Güncelleme Tarihi:
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki çalışmaları anlatırken, “Gen haritalarını tamamen kendimiz çıkarmaya ve insan geniyle hastalıklar arasındaki ilişkileri tespit etmeye başladık. Arkadaşlarımız, en az üç hastalıkla genetik yapı arasındaki ilişkinin doğrudan tespit edildiği bir çalışma yaptılar. Çalışmayı, sağlık sektörüyle sürdürüyorlar” dedi. TÜBİTAK Başkanlık Binası Feza Gürsey Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Medikal Biyoteknoloji Konferansı’na katılan Ergün, şunları söyledi:
‘KONU ÇOK HASSAS’
“Genetik haritası, genler vasıtasıyla taşıdığımız birçok hastalığı bertaraf edebileceği gibi, Hitler’i bile şaşkınlık içinde bırakacak bir tür yeni öjenik (sağlıksız ceninleri ayırıp, sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım) politikalara da kapı aralayabilir. Bugün bilim ve etik tartışmalarında en çok zikredilen konunun biyoteknoloji olması, bilim kurgu edebiyatında, filmlerinde, negatif ütopyalarda, en az uzaylılar veya robotlar kadar biyomühendislik ürünlerine de yer veriliyor olması, konunun hassasiyetini göstermektedir.”
DAN BROWN’LI ÖRNEK
Bakan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son çıkan meşhur roman, Cehennem, Dan Brown’un. O da biyoteknoloji konusu etrafında dönüyor. İnsan nüfusu geometrik olarak artıyor ve yeryüzü bu nüfusu besleyemez. İnsan nesli büyük bir tehdit altında. Dolayısıyla bu tehdidi durdurmak lazım. Bunu da bir salgın hastalık virüsü oluşturarak durdurmak gerekir. Roman böyle gidiyor ama sonunda bir kısırlaştırma virüsü ortaya çıkıyor. İnsan neslinin üçte birini kısırlaştıran virüsün, İstanbul’dan, Yerebatan’dan tüm dünyaya yayılmasını anlatan bir romana tanıklık etmiş olduk. Sadece virüslerin yayıldığı önemli merkezlerden birisi olarak romanlarda konu edinmek değil, bu çalışmaların yoğun bir şekilde yapıldığı ve insanlık adına önemli sonuçlar elde edildiği bir ülke olmamız gerekir. Genetik, çok kritik bir alan. Birinin hastalığıyla genetik yapısı arasındaki ilişkiyi bir başkası bilse, hele sigorta şirketleri bilse o adama sigorta yapmazlar ya da çok pahalıya sigorta yaparlar. Bu bilgilerin çok özel korunması için hukuki ve teknik altyapıya ihtiyaç olduğu da gerçek. İşte bu çalışmalar, bize bu hukuki ve teknik altyapıyı da sunacak çalışmalar olacaktır.”