Güncelleme Tarihi:
Konya'nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük, koyunun ve keçinin evcilleştirildiği, insanoğlunun yerleşik hayata toplu geçtiği ve ilk sanat eserleri kabul edilen duvar resimleriyle, dünyadaki önemli arkeoloji merkezleri arasında bulunuyor.
Çatalhöyük'te devam eden kazı çalışmalarının bu yılki bölümü, Trakya Üniversitesi ekibinin, höyüğün Kalkolitik döneme ait ikinci yerleşim sahası olan Batı Çatalhöyük'teki kazısıyla başladı. Ekibin büyük bölümü ise Neolitik döneme ait yerleşim olan Doğu Çatalhöyük'te, 15 Temmuz'dan sonra kazılara başlayacak.
Kazı Başkanı, Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ian Hodder ile Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinden kazı ekibi üyesi arkeologların bir kısmı da Çatalhöyük'e geldi.
Bugüne kadarki kazılarda, 9 bin yıl önceki yaşamla ilgili istenilen laboratuvar ve arkeolojik bulgulara büyük ölçüde ulaşıldığı için, kazı çalışmaları hafif tempoda ve ağırlıklı olarak eğitim amaçlı yürütülecek.
Çatalhöyük araştırma sahası, sadece kazı yapılan ören yeriyle sınırlı değil. Son yıllarda höyük yakınına Boeing ve Yapı Kredi'nin sponsorluğunda inşa edilen yeni binalarla oluşturulan yerleşkede, çıkan bulguların incelendiği laboratuvarlar da yer alıyor.
Dünya arkeoloji literatürüne “Hodder Okulu” adıyla yeni bir ekol kazandıran kazı başkanı İngiliz Prof. Prof. Dr. Ian Hodder, ekipteki genç arkeologların Konya'nın Çumra ilçesindeki bu höyükte yetişmesine yardımcı oluyor.
BULGULAR TÜRK VE DÜNYA KAMUOYUNA AÇILACAK
Dünya arkeoloji çevrelerince ilgiyle takip edilen Çatalhöyük'te bugüne kadar elde edilen bulgular, Türk ve dünya kamuoyuna açıklanacak.
Kazı ekibinde görevli Arkeolog Gülay Sert, gözlerin bu yaz daha fazla Çatalhöyük üzerinde olacağını belirterek, elde edilen arkeolojik bulgular, laboratuvar analizleri ve çeşitli tekniklerle elde edilen bilgilerin yaz sonuna kadar, uluslararası kazı ekibindeki bilim adamlarınca bilimsel ortamda tartışılacağını söyledi.
Sert, çalışmayla bilimsel yayınların hazırlanacağını, bu bilgilerin yaz sonunda halk ve bilim dünyasıyla paylaşılacağını belirterek, şunları söyledi:
“Yapılacak yayınlar Neolitik döneme ilgi duyan dünyadaki tüm arkeologları şimdiden heyecanlandırıyor. Zaten Çatalhöyük'teki çalışmaların temel amacı, insanların o dönemde yakalandığı hastalıklar, yedikleri bitkilerin çeşitliliği ve etkileri gibi bilgilere ulaşmak. Çünkü bu bilgiler, insanoğlunun dünya üzerindeki bilinmeyenlerle dolu serüveni hakkında daha fazla ayrıntıya ulaşmamızı sağlayacak. Bu sonuçlar sadece arkeologları değil, tıptan mühendisliğe kadar pek çok bilim adamını ilgilendiriyor.”
ÇATALHÖYÜK
Çumra ilçesindeki Çatalhöyük'te ilk kazı çalışması, 1960'lı yıllarda İngiliz Arkeolog James Mellaart ve ekibi tarafından yapıldı. Toprak katmanlarının kabaca derinlemesine kazılmasıyla çeşitli dönemlere ait çok sayıda tarihi eser bulundu.
Tam olarak kayıtları bugün de bilinmeyen buluntular içinde, yakın tarihe kadar “Tanrıça Kibele” olarak bilinen ve Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen topraktan yapılmış kadın heykelciği dikkati çekiyor.
1993 yılında ise İngiliz Arkeolog Prof. Dr. Ian Hodder kazı çalışmalarını devraldı. Yılda yaklaşık 13 bin kişinin ziyaret ettiği Çatalhöyük'te, 100'den fazla personelden oluşan uluslararası kazı ekibi, buradaki laboratuvarlarda 9 bin yıl önce yaşamış insanların beslenmeleri, hastalıkları, genetik özellikleri, o dönemdeki bitkilerin ve hayvanların durumu gibi farklı konularda incelemelerini sürdürüyor.