Türbana fren

Güncelleme Tarihi:

Türbana fren
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2011 00:34

Danıştay 8. Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki türbanla sınava girilmesine vize veren düzenlemenin yürütmesini, “Hukuken kabul edilebilir dayanağı yok, sınav güvenliğini olumsuz etkiler” diyerek oybirliğiyle durdurdu.

DANIŞTAY’dan, YÖK ve ÖSYM’nin türbanlı sınav uygulamasına ilk fren geldi. Danıştay 8’inci Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki türbanla sınava girilmesine vize veren düzenlemenin yürütmesini, “Hukuken kabul edilebilir dayanağı yok” diye durdurdu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Twitter’daki sayfasında, bu karara karşı temyiz hakkını kullanacaklarını açıkladı. ALES sınavı 19 Aralık 2010’da yapılmış, bazı adaylar, sınava türbanlı olarak katılmıştı. Yürütmesi durdurulan kılavuzun olası iptali halinde, sınavı kazanan türbanlı adaylar ile diğer adaylar yönünden fiili ve hukuki sonucunun ne olacağı merak ediliyor. Eğitim- İş, üniversite sınavları için hazırlanan kılavuza karşı da dava açmıştı. Danıştay’ın bu kararının, üniversite sınavı için de emsal teşkil etmesi bekleniyor.

Karar oybirliğiyle

Eğitim İş Sendikası, 2010 ALES sonbahar dönemi kılavuzunda, “Başı açık olarak sınava girilmemesi halinde sınavın geçersiz sayılacağı” şeklindeki ibarelerin yer almaması nedeniyle eksik düzenleme yapıldığı, bunun yerleşik yargı kararlarını yok saymak, sınav güvenliğini tehlikeye atmak olduğu gerekçesiyle YÖK ve ÖSYM aleyhine dava açmıştı. Danıştay, 12 Ocak’ta yürütmeyi durdurma istemini görüştü. Oybirliği ile kılavuzun yürütmesi durduruldu. Daire, önümüzdeki günlerde kılavuza ilişkin esastan kararını verecek.

Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay’ın türbanı yasaklayan kararlarına atıf yapılan kararda, “Bu anayasal ve yasal kurallar karşısında dava konusu düzenlemenin hukuken kabul edilebilir bir dayanağının olmadığı açıktır” denildi.

Yargısal istikrar

Karar özetle şöyle: “Dava konusu kılavuzda başı açık fotoğraf çektirme ve sınava başı açık gelinmesini zorunlu kılan düzenlemelere yer verilmemesi nedeniyle başvuran erkek- kadın adayların gerek başvuru sırasında fotoğraf çektirirken, gerek sınava girerken yanında bulunduracağı fotoğrafta başlarının çeşitli nesnelerle kapatılmasına ve sınava bu şekilde girmesine olanak sağlanacağından fiziksel olarak teşhislerinde güçlük oluşacağı gibi sınav güvenliği açısından da olumsuz sonuçlar yaratabilecek bir niteliği bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Yapılan sınavlardaki kılık ve kıyafete ilişkin uygulamalar, yargısal kararlarla da istikrar kazanmış ve dava konusu kılavuzda yer alan düzenlemeye kadar da uygulamaya devam edilmiştir. Uygulama, fiilen ve hukuken istikrar kazanmıştır. Kaldı ki mevzuatımızda aksine bir yasal düzenleme de yapılmamış olduğundan verilen kararlarda yapılan hukuki değerlendirmeler bugün için de geçerliliğini sürdürmektedir. Söz konusu sınav 19 Aralık 2010’da yapılmış olmakla birlikte, koşullara uygun olmadığı halde sınava kabul edilmiş bulunanların, bu sınavdan aldıkları puanları üç yıl süreyle kullanabilecekleri de dikkate alındığında; sınavın etki ve sonuçlarının devam ediyor olması nedeniyle telafisi güç zararlar oluşabileceği açıktır.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!