Tuna, sonar, deprem

Güncelleme Tarihi:

Tuna, sonar, deprem
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 1999 00:00

Haberin Devamı

BALIK sezonunun başlamasıyla, ‘rastgele’ deyip, denize açılan küçük balıkçılar dertli. Tuna Nehri'nden gelen zehirli atıklar, büyük balıkçı teknelerinin sonar ekosunu çok açmaları ve deprem balık sayısının azalmasına yol açmış.

‘Voliciler’ diye bilinen ve küçük teknelerle açılıp ağ atarak balık tutanlardan Şengün Bursalıoğlu, en çok atıklardan şikayet ediyor. ‘Siz bunu gözden kaçırıyorsunuz’ diyor ve anlatıyor:

‘‘ABD, Yugoslavya'da rafinerileri bombaladı. Bunlar hemen Tuna'nın kıyısında. Buralardan gelen bütün atıklar Karadeniz'e aktı ve deniz altındaki yaşamı yok etmeye başladı. Avrupa'daki bir çok ülkenin atom santralleri de Tuna kıyısında ve bunların atıkları da Karadeniz'e geliyor. Oradan da Marmara'ya.’’

Bir başka ‘volici’ Tamer Emenatçi ise büyük balıkçı gemilerindeki sonarları şikayet ediyor. Ekosu açıldığı zaman sonarların balıkları kaçırdığını, çok açılınca da deniz dibindeki canlıları öldürdüğünü söylüyor. Japonya'nın okyanusta bile sonar kullanmayı yasakladığını anlatan Emanetçi, ‘‘Bu tür teknelerdeki balıkçılar, denize bile bakmıyor. Sonar ekranında balığı görüp, ağ atıyorlar’’ diye anlatıyor şikayetini.

Göç nasıl tamamlanacak?

Hüseyin Altıparmak söze giriyor bu noktada:

‘‘Bir başka problem ise bazı teknelerdeki ağların standartlardan sık olması. Ağlar sık olunca, küçük balıklar da takılıyor. Aslında, hangi büyüklükteki balıkları tutabileceğimiz, yönetmeliklerde var. Ama bazı reisler buna uymuyor. Balığı sonarla arar, öldürürseniz, küçük balıkları da tutarsanız, göç nasıl tamamlanacak. Bu balıklar, denizler arasında göç etmezlerse, sayıları azalır, sonra da yok olup giderler. Bir çok balık türünün geçtiğimiz yıllarda yok olup gittiğini unutmayalım’’

Altıparmak'la deprem etkisini anlatıyor sonra. Uzmanların deniz suyunun ısınmasına ilişkin açıklamalarına kendilerinin de tanık olduğunu ancak bunun bir deprem belirtisi olduğunu bilmediklerini anlatıyor. Oğlunun salyangoz toplamak için daldığını belirten Hüseyin Altıparmak, ‘‘Yaz boyunca, suyun üstlerde de 4 kulaçta da 20 kulaçta da aynı ısıda olduğunu söyledi. Aslında, derine daldıkça, suyun soğuması gerekir. Bunun bir deprem belirtisi olduğunu bilmiyorduk, havaların sıcaklığından sandık. Şimdi hálá, derinlerde sular sıcak’’ diyor.

Lüfer bol, palamut az

Bu arada, 'voliciler', bu yıl lüferin bol olduğunu söylüyorlar. Lüfer bol, bu da palamutun az olacağının göstergesi. Lüferin, teknelerden çıkış fiyatının 700 bin liraya kadar düştüğünü anlatan balıkçılar, rüzgárlı günlerde fiyatın yükseldiğini söylüyor. Ama çarşıdaki lüfer fiyatı her zaman çok pahalı. Sarıyer Balıkçılar Çarşısı'nda lüferin tanesi 4 milyon liradan satılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!