Güncelleme Tarihi:
28’i tutuklu rütbeli asker ve 34 tutuksuz er, ‘Anayasa’yı ihlal, cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs’le suçlandı. Bazı sanıklara ayrıca silahlı terör örgütüne üye olma ve bazılarına ise örgüte üye olmamakla birlikte yardım suçlaması da yöneltildi. Sanıklar için 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 5-10 yıl hapis cezaları talep edildi.
İddianameyi kabul eden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi davanın ilk duruşmasını dün Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu’ndaki duruşma salonunda gördü. Silivri Cezaevi’ne giriş-çıkışlar jandarma kontrolünde yapılırken, duruşma salonunun dışında jandarma Özel Harekât timleri nöbet tuttu.
Uzman Çavuş Yusuf Yaylaz, duruşmada şunları söyledi: “Kurmay Yarbay Fatih Karakaya terör saldırısı olacağını söyledi. Bizi Sabiha Gökçen Havalimanı’na gönderdiler. Halk nizamiyede bizi durdurdu. Bu sırada eşim mesaj çekti. Köprülerin kapatıldığını belirtti. Daha sonra bir vatandaş çıktı araca. Darbe yapıldığını söyledi. Bu vatandaş tanıdık bir polisi aradı. Polis gelene kadar silahların emniyetini aldık, sonra teslim olduk. Silah kullanmadım. Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Astsubay Fatih Taş’tan halkın üzerine ateş etmesini istemiş. Fatih Astsubay da silahıyla intihar etmiş.”
ARAÇLARI SAKLADIK
Cip şoförü Uzman Çavuş Yavuz Türk ise savunmasında, darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra yaşadıklarını, “Bölüğe dönmeye karar verdik. Vatandaş birliklerin önünü kapatmıştı. Bir fidanlığa gittik. Fatih Uzman Çavuş’un yakınlarını aradık. Bizi almaya geldiler. Üzerimizi değiştirdik. Araçları emniyetli bir yere bıraktık. Ertesi gün kışlaya gittik” diye anlattı.