Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2001 00:00
Aydınlık Türkiye Partisi (ATP) Genel Başkanı Tuğrul Türkeş, 12 Eylül 1980 öncesinde, MHP'ye ait bazı gayrimenkullerin dönemin Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in üzerine yapıldığını belirterek, "Merhum Türkeş, o dönemde merhume Muzaffer Şükriye Türkeş Hanımefendi'den olma evlatlarını toplayarak bu malların kendisine ait olmadığını ve şayet Hakkın rahmetine kavuşursa, bu malların Türk milliyetçiliği davasına verilmesine gerektiğini ifade etmiştir" dedi.
Tuğrul Türkeş, Ayzıt Türkeş ile Umay Günay hakkında, 'özel evrakta sahtecilik ve banka aracılığıyla dolandırıcılık' suçlamasıyla Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan davayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Alparslan Türkeş'in aziz hatırasını ve Türk milliyetçiliğini incitme girişimlerinin olanca hızıyla sürdüğünü" kaydetti.
"Türk milliyetçiliği davasının lideri ve savunucusu" olan babasının tüm yaşamını Türk milliyetçiliğine adadığını ve bu uğurda mücadele verdiğini ifade eden Tuğrul Türkeş, Alparslan Türkeş'in ilgi alanın Türkiye sınırları içerisindeki Türk vatandaşları ile kayıtlı kalmadığını ve dünya Türklüğünün meselelerini de yakından takip ederek, buralardaki gelişmelere sahip çıktığını belirtti.
Bahçeli'ye bilgi verdi"Merhum Türkeş, bütün faaliyetleri sırasında hak ve helal kavramını ve emin olma vasfını daima muhafaza etmiştir'' diyen ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş, şöyle devam etti:
12 Eylül 1980 öncesi Türkiye'nin dalgalı siyaset döneminde, MHP'nin haksız uygulamalar ve partizanca davranışlar neticesinde kapatılmak istenmesine karşılık Türk milliyetçileri MHP'ye ait bazı gayrimenkulleri merhum Türkeş'in üzerine yapmışlardır. Bu tapulama işleminin yapılmasının ardından merhum Türkeş, o dönemde merhume Muzaffer Şükriye Türkeş Hanımefendi'den olma evlatlarını toplayarak bu malların kendisine ait olmadığını ve şayet Hakkın rahmetine kavuşursa bu malların Türk milliyetçiliği davasına verilmesine gerektiğini ifade etmiştir.
Merhum Türkeş'in yıllar önceden beri yapageldiği bu şifahi beyanı,vefatının ardından da çocukları tarafından bir vasiyet olarak kabul edilmiş ve merhum Türkeş'in ölümünün ardından açılan terekenin tespiti davasını takiben 5 Mart 1998 tarihli talimat yazısıyla avukata bildirilmiş, bu talimata istinaden de avukat Umur Tamur konuyu Ankara 3. Sulh Hukuk ve Ankara 9. Asliye Hukuk mahkemelerine bildirmekle beraber, 25 Mart 1998 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye de gereği sebebiyle bildirilmiştir."
Aile içinde kavga yokTuğrul Türkeş, Alparslan Türkeş'in iyi bir lider ve iyi bir devlet adamı olmanın yanı sıra müşfik ve sevecen bir aile babası olduğunu ifade ederek, açıklamasında şöyle devam etti:
"Çocuklarına gereken ilgiyi ve şefkati gösterir ve birini öbüründen ayırt etmezdi. Hak kavramını çocuklarına da nakledebilmiş insanlardan biri olma mutluluğu da Türkeş'in kazançları içerisindedir.Merhum Türkeş'in vefatından itibaren yetkili ve yetkisiz kişilerin değişik tarih ve zamanlarda aile fertlerini kışkırtmak ve nifak sokmak girişimleri hiçbir dönemde başarıya ulaşmamıştır. Kamuoyunda yazılanlara ve bilinenin aksine aile içerisinde bir kavga olmamış ve bunun olmamasına da azami özen gösterilmiştir."
Türkeş açıklamasında, "Geçmiş dönem ile ilgili bilgisi olanların kendilerini saklamaksızın, basına konuştukları özgürlükte ve rahatlıkta cumhuriyet savcılarına da konuşmaları gerektiğini düşünmekteyim. Ama şunu da belirtmek isterim ki, kendi ismini ve sıfatını göstermekten korkanların iddialarının da ciddiye alınabilecek bir tarafı yoktur" görüşüne yer verdi.