Türban düzenlemesi Anayasa’ya aykırıdır

Güncelleme Tarihi:

Türban düzenlemesi Anayasa’ya aykırıdır
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2005 01:58

Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin, türban affı nedeniyle hükümeti eleştirerek, ‘Anayasa’daki laik düzenlemeler kaldığı sürece türban serbestisi sağlayan düzenlemeler Anayasa’ya aykırı olur’ dedi. Bumin bunun içtihatları bilmemekten kaynaklanmıyorsa, din duygularını kullanarak, siyasi avantaj sağlamaya yönelik olduğunu ileri sürdü.

ANAYASA Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, dün Anayasa Mahkemesi’nin 43’üncü kuruluş yıldönümü töreninde, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önünde yaptığı konuşmada, hükümete ‘türban muhtırası’ verdi. Bumin, hükümet üzerinde ‘soğuk duş’ etkisi yapan konuşmasında, türbanı üniversite ve kamu kurumlarında serbest bırakmak için Anayasa’ya kural konulsa bile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nedeniyle (AİHS) bunun uygulanamayacağını bildirdi. Bumin, bunu ‘Uyuşmazlık halinde uluslararası sözleşmeleri iç hukukuna üstün tutacağına ilişkin Anayasa’nın 90. maddesine’ dayandırdı. Bumin’in konuşmasının ‘Laiklik ilkesinin Türkiye için önemi’ bölümü özetle şöyle:

AİHS TÜRBANA ENGEL

Anayasa’daki laik düzenlemeler kaldığı sürece, türbanlı kızların yükseköğretim kurumlarına öğrenci sıfatıyla, öğrenimlerinden sonra da resmi dairelere kamu görevlisi olarak girmelerini sağlayacak tüm yasal düzenlemeler Anayasa’ya aykırı olacaktır. Anayasa’ya kural konulsa bile Anayasa’nın yeni kuralı AİHS’ne uymaz.

PARTİ KAPATMA NEDENİ

Türkiye’de din ve din duyguları ile dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilerek oya çevrilmesi, Batı ülkelerine göre kolay ve olağan olduğundan geçmişte bu yola başvuranlar lbu eylemleri nedeniyle kapatılmış, AİHM’e yaptıkları başvurular da reddedilmiştir. (RP ve FP’nin türban ve laiklik karşıtı eylemlerinden kapatılmasını örnekleyen sözler, AKP’ye mesaj olarak görüldü.)

MÜDAHALE DEĞİL


Ülkemizde kimi parti yetkileri, bayanların türban takabilecekleri, bu tür bir giysi ile yükseköğretim kurumlarına devama engel olunmasının Anayasa ile tanınan temel haklardan olan ‘eğitim öğretim hakkı’ ile ‘inanç özgürlüğü’ne müdahale olduğuya ilgili savlar ileri sürmüşlerdir. Bu konuda Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’ce verilmiş kararlar vardır.

LAİKLİK İLKESİNE AYKIRI

Yargının kararlardaki değerlendirmesine göre, dinsel nedenlerle türbanla boyun ve saçların örtülmesine resmi dairler ve üniversitelerde de serbestlik tanınmasının bir tür yönlendirme ve bir anlamda zorlama olup, kişileri şu ya da bu şekilde giydirip başlarını örtmeye zorlamanın dinsel inanç ve görüşler nedeniyle gençler arasında çatışmalara neden olacak ortamın yaratılmasını sağlayacak, hatta aynı dinden olanlar arasında bile ayrılıklar yaratacağından bu davranış biçimi laiklik ilkesine aykırı düşecektir.

SİYASİ AVANTAJ İÇİN

Anayasa Mahkemesi ve AİMH’nin başörtüsüne ilişkin istikrar bulmuş kararları varken, yasal düzenlemeler yapılarak türbanla öğrenim yapma olacağının tanınacağı yolunda beyanlarda bulunulması bu konudaki yargı içtihatlarını bilmemekten kaynaklanmıyorsa, din duygularını kullanarak siyasi avantaj sağlamaya dönük bir davranış biçimidir.

Ret kararında türbana izin yok

BUMİN, konuşmasında dikkat çeken bir başka konuya da şöyle değindi: ‘Anayasa Mahkemesi’nin Yükseköğretim Kanunu’na eklenen ek madde 17 ile ilgili iptal istemini ret kararından söz edilerek, yükseköğretim kurumlarında türban takılmasını sağlayacak yasal düzenleme yapılabileceğini söylemek, ya alınan kararın gerekçelerini bilmemek veya gerekçe göz ardı edilerek sadece sonuç bölümüne bakıp değerlendirme yapmaktır. Kararın gerekçesine bakıldığında, hiçbir duraksamaya yer kalmayacak biçimde yükseköğretim kurumlarında türban takılmasına ‘olur’ veren açıklama bulunmadığı anlaşılacaktır.

Aksine, ‘sonuç olarak ister dini inanç gereği olsun, isterse başka nedenlerle olsun yükseköğretim kurumlarındaki kılık kıyafetin çağdaş duruma ters düşmemesi gerekir’ denilmektedir. Sonuç bölümünde ‘başvurunun reddine’ denildiğinden hareketle, yasal düzenleme yapılarak türbanlı kız öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına devamının sağlanabileceği söylenemez.’

Türban değil, müzik tartışması

ANAYASA Başkanı Mustafa Bumin ile TBMM Başkanı Bülent Arınç, akşam saatlerinde Anayasa Mahkemesi’nin 43’üncü Kuruluş Yıldönümü Resepsiyonu’nda karşılaştı. Arınç, kısa süre uğradığı resepsiyonda Bumin’e, fonda çalan müziği işaret ederek, ‘Arap müziği mi çalıyor?’ diye takıldı. ‘Suriye’de de bu müzik kulağıma çalındı’ diyen Arınç, ‘Ben yapsam başıma neler gelirdi, ama Anayasa Mahkemesi Başkanı yapınca bir şey olmuyor’ dedi. Bumin, resepsiyonun Meclis’te yapıldığını ima ederek, ‘Ben de eşimle şimdi bundan bahsediyordum, ama müziğin bizimle ilgisi yok’ deyince, Arınç gülerek, ‘Eyvah, yoksa bunun sorumlusu ben miyim?’ diye karşılık verdi. Arınç ardından çalınan müziği değiştirtti.

Diğer taraftan Bumin resepsiyonda çevresine ‘Türbanla ilgili sözlerim tabi ki uyarıydı ama anlayana’ diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!