Güncelleme Tarihi:
Tunceli Dernekler Platformu adına yapılan ortak basın açıklamasında, “Bu akşam Alevi yurttaşlarımıza yeni bir gömlek giydirmek ve Alevileri o çok demokratik, hoşgörülü Diyanet'in kolları altına almayı planlayan AKP, bazı ihanetçi Alevi kurumlarıyla birlikte iftar sofralarına oturacak. Oraya oturanlar oradan medet bekleyenler, bu yolun düşkünleridir” denildi.
Türkiye'de Aleviler'in en yoğun olarak yaşadığı kentlerden Tunceli'de, bu akşam Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı ve bazı Alevi derneklerin de hazır bulunacağı Ankara Bilkent Oteli'ndeki iftar yemeğine sert tepki gösterildi. Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, sivil toplum örgütleri, bazı siyası parti temsilcilerinden oluşan yaklaşık 1000 kişi Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. ‘Pir Sultan'ın torunları, Hızır Paşa'nın (AKP) sofrasına oturmayacak’, ‘AKP, Alevilerden elini çek’ yazılı pankart açan protestocular, sık sık ‘Alevi halkı onuruna sahip çık’ sloganı attı. Tunceli Dernekler Platformu adına ortak basın açıklamasını okuyan Haydar Beltan, AKP'nin Alevileri, Diyanet'in kolları arasına almaya çalıştığını ve bazı ihanetçi Alevi kurumlarıyla birlikte sofraya oturacağını öne sürdü. Beltan'ın okuduğu açıklama şöyle:
“Baştan söyleyelim ki bu sofra ancak Hızır Paşa sofrası olur ve oraya oturanlar, oradan medet bekleyenler de bu yolun düşkünleridir. AKP'yi tanıyıp bilmeyenlere Aleviler ve dahası tüm emekçi halkımız için nasıl bir büyük tehlike olduğunu bilmeyenlere birkaç hatırlatma yapmak istiyoruz. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, daha belediye başkanı iken Şahkulu Derneği'nin cemevini yıktırmış, Karacaahmet Cemevi için de aynı çabayı göstermiş ama baş edememiştir. Yıllar sonra bir gazeteye verdiği demeçte ‘Karacaahmet Cemevini yıkamamak içimde büyük ukdedir’ demiştir. 2 Temmuz günü Madımak Oteli önünde Müslümanlar'a ‘Gazanız mübarek olsun’ diyen Belediye Başkanı, bugün AKP milletvekilidir ve o olaylara katılanların bir kısmı AKP'de halen yöneticilik yapmaktadır. Geçen ay TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan AKP Milletvekili Mustafa Özbayrak'ın, ‘Alevilere bir tahsisat yapılırsa, Aleviliğin diğer kolları bize de tahsisat yapın derse ne olacak? Mecusiler, Satanistler gibi gruplar da benzer taleplerle gelebilirler’ diyerek içlerindeki irini göstermiştir. Cemevlerine cümbüş evi diyen bu AKP'nin bakanıdır. Bu söylenenleri uzatmak mümkündür ancak AKP'nin Aleviler hakkında ne düşündüğünü anlamak için bunlar yeter de artar.”
Beltan, AKP'nin Alevileri kazanıp yedekleme konusunda bir çalışma yaptığını, Alevi kitlesinin genel olarak demokratik duruşunu kırıp kendi gerici işbirlikçi, ikiyüzlü ve katliamcı sistemlerinin bir parçasına dönüştürmek istediğini iddia etti. Beltan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Evet, AKP Alevileri kazanıp yedekleme konusunda bir çalışma yapmaktadır, Alevi kitlesinin genel olarak demokratik duruşunu kırıp, kendi gerici işbirlikçi, ikiyüzlü ve katliamcı sistemlerinin bir parçasına dönüştürmek istiyorlar, dahası bütün Alevileri kendi tarihlerinden kopararak düşkün hale getirmek istemektedirler ve bu iftar yemeği de onun bir parçasıdır. Bu kirli oyunu bozmalıyız, çünkü Alevilerin tarihi baskıyla zorla katliamlarla yazılmış bir tarihtir ve bu gün bu politikalar egemen sınıfların temsilcisi AKP eliyle gerçekleştirilmektedir. Çünkü, din ve inanç bireysel bir konudur ve asla bir devlet politikası biçiminde kullanılmamalıdır. Devlet dini inançları toplumu yönetmenin bir aracı olarak kullanmaktadır. Aleviler günümüze kadar bu bahsin dışında kalmışlardır. Haksızlığı yapan kim olursa olsun karşısında olmuşlardır. İşte bu yüzden AKP bugün Alevilere yasal yani ‘devlet içinde bir statü’ kazandırmaya çalışmaktadır. Çünkü, AKP Alevileri oldukları gibi kabul etmek yerine, ‘İslam altında olması gereken’ ama ‘sapkın’ olarak gördüğü yeni bir din sunup, ‘sizin inancınız böyle, böyle olursa İslam’a uyar’ diyerek Alevileri ehlileştirmeyi hedeflemektedir. Aslına bakılırsa düzenin bu girişimi ne ilk nede son olacak. Bu gün AKP eliyle uygulanan politikalar Osmanlı'dan tutunda Cumhuriyet döneminden sonra da uygulana gelmiştir. Yavuz Sultan döneminde gerçekleşen Alevi kırımı, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi Mahallesi’nde gerçekleştirilen alevi katliamları hep aynı zihniyetin ürünüdür.”
ALMAN KANALINA DA TEPKİ
Tunceli’de sivil toplum örgütleri bir Alman televizyonunda yayınlanan ve Alevileri rencide eden diziye de tepki gösterdi. Haydar Beltan, “Aleviliğe dönük saldırılar bu gün bununla da sınırlı değildir. Kendisine demokrasinin ana vatanı diyen AB ülkesi Almanya’da Alevilere dönük karalama çalışması yürütmektedir. ARD adlı televizyonda yayınlanan TATORT adlı dizi tamamen Alevileri karalamakta ve hakaret etmektedir. Gösterilen bütün tepkiye rağmen bu dizi yayından çekilmemiştir. Demokrasi havariliği yapan AB ülkelerinin demokrasi anlayışları bu tutumlarıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır” dedi. Basın açıklamasının ardından protestocular dağıldı.