Güncelleme Tarihi:
Ankara'da Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'yi ağırlarken, Gül'ün eşi Hayrünisa Hanım da, Hero Talabani ile bir araya gelecek.
Ancak, Hayrünisa Hanım ile Hero Talabani'nin geçmişlerine bakıldığında, iki First Lady'nin buluşmasının, belki de, iki cumhurbaşkanın buluşmasından daha ilginç olacağını söylemek mümkün.
Çünkü, hayatı boyunca türban takan, türban yasağını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüren Hayrünisa Gül'ün aksine, Hero Talabani de tüm hayatı boyunca türbanla mücadele etmiş bir kadın.
Hero Talabani'nin "türban karşıtı mücadelesi" daha Saddam Hüseyin dönemine rastlıyor. O dönemde, bir yandan Iraklı Kürtlerin hakları için mücadele eden bir sivil aktivist olan Hero Talabani, diğer yandan da Iraklı kadınların dini nedenlerle örtünmesi konusundaki baskılara karşı direnmekle ün salmıştı.
Hero Talabani'nin daha Saddam döneminde çıkardığı Sekh Urma (Dürtme-İteleme) adını taşıyan bir dergide türban karşıtı mücadelesi açıkça ortaya çıktı. Dergisiyle Irak'taki aşırı dincilere karşı da cephe alan Hero'nun dergisinde, mesela, üzerinde burkasıyla inek sağmaya kalkıp, ineği korkutup kaçıran kadınların karikatürleri basılıyordu. Bu ve benzeri karikatürler nedeniyle, Bağdat'ta hakkında soruşturmalar açıldı, ancak kendisi o dönemde Saddam güçlerine "yasak" durumdaki Kuzey Irak'taydı da, hapse girmekten kurtuldu.
Hero Talabani'nin, bugünlerde "Irak First Lady'si" olarak da en büyük mücadelesi, yine Iraklı kadının toplum içindeki yerini güçlendirmek. Şimdilerde Hero Talaani, Irak'ta Saddam sonrası iyice artan kadına karşı baskıyı sona erdirmek için mücadele ediyor.
Saddam döneminde örtünmeye karşı çıkan, türban peçeyi reddeden tüm kadın örgütlerinde aktif olarak çalışan Hero Talabani, bu amaçlar için oluşturulan "Kürdistan Kadınlar Birliği'nin" de kurucu üyesi oldu.
Hero Talabani, bugünlerde özellikle ülkenin güneyinde güçlenen Şii köktendinciliğinden son derece rahatsız. Birkaç ay önce bir İngiliz gazetesine verdiği demeçte, Irak'ta kadınlara karşı baskının arttığına ilişkin endişelerin hatırlatılması üzerine Hero Talabani bu konudaki görüşlerini şöyle açıklamıştı:
"Kadınları hicaba sokma eğilimi (kadınların dini nedenlerle örtünme gerekliği) daha Saddam döneminde ortaya çıkmıştı. Dine dönüş, Saddam döneminin son yıllarına rastlar.."
Kadınlara karşı şiddet eylemlerinin, Kuzey Irak'ta bile görüldüğünü kabul eden Hero, ancak Irak'a bunlarla başa çıkmak için "zaman verilmesini" de istiyor. "Daha önce Süleymaniye'de de iki adam, bir genç kızın bacaklarına, açıkta oldukları için kezzap atmıştı. Ancak her iki adam da yakalanıp, cezalandırıldılar..."
BASIN PATRONİÇESİ
Hero Talabani'nin bir başka özelliği ise, şu anda tam anlamıyla basın alanında Irak'ın "patroniçesi" durumunda olması.
Psikoloji eğitimi alan Hero Talabani, Saddam döneminde Kuzey Irak'ta Bağdat yönetimine karşı mücadelede de aktif rol aldı.
1980'li yıllarda eline, İranlı bir arkadaşının kendisine verdiği, eski bir kamera geçen Hero Talabani, Kuzey Irak dağlarında, Saddam'a karşı mücadele eden Kürtleri çekti. 1986/87 yılında Saddam'ın Anfal'da kullandığı kimyasal silahların sonuçlarını görüntüleyen kameramanların başında Hero Talabani geliyordu. Çektiği bu ve bunun gibi binlerce görüntüyü, gizlice katırların üzerindeki eğerlerin altına bantladığı kasetleri, Avrupa'ya "bir şekilde" ulaştırarak, Saddam Hüseyin'e karşı propagandanın en önemli silahlarından biri haline geldi.
Iraklı First Lady, şimdilerde de Kürdsat televizyonunun, içinde gazete ve dergiler barındıran Hak Yayın grubunun patroniçesi, ayrıca Asia-Cell telefon şirketinin de ortağı.