Türban için en kritik cevap

Güncelleme Tarihi:

Türban için en kritik cevap
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2007 00:03

CNN Türk'te Ahmet Hakan’ın sunduğu Liderler Zirvesi programına önceki akşam Başbakan Tayyip Erdoğan konuk oldu. Programda bir ara ateşli bir türban tartışması yaşandı.

Haberin Devamı

HürriyetPrograma Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, CNN Türk İcra Kurulu Başkan yardımcısı Taha Akyol, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı da katıldı.

İlerleyen saatlerde Ahmet Hakan'ın, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Abdullah Gül'le ilgili bir soru sorması üzerine sıcak bir tartışma başladı.

İŞTE O TARTIŞMA:
Tartışmanın videosunu izlemek için TIKLAYINIZ..

Ahmet Hakan Diyorsunuz ki "Özal seçildi, Sezer seçildi, Demirel seçildi, hiçbirinde sorun olmadı bizde sorun oldu"... Sorun Abdullah Gül’ün eşinin başındaki örtü müydü?

Tayyip Erdoğan: O aslında daha da üzücü olur. Eğer Oysa.

Ahmet Hakan: O muydu gerçekten? Eşi türbanlı olan birisi cumhurbaşkanı olamaz diye açıkça yazıldı çizildi.

Tayyip Erdoğan: O zaman şunu söylesinler başörtülü olan birisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamaz.


Taha Akyol:
Evet...


Tayyip Erdoğan: Orada bircumhurbaşkanında aranan nitelikler bellidir. Eşi başörtülü olan insan bu ülkenin vatandaşı değil mi?

Ertuğrul Özkök: Öyle bir eleştiri haksız ve yanlış. Ama şu doğru değil mi? Hiç mi hakkı yok bunun? Türkiye Cumhuriyeti kozmopolit. Karışık bir toplum. Başı açık kadınlar var başı kapalı kadınlar var. Devletin en tepesinde üç mevki Başbakan, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı hepsi başıörtülü eşlerden oluşuyor?

Tayyip Erdoğan: Bunun bir de tersini düşünün… O olduğu zaman oluyor da bu olduğu zaman neden olmuyor. Üçünün başı açık oluyor da üçünün başı neden kapalı olmuyor. Bir kere şu yaklaşım tarzını gözden geçirelim. Biz halkımızı mı aldattık? Halkımız tercihin kullandı. Yarın bir başkası olur. Cumhurbaşkanı eşi örtülü olur, Başbakan’ın eşinin başı açık olur, Meclis Başkanı’nın hanımı başı açık olur. Bu şimdi denk geldi diye bunu yanlış yerlere çekmemeliyiz. Bu konuyu artık bir kenara koyalım.

AKP BİNASININ MİMARİSİ SOHBETİN İLK KONUSU

Taha Akyol: Genel merkez'deki Selçuklu mimari tarzından çok memnun olduk. Eleştireceğim konuysa çok masraf yapılmış. Bunun yerine daha mütavazi bir bina yapsanız daha iyi olmaz mıydı?

Erdoğan:
Ankara Selçuklu medeniyetinin yansımaları olduğu bir ilimiz. Ayrıca Osmanlı'dan da mimari uslüba bağlı kaldık, bunun yanında cumhuriyet çizgilerini katarak bu hale getirdik..Selçuklu yıldızları, Yahudi yıldızlarını da çok andırıyor..

YAZILI TALEBE GEREK YOK

Ahmet Hakan: Bazı vatandaşlarımız “Ordumuz KuzeY Irak’a girmek istiyor hükümet izin vermiyor” diyor. Gerçekten böyle mi? Ordumuz Kuzey Irak’a girmek istiyorda hükümet izin vermiyor mu?

Tayyip Erdoğan: Bizim ordumuza terör konusunda böyle bir engel koymamız düşünülemez. Bizim atmamız gereken ne adım varsa atarız. Terörle mücadele yüksek kurulunda Başbakan Yardımcım Abdullah Gül söylediği gibi ben de “bizim yapabileceğim bir şey varsa söyleyin. Yapalım” dedim.

Ahmet Hakan: Yazılı bir talep istediniz mi?

Tayyip Erdoğan: Yazılı bir talebe gerek yok. TSK her türlü çalışmasını sürdürüyor. Bizden onlara bir takoz koyma engel asla olamaz. Dışarıdan hükümetimizle ordumuz arasına bazılarımız bir fesat fitne sokma çabası içinde. Muhalefetin yaptığı ve yapacağı bir şey yok.

Örneğin 1 Mart tezkeresi oldu. benim görüşlerim netti. Bu konuda gereken çalışmayı yaptım. Partimin içinde de muhalefet vardı. O zaman 1 Mart tezkeresi geçemedi. Muhalefet Kuzey Irak’a operasyon yapılmasını söylüyor. Eğer atılacak bir adım gerekirse biz o adamı atarız. Bu hassasiyeti taşıyoruz ve bundan vazgeçmeyiz. Genelkurmay’la iyi bir diyalog içindeyiz. Son yayınlanan bildiride aramızdaki ilişkiyi gördünüz.

Ergun Babahan: Genelkurmay Başkanı basına yaptığı açıklamalarda çok acil bir operasyon istedi. Ama anladığımız kadarıyla terör zirvesinde böyle bir talep gelmedi?

Tayyip Erdoğan: Ortada psikolojik bir süreç var. Bizden bazı adımların atılması isteniyor. Eğer bu iş yapılacaksa sınır ötesi harekat için bir Meclis kararı gerekir. Davulla zurnayla olmaz.

Ergun Babahan: Yani gerekliliğine karar verirseniz Meclis’i toplarız diyorsunuz.

 

Tayyip Erdoğan: Evet gerekeni yapırız, toplarız.

Taha Akyol: Diplomatik faaliyetlerin sonucunda bir sonuç alınamazsa Türkiye Irak’a girer mi, hükümet olarak bunda kararlı mısınız?

Tayyip Erdoğan. Irak’ta şu anda bir karmaşa var. Siyasi güç belli değil. Ama gerekeni yaparız.

Ahmet Hakan: Barzani ile görüşür müsünüz?

Tayyip Erdoğan: Daha önce de söyledim. Ben bir kabile reisi ile görüşmem. Talabani ile görüştüm. Ama Barzani ile görüşmem.

"KUZEY IRAK'A GİRMENİN ÇÖZÜM OLACAĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?"

Ertuğrul Özkök: Siz K. Irak’a girmenin bir çözüm olacağına inanıyor musunuz?

Tayyip Erdoğan: Zamanlama çok önemlidir.Oraya adım attığınız zaman çıkmanız gerekir. Türkiye’de şu ana kadar 84’ten beri 12 bin 813 kayıp verdik.

Ahmet Hakan: Bir yerde Ağar’a cevap veriyorsunuz?

Tayyip Erdoğan: Terörle şu anda ABD boğuşuyor. Çözüyor mu? Çözemiyor. Yani burada acaba böyle kötülersek bir siyasi rant elde edebilir miyim diye düşünmemeliyiz. Burada herkez bu işten sorumludur. Önce ülkemizi düşünmeliyiz.

Ertuğrul Özkök: Sayın Erdoğan sizin zamanınızda terör eylemleri artmaya başladı. Bu soruyu kendinize sordunuz mu?  

Tayyip Erdoğan: Önümdeki resmi tabloya bakıyorum. Sıfır bir terör yok ama bir azalma var. Terörün amacı örgütün propagandasını yaptırmaktır. Biz bu amaca maalesef ortak oluyoruz. Burada bir sıkıntımız var. Önümüzdeki günlerde medyayla ve siyasi parti liderleriyle bir araya gelmeye düşünüyoruz.

Taha Akyol: Terörle mücadele için sizden ne gibi talepler oldu, siz bu konuda ne yaptınız?

Tayyip Erdoğan: Terörle mücadelede ciddi sıkıntılarımız var. Mayınla patlamalarda zırhlı araçlardae zarar görüyor.

"TERÖR KONUSUNDA MEDYA PATRONLARI İLE TOPLANTI YAPACAĞIZ"

Ekrem Dumanlı: Terör Konusunda bir platform mu oluşturacaksınız?

Tayyip Erdoğan: Genelkurmay Başkanımızla birlikte medya patronları ile bir toplantı yapacağız. Biz burada demokratik reflekslerden bahsediyoruz. Siirt’te bu gün bölgede halkın teröre karşı çok duyarlı olduğunu gördüm.

Ertuğrul Özkök: Bölgede Kürt sorunu var dediniz. Daha sonra bunun devam gelmedi. Yanlış mı anlaşıldı?

Tayyip Erdoğan: Güneydoğu’yu Kürt vatandaşlarımız ya da Kürt orjinli vatandaşlarımızın yoğunluklu olarak yaşadığı yerler… Orada yaşayan Kürt vatandaşlarımızın sorunları var. Eğitimden, sağlığa kadar bir çok sorunlar var. Kopenhag siyasi kriterleri ile bunun önünü açtık. Dille ilgili kurslar dediler. “Buyurun açın” dedik.

Kursları işletemediler parasal destek istediler. “Başkasına parasal destek vermiyoruz ki size verelim” dedik. Bugün Siirt’teydik. Siirt’i 3 yıl önce bilen bugün tanıyamazdı. Orada 3 okul açtık. 3 devlet hastanesinin açılışını yaptık. Yollar artık doble. İçme suyu yoktu şehir merkezinde. Bunlar bir özgüven veriyor. “Devlet benimle ilgileniyor mu?” diyordu. Terör örgütü de bunu istismar ediyordu.

TERÖRİSTLER SEÇİMİ ETKİLEMEK İSTİYOR

Ahmet Hakan: Neden o zaman terör ve terör örgütü orada hâlâ orada etkili?

Tayyip Erdoğan: Onların çabaları AKP’yi zayıflatmak. Onların belirlediği adaylar var. Seçimi etkilemeye çalışıyorlar.

Kürt orjinli vatandaşlarımızla ilgili estirilen rüzgarı kabul etmiyorum. DTP asla Kürt toplumunu temsil etmiyor. DTP belediyeleri halka hizmet götürmekte başarısız.

Taha Akyol: Siz o belediyelere de yardım yapıyor musunuz? Yozgat’ın Nevşehir’in aldığı yardım kadar yardım alıyorlar mı?

Tayyip Erdoğan: Kesinlikle ayrım yapmıyoruz. Diyarbakır’ın şu an bambaşka bir yer olması gerekirdi. Olayın yaklaşımı farklı. Orada etnik yapı ile yaklaşıyor. Biz de oraya yaklaşırken oradan yaklaşmamalıyız. Türkiye genelinde 36 etnik unsur var. Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında toplanacağız. Devletin üniter yapısın bozdurmayacağız. Kürt, Türk, Laz bunlar benim vatandaşlarım… AKP olarak bir çizgi koyduk.

Ekrem Dumanlı: Türkiye’de zaman zaman yükseltilen terör olayları var. Türkiye’de halkın gözünü korkutmaya, daha totaliter bir yapıya gitmeye çalışan çeteler var. Geçen gün emekli bir askerin evinden bombalar çıktı. Bu bombalardan bazıları Cumhuriyet Gazetesi’ne atılanlarla aynı çıktı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tayyip Erdoğan:  İstanbul’da çeteler ve mafya konusunda çok büyük başarılar alınıyor. Bir evladımız veya bir askerimiz şehit olduğu zaman manşet oluyor ama bir yakalanan bomba ya da çökertilen çete manşet olmuyor. Bize ve yargıya düşen görevler var.

BAŞBAKAN'IN OĞLUNUN ASKERLİĞİ İLE İLGİLİ İDDİALAR

Ertuğrul Özkök: Bu sorunun rahatsız edici olduğunu biliyorum ama sizin cevaplama hakkınız oluğunu düşündüğm için soruyorum. Oğlunuzla ilgili bazı iddialar atıldı. Bunu aydınlatacak bazı bilgiler verebilirsiniz? Biliyorum tatsız bir soru ama halktan bu sorunun yanıtını merak edenler var?

Tayyip Erdoğan: Başında olduğunuz gazetede bir köşe yaszarı tarafından yazıldı. O köşe yazarı da bunu nereden aldığını yazdı. O bu tür haberleri provokatif haberler yapan dergiden aldı. Ben şahsım ailem vatana hizmet yolunda asla böyle alçakça bir yola hizmet etmez. Benim oğlumun bir hastalığı var. Çocuğum askeri hasteneye gitmiştir. Askeri hastane onun askerliğe elverişli olmadığını söylemiştir. Hatta o zaman emekli tuğamiral bu konular üzerine basın açıklamaları yaptı. Bu haberi duyunca okudum. Hatta beyefendi talimat veriyor. Böyle bir yola tesevvüt etmeye çalışıyor. Maksat Başbakan’ın buradan vurabilir miyiz? deniyor. Buradan bu gazeteci her zamanki takındığı tavır bir kere insanın kişilik haklarına saygısızlıktır. Bu olay bugünün olayı değil. Oğlum 29-28 yaşında… ASAL dairesi alınması gereken önlemleri alır. Gereken adımları atar.

ŞEHİT CENAZELERİ

Ahmet Hakan: Camide şehit cenazelerinde slogan atılmasına karşı çıktınız? Ama sizin siyasi

hayatınız camilerde başladı. Bu konuya ne diyorsunuz?

Tayyip Erdoğan: Cenaze törenlerinde cenaze adabına uyulması gerekir. Cenazelerin istismar edilmemesi gerekir. Hükümet mensupları, bakanlar inanılmaz hakaretlerle karşı karşıya kalmıştır. Cenaze törenlerini istismar edilmemelidir.

"BUNUN BİR KONTRA SENARYO OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK İSTEMİYORUM"

Ekrem Dumanlı: Yarın bazı gazetelerde manşet olacaktır. ABD'deki Hudson Enstitüsü'ndeki senaryo ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Ahmet Hakan: Olayı bilmeyen okurlarımız olmaya bilir. Özetlemek gerekirse. ABD'deki Hudson Enstitüsü'nde bir senorya tartışılıyor. Toplantıda ABD'li ve Türk askerler var, ABD'li Neo-Con'lar var. Senaryoya göre İstiklâl'de bir patlama olacak 50 kişi ölecek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'ya bir suikast düzenlenecek ve bunun sonucunda Türkiye Irak’a müdahale edecek...

Tayyip Erdoğan: Bu senaryonun kime hizmet ettiğini anlayamıyorum. Bunun bir kontra senaryo olduğunu düşünmek istemiyorum: Ülkemizde bu tür yapılması ve düşünülmesi… Şu an bir senaryo çerçevesi içinde olanların gerçekleşmemesi için tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz. Böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyorum. Hükümet ve güvenlik güçlerimizin amacı böyle şeylerin olmamasına yöneliktir. Son zamanlarda bu neo-conların senaryolarına bazı medya organlarında ve enstütülerinde görüyoruz. Bu senaryo yazma maharetlerini Türkiye lehine senaryo yazmak için kullanırlarla seviniriz.

Ahmet Hakan: Partinizin oyları artıyor mu, düşüyor mu? Durum nedir?

Tayyip Erdoğan: Oylarımızda artış devam ediyor.

Ahmet Hakan: Yüzde kaç bekliyorsunuz?

Tayyip Erdoğan: Bize kamuoyu yoklamalarından gelen sonuç, yüzde 40’ın üzerinde oy alacağımız şeklinde. İki parti barajı geçecek gibi görünüyor.

"DİNDAR CUMHURBAŞKANI SEÇTİRMEDİLER" İDDİALARI DOĞRU MU?

Ertuğrul Özkök: Sizin tabanınızın köylerde “Dindar Cumhurbaşkanı seçtirmediler” şeklinde kampanya yaptıkları söyleniyor. Bu konuda ne dersiniz?

Tayyip Erdoğan: Biz bir din eksenli bir parti diğiliz. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Kimse böyle bir şeye cüretedemez. Meclis Başkanımızın oradaki lafı neye istinaden söylenmiş ben bunu bilemem. Ama şahsımla ilgili sorarsanız ben dindar olmak gayreti olmak içindeyim ama dinsizin haklarını da korumak benim görevim.

Ekrem Dumanlı: Seçmen korkutularak AKP’den uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tayyip Erdoğan: Bu tip olaylar halkımızda tutmaz. Siirt’te bu gün bunu gördüm.

Taha Akyol: Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanını seçme konusundaki kararı iptal etmesi durumunda yeni cumhurbaşkanını yeni Meclis seçecek. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tayyip Erdoğan: Demokrasi çoğulculuktur. Anayasa Mahkemesinin aldığı karar 365 kişinin kararını göz ardı etmektir. Aday olmadıgım halde cumhurbaşkanlığı konusunda hakkıma hakaretleredildi. Ama cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül, siyasi partilerle görüştü ancak bir sonuç alamadık.

Ertuğrul Özkök: Neden cumhurbaşkanı adayı olmadığınızı son ana kadar açıklamadınız?

Tayyip Erdoğan: Biz adayımızı açıkladıktan sonra Abdullah Bey’e çok saldırılar yapıldı. Biz parti olarak siyasi rakiplerimizin durumlarını görmek zorundaydık.

Ahmet Hakan: Abdullah Gül yıprandı mı?

Tayyip Erdoğan: Sayın Gül’ün bilakis güçlendiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanını seçme konusunda yapılanın bir haksızlık olduğunu düşünüyorum ve bu konuda çok büyük bir burukluk içindeyim. Turgut Özal nasıl Cumhurbaşkanı seçildiyse biz de aynı anayasa ile hareket ettik.  Bu Anayasa’da açık venet var.

TÜRBAN TARTIŞMASI

Ahmet Hakan: Diyorsunuz ki "Özal seçildi, Sezer seçildi, Demirel seçildi, hiçbirinde sorun olmadı bizde sorun oldu"... Sorun Abdullah Gül’ün eşinin başındaki örtü müydü?

Tayyip Erdoğan: O aslında daha da üzücü olur. Eğer Oysa.

Ahmet Hakan: O muydu gerçekten? Eşi türbanlı olan birisi cumhurbaşkanı olamaz diye açıkça yazıldı çizildi.


Tayyip Erdoğan: O zaman şunu söylesinler başörtülü olan birisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamaz.

Taha Akyol: Evet...


Tayyip Erdoğan: Orada bircumhurbaşkanında aranan nitelikler bellidir. Eşi başörtülü olan insan bu ülkenin vatandaşı değil mi?

Ertuğrul Özkök: Öyle bir eleştiri haksız ve yanlış. Ama şu doğru değil mi? Hiç mi hakkı yok bunun? Türkiye Cumhuriyeti kozmopolit. Karışık bir toplum. Başı açık kadınlar var başı kapalı kadınlar var. Devletin en tepesinde üç mevki Başbakan, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı hepsi başıörtülü eşlerden oluşuyor?

Tayyip Erdoğan: Bunun bir de tersini düşünün… O olduğu zaman oluyor da bu olduğu zaman neden olmuyor. Üçünün başı açık oluyor da üçünün başı neden kapalı olmuyor. Bir kere şu yaklaşım tarzını gözden geçirelim. Biz halkımızı mı aldattık? Halkımız tercihin kullandı. Yarın bir başkası olur. Cumhurbaşkanı eşi örtülü olur, Başbakan’ın eşinin başı açık olur, Meclis Başkanı’nın hanımı başı açık olur. Bu şimdi denk geldi diye bunu yanlış yerlere çekmemeliyiz. Bu konuyu artık bir kenara koyalım.


Ekrem Dumanlı: Mitinglerde özel yaşantımıza müdahale edilmesin diye bir şikayet var. Bunu haklı buluyor musunuz?

Tayyip Erdoğan: İstanul Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde de hakkımızda ithamlar oldu. Ancak bizim dönemimizde İstanbul’da büyük atalımlar oldu. 4,5 yıol geçti. Bu zamanda kimsenin özel hayatına müdahale etmedik.

Taha Akyol: Bunları düşünerek mi partinizin kompozisyonunu değiştirdiniz?

Tayyip Erdoğan: Tabiî ki bu etkili oldu.

Ahmet Hakan: Milletvekili Listelerde başarı kriterleri etkili mi oldu? Kaç kişiyi almadınız?

 

Tayyip Erdoğan: 24 arkadaşımız listede yer almak istemedi. 150’ye yakın arkadaşımız listede yer alamadı. Bize 4 bine yakın başvuru vardı. Biz yerellerde yoklama yaptık. Bütün bu değerlendirmelerde özellikle milletvekilleri arkadaşlarımız diğer değerlendirmelere girmedi. Üst kurul bunu değerlendirdi. Burada parlamentodaki katılımlarından tutun da, bölgedeki etkilerine baktık. Dün burada bir toplantı düzenledik 100’e yakın arkadaşımızla bir araya geldik.

Ergun Babahan: Abdüllatif Şener neden aday olmak istemedi?

Tayyip Erdoğan: Kendisi kesinlikle aday olmayacağını belirtti. Kendisinin MKYK’daki görevi devam ediyor. Hükümetteki görevi devam ediyor.

Ertuğrul Özkök: Adaylarınızın kaçının eşi türbanlı, kaçının eşi türbansız?

Tayyip Erdoğan: Biz adaylarımızın kaçının eşinin başı örtülü ya da değil bilmiyoruz. Bu konuda kayıt tutmuyoruz. Büyük şehirlerde adayları değerlendirmekle Anadolu illerinde adayları değerlendirmek çok farklı. Orada adayla tabanın bütünleşmesi daha farklı.

Ertuğrul Özkök: Geçen döneme göre eşi türbanlı olanların sayısı arttı mı, azaldı mı?

Tayyip Erdoğan: Bizim için eşinin başı açık mı kapalı mı bununla ilgilenmiyoruz. Bu dönemde halkımızın çok daha farklı bir AKP görmesini umut ediyoruz. Daha çok sosyal bilimler noktasında ağırlık var.


Ertuğrul Özkök: Değişiklik olacak diyorsunuz, biz yine Meclis Başkanlığı’nda Bülent Arınç’ı görecek miyiz?

Tayyip Erdoğan: Olayı bireyselleştirirsek koskoca bir seçimi zaafa uğratırız. 22 Temmuz Türkiye için çok büyük bir dönüşüm noktası olacak. Hatta öğretmenin karnesini öğrenciye verir gibi olur.

Tayyip Erdoğan: O mitinglerin organizatörleri bir siyasi partinin adayı olmamış mıdır?

 

Taha Akyol: Bu organizatörler bir partiden aday bile olsa bu milyonlarca kişiyi sokağa dökmelerinden bir sorgulama yaptınız mı?

Tayip Erdoğan: Orada milyon rakamı yok… İstesek daha çok rakamı toplarız. 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!