Tunceli'yi ayağa kaldıran olay

Tunceli’de gizli tutulan tecavüz olayı dün ortaya çıktı. 27 yaşındaki B.G., erkek arkadaşları 18 yaşındaki A.Y. ve diğer iki arkadaşı ile kendi evinde birlikte içki içerek bir süre eğlendi. İki erkek arkadaş saat 02.00’da evi terk ettikten sonra B.G. bıçak zoruyla A.Y.’ye tecavüz etti. Zorla tecavüze uğrayan A.Y. sabah polise giderek durumu bildirince eve baskın düzenleyen polis uyumakta olan B.G.’yi gözaltına aldı. A.Y.’nin hastanede yapılan muayene ve incelemesinde tecavüze uğradığı belirlendi. Savcılığa çıkarılan B.G., tutuklanma talebiyle gönderildiği nöbetçi mahkeme tarafından yapılan sorgulamasında tacavüz olayını kabul ederek "Alkollüydüm ne yaptığımın farkında değildim" dediği öğrenildi. B.G. daha sonra tutuklanarak Tunceli kapalı cezaevine gönderildi.

"TACİZ VE TECAVÜZ KÜLTÜRÜNE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Tecavüz olayının yanısıra kentte ismi öğrenilemeyen bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunulduğu dedikodusunun da yayılması üzerine Sivil Toplum Örgütleri ile vatandaşlar bir araya gelerek yürüyüş düzenledi. Tunceli Kadın Platformi ile Tunceli Emek Platformu üyelerinin çağrısı üzerine bugün akşam saatlerinde kent merkezindeki sanat sokakta bir araya gelen yaklaşık bin kişi ellerinde pankart ve dövizler taşıyarak yaşanan tecavüz ve cinsel taciz olayını protesto etti.

Tunceli Belediye Başkanı BDP’li Mehmet Ali Bul ile yardımcısı Nurhayat Altun’un da destek verdiği, kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu eylemde kitle ’Taciz ve tecavüz kültürüne izin vermeyeceğiz’ pankartını taşıyarak Seyit Rıza meydanına kadar yürüdü. Seyit Rıza heykelinin önünde toplanan Kadın Platformu adına konuşan Av. Fatma Kalsen, yaşanan olayların çok üzücü olduğunu, devletin taciz ve tecavüzleri koruduğunu öne sürdü. Tunceli’de son yıllarda çocuk istismarı, taciz ve tecavüz olaylarında ciddi bir artış yaşandığını belirten Kalsen, "Ovacık, Pertek ve Mazgirt ilçelerinde yaşanan cinsel istismar olaylarında devlet hep tacizcileri koruma yönünde tavrını ortaya koydu ve tazic ve istismarcılar serbest bırakılarak bu olayların yaşanması teşvik edildi. Toplum artık tepkisini çok daha fazla ortaya koymalı, bu insanları bunları savunan koruyan herkesi düşkün ilan etmeli, toplumdan dışlamalıdır. Halkımız artık bu tür olaylara tahammül göstermemelidir" dedi.

"KADINLARIMIZ SOKAKTA GEZEMEZ HALE GELDİ"

Emek ve Demokrasi Platformu sözcüsü Hasan Ölgün ise, "Toplum içinde bazı ahlaksızlar o kadar vahşileşti ki, o kadar sapıklaştı ki 2, 4, 13 yaşlarındaki çocuklara bile bu kirli emel ve zihniyetlerini taşımaya çalışıyorlar. Biz Dersim halkı olarak buradan bu tür kişilere bu zemini hazarlayanları şiddetle kınadığımızı belirtiyoruz. Dersim kültüründe, Kızılbaş alevi kültüründe kadına şiddet yoktur, çocuğa tecüvüz yoktur, taciz yoktur insan olarak doğaya değer verdiğimiz için hiçbir canlıya karşı taciz ve tecavüzü kabul etmeyiz. Ama ne yazık ki gelinen aşamada sokaklarımız madde bağımlılarıyla dolmuş ve artık bizim için bu sokaklar büyük bir tehlike arzetmeye başladı. Evlerimizde ve yaşam alanlarında artık herkes büyük bir tehdit altında. Öyle ki artık çocuklarımızı kapının önüne çıkaramayacak kadar ciddi bir tehlike var. Eskiden kadınlarımız 24 saat sokağa çıkabiliyor, gezebiliyordu. Ama ne yazik ki günümüzde belli saatten sonra kadınlarımız sokakta gezemez duruma gelmiştir. Bunu sistem yaratmıştır ve biz Dersimliler olarak bu sistemi ve bunu yaratanları nefretle kınıyoruz" dedi. toplulut, basın açıklamasından sonra olaysız dağıldı.