Tüm okulların birincisi Elif hoca genç beyinleri ‘evde’ tutuyor

Güncelleme Tarihi:

Tüm okulların birincisi Elif hoca genç beyinleri ‘evde’ tutuyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2025 07:00

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Elektrik- Elektronik Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Elif Uysal, ilk okuldan Massachusetts Institute of Technology (MIT) ve Stanford gibi dünyanın en iyi üniversitelerine uzanan eğitim hayatı boyunca her kademeyi hep birincilikle bitirdi. Stanford’daki doktorasının ardından MIT’de ders vermeye başlayan Uysal 2006 yılında Türkiye’ye döndü. Meslektaşları onun bu dönüşünün ‘akademik intihar’ olduğunu söyleseler de o ulkesine bir borcu olduğunu düşünüyor ve bu borcu ödemek istiyordu. Uzayda artan veri trafiğini taşıyabilecek haberleşme ağı altyapısı için yaptığı çalışmalar sayesinde geçtiğimiz aylarda ‘Nobel öncesi ödül’ olarak görülen ERC Advanced Grant desteği kazanan Prof. Dr. Elif Uysal ODTÜ’de öğrencilerini geleceğin dünyasına hazırlamaya devam ediyor.

Haberin Devamı

İkisi de tıp profesörü olan Ali Rıza ve Zümrüt Uysal’ın kızı olan Elif Uysal, önce Ankara Namık Kemal İlkokulunu, daha sonra TED Ankara Kolejinde ortaokul ve liseyi birincilikle bitirdi. 1993’te girdiği üniversite sınavında Türkiye birincisi olarak ODTÜ’ye girdi. Elif Uysal burada elektrik elektronik mühendisliği bölümünü birincilikle bitirdikten sonra yüksek lisans için tam burslu kabul aldığı Massachusetts Institute of Technology (MIT)’i 5.0 ortalamayla tamamladı. Doktora için bu kez Stanford’a gitti ve burada da birinciliği kimseye kaptırmadı. 2003- 2006 arası MIT ve Ohio State Üniversitelerinde olasılık teorisi dersleri veren Prof. Dr. Uysal, 2006’da Türkiye’ye dönmek istediğinde o dönem MIT’den hocası olan ve bugün Princeton Üniversitesi Mühendislik Dekanı olarak görev yapan Andrea J. Goldsmith ona, ‘akademik olarak intihar ediyorsun’ dedi. Ama Uysal ülkesine borcu olduğunu düşünüyor ve bu borcu ödemek istiyordu. Bugün ODTÜ’de uzayda iletişim için çalışmalar yapan Prof. Dr. Uysal, başarı öyküsünü ve gençlere önerilerini şöyle anlattı:

Haberin Devamı

Tüm okulların birincisi Elif hoca genç beyinleri ‘evde’ tutuyor
FARK YARATMAK İSTİYORDUM
“Elde ettiğim başarılar ‘her işi ciddiyetle yapma’ özelliğimin ve meydan okuma tavrının sonucu diyebiliriz. Her zaman çalışılmamış konulara yöneldim. Alan seçimimde ise ‘nerede fark yaratabilirim’ sorusunun peşinden gittim. ODTÜ’de ilk önce endüstri mühendisliği bölümüne girdim. Üniversite yıllarım, internetle yeni yeni tanıştığımız yıllardı. Daha sonra elektronik mühendisliği konularının bilimsel anlamda çok derin olduğunu fark ederek bölüm değiştirdim. Bu derinliğin peşinden giderek doktorada haberleşme teorisine yöneldim. MIT hayalimdi, yüksek lisans için başvurdum ve eğitimime orada devam etmem için burs verdiler. İkinci sene gönüllü asistanlık yaparak akademik olarak şekillendim. MIT’den sonra akademik kadrosundaki isimlerin etkisiyle Stanford’da doktora çalışmalarıma başladım. Orada haberleşme teorisi ve bilgisayar biliminin kesişiminde çalışabildim.

Haberin Devamı

Tüm okulların birincisi Elif hoca genç beyinleri ‘evde’ tutuyor
KOLAY OLAN ABD’DE DEVAM ETMEKTİ
Stanford’dan sonra MIT’ye geri dönüp 2 yıl boyunca olasılık teorisi dersi verdim. Ohio State Üniversitesi’ne ögretim üyesi olarak transfer olduktan kısa süre sonra 2006’da Türkiye’ye dönme kararı alıp ODTÜ’ye geldim. O dönem MIT’de çok önemli bir hoca ve şimdi ‘Princeton Üniversitesi Mühendislik Dekanı’ olan Andrea J. Goldsmith Türkiye’ye dönme kararım için ‘akademik olarak kariyer intiharı yapıyorsunuz’ demişti. Bu söz benim biraz canımı yakmıştı tabii. Ancak koşullara meydan okuyan, öğrenilmiş çaresizliği kabul etmeyen bir tavrım var. Ülkeme duyduğum manevi sorumluluk nedeniyle zaten dönmek üzere gitmiştim. Bu ülkeyi kuranlara, Atatürk’e borçlu olduğumu düşündüm. Kolay olan ABD’de devam etmekti. Zor olan ise aynı başarıları Türkiye’de göstermekti.

Haberin Devamı

6G VE DERİN UZAYDAKİ HABERLEŞME AĞI ÇALIŞIYOR
Doktoradan sonra endüstrinin değil, bilimin sınırlarını genişletmek istedim. ODTÜ’de öğrencilerimin dünya çapında dersler almasına odaklandım. ‘Olasılık teorisi’ dersini edindiğim birikimle güncelledim. Bu ders bütün dünyada takip edildi. 20 yıllık akademik çalışmaların ardından şimdi teknoloji geliştiriyorum. ODTÜ’deki CNG araştırma grubumuzla ‘görev odaklı haberleşme’ ve ‘semantik haberleşme’ kavramlarını geliştirdik. Bu kavramı uydu ve uzay haberleşmesinde uyguluyoruz. Varolan haberleşme ağı prensipleri yeterli olmadığı için uydular arası erişimi ve derin uzaydaki haberleşme ağlarını geliştiriyoruz. Bu iki kavram, hem 6G’nin hem de uydu ve uzay teknolojisinin ihtiyaç duyduğu kapasiteye ulaşabilir. Bunu ilk biz yapmak istiyoruz. Bilimsel kavramları geliştirip bırakmak yerine ürüne dönüştürmek istiyoruz. Çalışmamız, yenilikçi olduğu için AB’nin en prestijli destek programı olan ERC Advance Grant desteği aldı. Teorisini geliştirdiğimiz bu çalışmanın faydasını ODTÜ’den atılacak bir uydu üzerinde göstereceğiz.

Tüm okulların birincisi Elif hoca genç beyinleri ‘evde’ tutuyor
BEYİN GÖÇÜNE DUR DEMEMİZ LAZIM
Beyin göçü gerçeğini görmezden gelemeyiz. Bugün gençlerin farklı bakış açıları olabilir. Maddiyatı önemsiyor olabilirler. Ancak gitmeyip kalmak isteyen çok parlak gençlerimiz var. Ben onlara burada nitelikli ve tatmin duygusu yaşayabilecekleri iş alanı yaratmaya çalışıyorum. Bilimsel çıktıları zamanında dünya çapında yenilikçi ürünlere dönüştürmek için Freshdata Teknoloji firmasını kurdum. Global bir firma olup gençlere yurt dışına çıkmadan yüksek teknoloji çalışabilecekleri dünya çapında fark yaratacak alanı açmak istiyorum.
Tüm okulların birincisi Elif hoca genç beyinleri ‘evde’ tutuyor

'ENERJİ BULURSA YAPAY ZEKA ORGANİK ZEKAYI GEÇER'
“Yapay zeka çalışmaları 2000’’lerin başında ben ABD’deyken devam ediyordu. MIT’de bulunduğum elektrik mühendisliği bölümünde klasik teknolojiler üretilirken başka bir laboratuvarda da yapay zeka çalışmaları yapılıyordu. Günümüzde yapay zeka gelişiyor ve ülkeler bu konuda yarış halinde. Bu yarış yapay zekanın biraz kontrolsüzce gelişmişiyle sonuçlandı. Yapay zekanın bizim organik zekamızı geçeceği bence net. Yeterince enerji olursa yapay zeka biz ne yapıyorsak onun aynısını hatta daha iyisini yapabilir. İnsanlığın sonunu mu getirir bunu bilmek mümkün değil. Ben yapay zekaya enerji tüketiminin yüksek olmasından dolayı sıcak bakmıyorum. Bütün insanlığın çevreye vermiş olduğu zarardan daha fazlasını çok kısa bir zaman içinde verme riski var. Yeşil teknolojinin konuşulduğu bu günlerde bazı yapay zeka modellerini çalıştırmak için özel enerji santralleri kuruluyor. Bu çok önemli olumsuz bir etki.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!