Kasım Cindemir / WASHINGTON
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2009 00:00
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Posner, Türkiye’de, devlet daireleri ile devlet okullarında türban kullanılmasıyla ilgili kararın kişilere bırakılmasından yana olduklarını söyledi.
Posner, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2009 Dini Özgürlükler Raporu’nun yayınlanması nedeniyle bir brifing düzenledi. Hürriyet, Michael Posner’e, raporun Türkiye bölümünde yer alan “Yetkililer, devlet kuruluşları ve kamuya ait okullarda İslami başörtüsü kullanımına karşı geniş yasağı sürdürdüler” cümlesini hatırlatarak, “Yasağın kaldırılması gerektiğini mi söylüyorsunuz” sorusunu yöneltti. Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Yaşamı konularından sorumlu olan Posner aynen şu karşılığı verdi: “Biz diyoruz ki, bu, insanların kendi dini kimliklerini ifade etme konularından biridir. Genel olarak, niyetimizin ve umudumuzun, toplumların, insanların dini davranışlarını, dini inançlarını şiddete dayanmadan ifade etmelerine yol açacak bir yolu bulmalarına izin vermeleri olduğunu düşünüyorum. Hükümetimizin başörtüsü konusunda bir pozisyonu var mı bilmiyorum. Ama, buna raporda yer vermenin, genel anlamda, hükümetlerin, şiddete dayanmayan sembolik temsillere bakmalarını, bu konuyu tekrar gözden geçirmelerini ve mümkün olduğu kadar insanların bu kararları kendilerinin almalarına izin vermelerini veya teşvik etmelerini cesaretlendirmeye çaba gösteriyoruz.”
Yahudi düşmanlığı
ABD Dışişleri’nin raporunda, İsrail’in Gazze’de operasyon yaptığı dönemde Türkiye’de Yahudi düşmanı duyguların arttığı ve Eskişehir’deki bir işyerinde “Yahudiler, Ermeniler ve köpekler giremez” şeklinde bir pankart kullanıldığı da yer aldı. Raporda, ABD’nin İs-tanbul’daki Konsolos-luğu’nun güvenlik stratejisinin bir parçası olarak dini azınlık cemaatlerine güvenlik eğitimi verdiği de belirtildi. Rapora göre, Türkiye’de 10-20 milyon arasında Alevi, 500 bin Caferi, 65 bin Ortodoks Ermeni, 15 bin Süryani, 10 bin Bahai, 5 bin Yezidi, 3300 Yehova Şahidi, 3000 kadar Rum Ortodoks ve de 3000 kadar çeşitli Protestan var. Ayrıca, sayıları tam olarak bilinemeyen Katolik, Nasturi ve Maruni ile 3000 kadar Iraklı Keldani mülteci de Türkiye’de bulunuyor.