Tuncay Özkan : Bizi burada tutarak neyi engelliyorsunuz?
Güncelleme Tarihi:
Cem TURSUN/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2010 16:24
İKİNCİ Ergenekon Davası'nın 88. duruşması, sanık ve avukatlarının taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
Talepler bölümünde ilk olarak söz alan tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur, teröristbaşı Abdullah Öcalan'la ilgili ilginç iddialarda bulundu. Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesinden sonra sorgusunu yaptığını ifade eden Hasan Atilla Uğur, Öcalan'ın mahkeme süreciyle ilgili olarak şu ifadeleri dile getirdi:
TÜRK MİLLETİNİ UYARIYORUM
“Aysel Tuğluk, Hasip Kaplan ve Doğan Erbaş, Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yapıyordu. Avukatları gidip gelip Öcalan’a, 'Kimlik bildiriminde bulunmayacaksın. Eğer bulunmazsan yargılama başlamayacak' şeklinde telkinde bulundular. Abdullah Öcalan ise kimlik bildiriminde bulundu ve şehit yakınlarına dönerek 'Acınızı paylaşıyorum' dedi. Bağımsız Türk mahkemelerini zor duruma düşürmek isteyenler böylece hayal kırıklığına uğradı. Hatta Hasip Kaplan mahkeme salonunu apar topar terk etti. 2000'li yıllarda PKK eylemleri minimize edildi ancak şimdi Türkiye bölünmek üzeredir. Türk milletini uyarıyorum"
ÜÇÜNÜZ DE VİCDANEN RAHAT DEĞİLSİNİZ
Ardından söz alan tutuklu sanık Türk Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek de 22 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek mahkeme heyetine, “Ben inanıyorum ki üçünüz de vicdanen rahat değilsiniz. Çünkü suçsuz yere bizi burada tutuyorsunuz" dedi.
Tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan ise, “Bizi burada tutarak hangi olayı engellediğinizi söyleyin, susup oturayım. Son nefesime kadar kendimi savunmaya devam edeceğim. Burada yapılan hukuk eliyle devlet eliyle muhalifleri sindirme operasyonudur" diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Senatosu'nun 7 Ekim tarihli Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının istenmesiyle ilgili kararını okuyan Özkan, “AİHM'in ölçülerine aykırı biçimde gazeteci meslektaşlarımız aylardır, yıllardır yargılanmayı bekliyor. Bu mahkemelerin kaldırılması için Anayasa değişikliğine gerek yoktur" dedi.
SUÇUMU ARIYORUM
Özkan, “Savcıların iddiasına göre ben PKK'lıyım çünkü bir programımda 'Türkiye’nin Abdullah Öcalan’ı kullanması gerekir' demişim. Bunu PKK'lılara anlatsanız onlar herkesten daha çok güler. Bu devlet İmralı'da PKK'yla görüşerek ne yapmaya çalışıyor. Bu deli gömleğine niye gireyim?" diye konuştu. “Suçumu arıyorum" diyen Özkan sözlerine şöyle devam etti:
“Hangi eylemim cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs? Sizden talebim, hukuk istiyorum. Burada bir örgüt varsa nasıl bir örgüt bağı oluşturduğunuzu sizden duymak istiyorum. Buradaki hukukçu arkadaşlarımızla birlikte suçumuzu arıyoruz. Susurluk raporunu ortaya çıkarma suç, o raporla ilgili haber yapmak suç değil. Bizi burada tutarak neyi engelliyorsunuz? Beni çok seviyor da burada tutuyorsanız bu bana haksızlık, eğer nefret ediyorsanız bu yüzden tutuyorsanız oda haksızlık. Eğer benden kurtulmak istiyorsanız bırakın gideyim"
CHP MİLLETVEKİİLERİ DE DURUŞMAYI İZLİYOR
Öte yandan CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ve CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel de avukatların oturduğu bölümden, gazeteci Altan Öymen ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Senatosu Başkanı Nail Güreli de duruşmayı gazetecilerin oturduğu bölümden duruşmayı izliyor. Duruşma sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
TÜRK MİLLETİNİ UYARIYORUM
“Aysel Tuğluk, Hasip Kaplan ve Doğan Erbaş, Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yapıyordu. Avukatları gidip gelip Öcalan’a, 'Kimlik bildiriminde bulunmayacaksın. Eğer bulunmazsan yargılama başlamayacak' şeklinde telkinde bulundular. Abdullah Öcalan ise kimlik bildiriminde bulundu ve şehit yakınlarına dönerek 'Acınızı paylaşıyorum' dedi. Bağımsız Türk mahkemelerini zor duruma düşürmek isteyenler böylece hayal kırıklığına uğradı. Hatta Hasip Kaplan mahkeme salonunu apar topar terk etti. 2000'li yıllarda PKK eylemleri minimize edildi ancak şimdi Türkiye bölünmek üzeredir. Türk milletini uyarıyorum"
ÜÇÜNÜZ DE VİCDANEN RAHAT DEĞİLSİNİZ
Ardından söz alan tutuklu sanık Türk Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek de 22 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek mahkeme heyetine, “Ben inanıyorum ki üçünüz de vicdanen rahat değilsiniz. Çünkü suçsuz yere bizi burada tutuyorsunuz" dedi.
Tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan ise, “Bizi burada tutarak hangi olayı engellediğinizi söyleyin, susup oturayım. Son nefesime kadar kendimi savunmaya devam edeceğim. Burada yapılan hukuk eliyle devlet eliyle muhalifleri sindirme operasyonudur" diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Senatosu'nun 7 Ekim tarihli Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının istenmesiyle ilgili kararını okuyan Özkan, “AİHM'in ölçülerine aykırı biçimde gazeteci meslektaşlarımız aylardır, yıllardır yargılanmayı bekliyor. Bu mahkemelerin kaldırılması için Anayasa değişikliğine gerek yoktur" dedi.
SUÇUMU ARIYORUM
Özkan, “Savcıların iddiasına göre ben PKK'lıyım çünkü bir programımda 'Türkiye’nin Abdullah Öcalan’ı kullanması gerekir' demişim. Bunu PKK'lılara anlatsanız onlar herkesten daha çok güler. Bu devlet İmralı'da PKK'yla görüşerek ne yapmaya çalışıyor. Bu deli gömleğine niye gireyim?" diye konuştu. “Suçumu arıyorum" diyen Özkan sözlerine şöyle devam etti:
“Hangi eylemim cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs? Sizden talebim, hukuk istiyorum. Burada bir örgüt varsa nasıl bir örgüt bağı oluşturduğunuzu sizden duymak istiyorum. Buradaki hukukçu arkadaşlarımızla birlikte suçumuzu arıyoruz. Susurluk raporunu ortaya çıkarma suç, o raporla ilgili haber yapmak suç değil. Bizi burada tutarak neyi engelliyorsunuz? Beni çok seviyor da burada tutuyorsanız bu bana haksızlık, eğer nefret ediyorsanız bu yüzden tutuyorsanız oda haksızlık. Eğer benden kurtulmak istiyorsanız bırakın gideyim"
CHP MİLLETVEKİİLERİ DE DURUŞMAYI İZLİYOR
Öte yandan CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ve CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel de avukatların oturduğu bölümden, gazeteci Altan Öymen ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Senatosu Başkanı Nail Güreli de duruşmayı gazetecilerin oturduğu bölümden duruşmayı izliyor. Duruşma sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.