrıresmi olarak bulundum, dinlediÄŸim kadarıyla saplantılı birisi. Çok iyi araÅŸtırılmış, hayatı incelenerek seçilmiÅŸ. Sonradan duyduÄŸuma göre Kartal DemiraÄŸ'dan önce Türkiye'de hapiste yatan birisini ceazaevinden kaçırıp bu suikasti yaptıracaklarmış ama, o kiÅŸi, ‘‘Turgut bey Allahını bilen biri, ona kıyamam’’ deyip teklifi reddetmiÅŸ.Özal’dan Süleyman Bey’e CumhurbaÅŸkanlığı teklifiCumhurbaÅŸkanı Turgut Özal'la Süleyman Demirel'le arasındaki köprüyü çoÄŸu zaman Ekrem Ceyhun saÄŸlardı. 1987'de seçimleri aldıktan sonra Ceyhun aracılığıyla Süleyman beye iki haber gönderdi. Ä°lki ÅŸuydu: ‘‘İnsanlar ikimizin beraber olmasını istiyor. Süleyman Bey, Evren PaÅŸa'nın yerine cumhurbaÅŸkanı olsun, ben de baÅŸbakan olayım, kaldığımız yerden devam edelim. 1980 öncesi nasıl iÅŸler yaptıysak, ÅŸimdi de aynısını devam edelim.’’ Kısa bir süre sonra Süleyman beyin bu teklife sıcak bakmadığı haberi geldi. Ä°kinci hadise ise DYP-SHP hükümeti zamanında oldu. Yine Süleyman Beye haber gönderdi; dedi ki ‘‘Hadiseyi germeyelim, Türkiye hep kavgadan kaybetti. Beni cumhurbaÅŸkanı olarak deÄŸil hükümetin danışmanı olarak görün. Bu ülke için ne gerekiyorsa hepsine hazırım.’’ Hükümetten olumlu cevap yerine kendisine boykot kararı geldi.Bırak o dangalağı en büyük küfürüydüÖzal'ın kızmaya baÅŸlaması ‘‘Ama iki gözüm’’ demesinden belli olurdu, iÅŸte o zaman hiç gözüne gözükmezdik. BeÄŸenmediÄŸini birinin gıyabında konuÅŸurken ‘‘Bırakın o dangalağı’’ derdi, en büyük küfürü buydu.Rahmetli, mesela akÅŸam birine kızar ‘‘Alın bunu görevden’’ diye; o kiÅŸi o gün gözüne gözükmeyecek. Gece mübarek adam istihareye mi yatardı, ne yapardı bilmem, ertesi gün onu affedip yeniden görevinin başına gönderirdi.Turgut bey silahtan bir uzman kadar iyi anlardı, çok iyi atıcıydı. Hiçbir zaman taşımadı ama, çok güzel atıcıydı. Gölbaşı'ndaki poligona, ya da Makina Kimya'ya gidip çok atış yapardı, her attığını vururdu. YARIN: YALOVA’DAKÄ° UÇAK KAZASIÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!