Tuna Kiremitçi’nin hikayeli intikamı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2007 00:00
Tuna Kiremitçi’nin Sözcükler Dergisi’nde yayımlanan "Agatha in Pera" isimli son hikáyesi, bir büyük kavgayı konu alıyor.
Hikáyeye göre, kavganın taraflarından biri Tuna Kiremitçi. Diğeri ise "Büyük Yönetmen." Agatha Christie’nin Pera Palas’taki hayatını konu alacak filmde başrolü de Kate Blanchett oynayacaktır. Projenin yatmasına içerleyen Kiremitçi, oturup bu işin öyküsünü yazar. Peki ama bu "Büyük Yönetmen" kimdir?
ÜNLÜ yazarlarımızdan Tuna Kiremitçi, bir gün Pera Palas’ta, "Büyük Yönetmen"le karşılaşır. Kiremitçi’yi görünce, "İşte aradığım adam" diye çığlıklar atan "Büyük Yönetmen," hemen yeni filminin senaryosunu yazmasını ister Kiremitçi’den. Film konusunu, o sırada içinde bulundukları Pera Palas Oteli’nden ve o otelde bir süre kalan ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’den alacaktır. "Büyük Yönetmen"le "büyük yazar," prensipte anlaşırlar. Üstelik filmde Agatha Christie rolünü Sharon Stone oynayacaktır.
Ertesi gün Tuna Kiremitçi ile "Büyük Yönetmen," bir meyhanede buluşarak filmi konuşurlar. "Büyük Yönetmen"in büyük haberleri vardır: Agatha Christie rolünü Sharon Stone’un oynamasından vazgeçmiş, Kate Blanchett’te karar kılmıştır. Hatta Blanchett atlamıştır projenin üzerine.
Doğal olarak iş para konuşmaya gelmiştir. Ne var ki, bir sonraki randevuda "Büyük Yönetmen" de, "büyük proje" de yoktur ortada. Asistanlara göre, maddi sorunlar yüzünden film süresiz olarak ertelenmiştir. Kiremitçi’ye de pek yapacak bir şey kalmamıştır.![/images/100/0x0/55ea5b4ef018fbb8f87aa199]()
Ama sinemacı "Büyük Yönetmen" ise Tuna Kiremitçi de "büyük yazar"dır ve olup biteni bütün detaylarıyla "Agatha in Pera" öyküsünde dile getirir. Ancak, öyküde bu "Büyük Yönetmen"in ismini vermeyecektir Kiremitçi. Sadece ipuçları ile yetinecektir. İpuçları o kadar belirgindir ki, "Stüdyosu bulunduğu mahallenin birçok binasına zarifçe" yayılan, "reklám dünyasının dahisi" olan, "binalarının ortasında kalan avluda pinpon masası" bulunan bu "Büyük Yönetmen"in isminin Sinan Çetin olduğunu anlamamak için insanın aptallık katsayısının hayli yüksek olması gerekir herhalde.
Tuna Kiremitçi, bir hikáyeyle de olsa intikamının bir kısmını almış görünüyor, ister misiniz Sinan çetin de bir filmle karşılık versin buna...
ÜNLÜ yazarlarımızdan Tuna Kiremitçi, bir gün Pera Palas’ta, "Büyük Yönetmen"le karşılaşır. Kiremitçi’yi görünce, "İşte aradığım adam" diye çığlıklar atan "Büyük Yönetmen," hemen yeni filminin senaryosunu yazmasını ister Kiremitçi’den. Film konusunu, o sırada içinde bulundukları Pera Palas Oteli’nden ve o otelde bir süre kalan ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’den alacaktır. "Büyük Yönetmen"le "büyük yazar," prensipte anlaşırlar. Üstelik filmde Agatha Christie rolünü Sharon Stone oynayacaktır.
Ertesi gün Tuna Kiremitçi ile "Büyük Yönetmen," bir meyhanede buluşarak filmi konuşurlar. "Büyük Yönetmen"in büyük haberleri vardır: Agatha Christie rolünü Sharon Stone’un oynamasından vazgeçmiş, Kate Blanchett’te karar kılmıştır. Hatta Blanchett atlamıştır projenin üzerine.
Doğal olarak iş para konuşmaya gelmiştir. Ne var ki, bir sonraki randevuda "Büyük Yönetmen" de, "büyük proje" de yoktur ortada. Asistanlara göre, maddi sorunlar yüzünden film süresiz olarak ertelenmiştir. Kiremitçi’ye de pek yapacak bir şey kalmamıştır.
Ama sinemacı "Büyük Yönetmen" ise Tuna Kiremitçi de "büyük yazar"dır ve olup biteni bütün detaylarıyla "Agatha in Pera" öyküsünde dile getirir. Ancak, öyküde bu "Büyük Yönetmen"in ismini vermeyecektir Kiremitçi. Sadece ipuçları ile yetinecektir. İpuçları o kadar belirgindir ki, "Stüdyosu bulunduğu mahallenin birçok binasına zarifçe" yayılan, "reklám dünyasının dahisi" olan, "binalarının ortasında kalan avluda pinpon masası" bulunan bu "Büyük Yönetmen"in isminin Sinan Çetin olduğunu anlamamak için insanın aptallık katsayısının hayli yüksek olması gerekir herhalde.
Tuna Kiremitçi, bir hikáyeyle de olsa intikamının bir kısmını almış görünüyor, ister misiniz Sinan çetin de bir filmle karşılık versin buna...