TÜBİTAK AB 7. Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi, AB Komisyonu'nun verdiği destekle “Destination Turkey” sloganıyla başlattığı ve bir seri halinde sürecek çalıştaylarını ABD'nin yaklaşık 2 bin üniversitesinden 200'ünü barındıran ve çok sayıda Türk'ün yaşadığı Boston'dan başlattı.
100'e yakın Türk araştırmacının çalıştığı Northeastern Üniersitesi'nde düzenlenen etkinliğe, aralarında Arçelik, Turkcell, Yıldız Holding,
Aselsan, Türk
Telekom gibi önemli sanayi kuruluşları ve üniversiteleri de katılarak, ABD'deki Türklere “Bizimle Ülkende Çalış” mesajını verdi.
Etkinliğe katılan 200'e yakın Türk araştırmacının çoğunluğu, Türkiye'deki sanayi kuruluşları ile üniversitelerin araştırma kapasitelerinin geldiği düzeyden ve araştırmacılara ayrılan fonların yüksekliğinden çok etkilendiklerini belirttiler.
ABD'deki Türk araştırmacılar, ABD'deki ekonomik krizin ülkenin araştırma potansiyelini de olumsuz etkilediğini belirtirken, Türkiye'nin araştırmaya ayırdığı kaynakları azaltılmamasını ülkeye geri dönüş için fırsat olarak görüyor.
SANAYİNİN AĞIR TOPLARI ABD'YE GELDİ
“Hedef Türkiye, Beyin Dolaşımı, Ar-Ge İşbirliği ve Araştırma Kariyeri İçin Avrupa ve Ulusal Fon Olanakları Çalıştayı” isimli etkinliğe, Ankara, Bahçeşehir, Boğaziçi, Ege, İTÜ, İstanbul Şehir Üniversitesi, Sabancı, Uludağ Üniversiteleri ile TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Arçelik, ASELSAN, Türk Telekom A.Ş, FNSS, Yıldız Holding'den üst düzey temsilciler katıldı.
Arçelik Ar-Ge Direktörü Cemil İnan, etkinliği AA muhabirine değerlendirirken, TÜBİTAK'ın başlattığı programı bir süredir takip ettiklerini
ve ABD'deki Türk araştırmacılarla biraraya gelmeye karar verdiklerini anlattı.
Etkinliğe yalnızca şirketleri için değil, aynı zamanda ülkenin yararına sonuçlar doğuracağı için de katıldıklarını ifade eden İnan, şöyle konuştu:
“Yurt dışında çalışan öncelikle Türk araştırmacıların Türkiye'ye dönüş rotalarında önemli ve uzun süreli bir durak olmayı arzu ediyoruz. Uluslararası deneyime sahip araştırmacılarla yeni dönem geleceğin teknolojilerini birlikte çalışmak istiyoruz. Bazı teknolojileri ıskaladık. Yenilerini yakalamak için birlikte çalışmamız gerekiyor. Etkinliğin ardından makine, elektronik hatta biyoteknoloji gibi alanlarda çalışan arkadaşlarla ürünlerimiz arasında kesişim kümeleri çıktı. Çok heyecanlı bir şekilde onlarla tanıştık ve ileride olası çalışma alanlarımızı belirledik.”
Araştırmacılara, Arçelik'te çalışırken hem doktora imkanı sağladıklarını hem de endüstriye yaratıcı ürünler çıkarma fırsatını verdiklerini belirten İnan, “Biz onlara diyoruz ki, (kariyerinizle ilgili bir kararda tereddütteyseniz gelin doktoranızı birlikte yapalım, doktoranızı bitirdiyseniz gelin araştırmanızı birlikte yapalım.) Yaptığımız çalışmalar, hem bugün, hem gelecek için deneyime sahip arkadaşları uzun süre besleyecek konular. Onlara bu güveni verdik. Dedik ki (burda kalırsanız da bizim için kıymetlisiniz, ülkemizin elçileri olacaksınız. Dönmek isterseniz de gelin birlikte çalışalım)” diye konuştu.
Etkinlikte genç Türk araştırmacılarla birebir görüşme olanağına sahip olduklarını kaydeden İnan, onlardan da daha fazla biraraya gelme mesajını aldıklarını aktardı.
Arçelik'te 820 dolayında ar-ge personeliyle çalıştıklarını belirten İnan, “Çalışmalarıyla bize katkı verecek arkadaşlarımızı da tartışmasız programımızda istihdam etmenin yollarını arıyor ve bu deneyime sahip arkadaşlarımıza iş kapılarını açmak istiyoruz” dedi.
İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahsin Erkan Türe de yurt dışındaki Türklerle yabancı araştırmacılara cazip olanaklar sunulduğunda Türkiye'de çalışmaya çok sıcak baktıklarını ifade etti.
Türe, Türkiye'deki pek çok vakıf üniversitesi ile birlikte yurt dışında yetişmiş Türkleri üniversitelerinde istihdam etmekten memnuniyet duyacaklarını söyledi.
DÖNENLER, DÖNECEKLERE CESARET VERDİ
Bilkent üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı ve ABD'nin TÜBİTAK dengi kuruluşu olan NSF'de uzun yıllar görev yaptıktan sonra iki yıl önce Türkiye'ye dönen Prof. Dr. Adnan Akay da Türk araştırmacılarla biraraya gelerek onların sorularını yanıtladı.
Türkiye'deki ar-ge ortamının son yıllarda büyük bir yükseliş trendine girdiğini anlatan Akay, “Türkiye'ye döndüğünüzde çalışma alanınıza uygun kurumları arayın ve bulun. Global problemlerin çözümü, global işbirlikleri gerektirir. Bunun için de beyin dolaşımı diyoruz. Dolaşmak herkes için iyidir. Bu dolaşım her ülke ve çalışanı için büyük yarar getirecektir” dedi.
Akay, Türkiye'ye dönme nedenini “Bilkent'i ülkem ve insanlık için yapabileceklerime uygun bir ortam olarak gördüm ve hala da öyle görüyorum” şeklinde özetledi.
ABD'deki Baltimore Maryland Üniversitesi'nden 3 yıl önce dönen ve halen Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyeliği görevini sürdüren Yrd. Doç. Dr. Petek Ballar, Türk araştırmacılarla Türkiye'ye dönüş sürecini paylaştı.
Ege Üniversitesi'nde eczacılık eğitimi aldıktan sonra yurt dışına gittiğini ve her zaman dönmeyi düşündüğünü anlatan Ballar, “Hocalarım (sana ihtiyacımız var mutlaka geri dön) demişlerdi. Üzerimde bunun sorumluluğunu hep taşıdım” diye konuştu.
İlk önce AB komisyonundan aldığı destekle işe koyulduğunu dile getiren Ballar, daha sonra TÜBİTAK, TÜBA ve DPT fonlarıyla çalışmalarını ilerlettiğini anlattı.
Ballar, Ege Üniversitesinde kurduğu laboratuvarda 4 araştırmacının çalıştığını ve çok sayıda kuruluşla işbirlikleri yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Aslında çalışıp birazcık sabırlı olunca kaynak sıkıntısı yok Türkiye'de. Sadece işler yavaş ilerliyor o kadar. Ama artık, ABD'de de işler kriz nedeniyle yavaş ilerliyor.
Türkiye'de ABD'den daha fazla kaynak var diyebilirim. ABD'de ekonomik nedenlerle öğrencilerini işten çıkaran laboratuvarlar var. O nedenle şimdilerde Türkiye'deki kaynaklar çok daha iyi. Ayrıca Türkiye'de ekonomik krizin etkileri ABD'deki krizin etkileri kadar belirgin değil ve araştırmacılara daha bonkör davranılıyor galiba.”
Ballar, Türk araştırmacılara hitaben yaptığı konuşmanın da onları Türkiye'ye dönmeleri konusunda cesaretlendirdiğini söyledi.
TÜRK ARAŞTIRMACILAR NE DEDİ?
ABD'nin New Jersey Rutgers Üniversitesi'nde fizik alanında doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Mehmet Ramazanoğlu da etkinlik sonrasında soruları yanıtladı.
Türkiye'ye dönmesiyle ilgili korkularını “Aslına bakarsanız burda 11 sene yaşadıktan sonra 26 yıl yaşadığım Türkiye'ye gitmek beni korkutuyordu. Çin'de İngilizce konuşulan bir bölgeye gitmekle Türkiye'ye gitmek arasında bir fark yok gibi geliyordu” sözleriyle dile getiren Ramazanoğlu, bu toplantı sayesinde bu görüşünün değiştiğini söyledi.
TÜBİTAK'ın düzenlediği etkinlikten çok etkilendiğini dile getiren Ramazanoğlu, “Araştırma fonlarının yüksekliği ülkemde yapacağım araştırmaların da güçlü olmasına kaktı verecektir. Belki ilk aşamada Türkiye'ye bir iki yıllığına giderek deneme yapılabilir. Zamanın ne getireceğini kim bilir?” dedi.
ABD'de ekonomik krizin etkilerinin hala sürdüğünü ifade eden Ramazanoğlu, “ABD, daha dibi görmedi. Bu nedenle araştırma fonları giderek azalıyor. Türkiye, şu aşamada cazip bir ülke gibi görünüyor” diye konuştu.
Kök hücre biyolojisi alanındaki araştırmalarını 3 yıldır ABD'deki Colombia Üniversitesi'nde sürdüren Sibel Yıldırım da TÜBİTAK bursuyla ABD'de çalışan Türk araştırmacılardan.Yıldırım, TÜBİTAK'ın etkinliği ve Türkiye'deki çalışma olanaklarıyla ilgili şu görüşlerini dile getirdi:
“ABD'ye gelip kendi ülkesine dönenlerin sayısı çok fazla. Herkes eğitimini alıp ülkesine dönüyor.
Türkiye'de araştırmamı nasıl devam ettireceğim konusunda tereddütlerim vardı ama bu etkinlikte öğrendiklerim sayesinde artık yok. TÜBİTAK'ın buraya kadar kalkıp gelmesi bile çok önemli. Yüzyüze yapılan bu görüşmeler, bu konudaki kararlılığı da gösteriyor.
Biz de kalkıp etkinlik için NewYork'tan geldik. Çünkü biz de ülkemize dönmek istiyoruz.”
Bu arada TÜBİTAK ÇP Ulusal Koordinasyon Ofisi aracılığıyla araştırmacılara ayrılan fonlarla ilgili detaylı bilgilere ncpmobility@tbitak.gov.tr adresinden ulaşılabiliyor.
ABD'deki etkinlikleri kapsamında Boston'dan Michagen eyaletine geçen TÜBİTAK heyeti, bugün eyaletteki Türk araştırmacılarla buluşacak.