Güncelleme Tarihi:
Zeytin Dalı’ harekâtıyla ilgili, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 24 Ocak’ta ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ başlık bir bildiri yayınladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da tepki gösterdiği açıklamayla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı da 28 Ocak tarihinde suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 29 Ocak’ta TTB’nin Merkez Konsey üyesi 11 kişi hakkında terör örgütü propagandası suçlamasıyla soruşturma başlattığını duyurdu.
‘İFADEYE GELEBİLİRİZ’ DEDİLER
TTB’nin avukatı Ziynet Özçelik, önceki akşam Ankara Savcılığı’na giderek ‘müvekkillerinin bizzat ifade vermeye gelebileceğini’ söyledi ve gözaltı işlemi yapılmamasını istedi. Savcılık, dün sabah saatlerinde Ankara merkezli 8 ilde operasyon talimatı verdi. TTB Genel Merkezi ve yöneticilerinin görev yaptığı hastanelerdeki özel odaları ile evlerinde arama yapıldı. TTB Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve Merkez Konsey üyeleri Taner Gören, Bülent Nazım Yılmaz, Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Şeyhmus Gökalp, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş için gözaltı kararı verildi. Başkan Prof. Dr. Tükel İstanbul’da gözaltına alındı. Tükel ve diğer kentlerde gözaltına alınan diğer TTB yöneticileri Ankara’ya gönderildi.
‘TERÖR ÖRGÜTLERİNİN PROPAGANDASI’
Savcılığın gözaltı yazısında “Başsavcılığımızca yürütülmekte olan silahlı terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG’nin propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçlarından yapılan soruşturma esas olmak üzere” ifadelerine yer verildi. Gözaltı kararında “şüphelilerin atılı suçu işlediğini düşündürebilecek emareler” bulunduğu savunuldu. Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında ise “Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği meşru müdafaa kapsamındaki operasyonları tezyif edici, PYD unsurlarının gerçekleştirdiği silahlı eylemleri meşru gösterici mahiyette ibareler bulunan bildirinin yayınlandığının bildirildiği” ifade edildi.
‘BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
TTB operasyonuna meslek örgütlerinin tepkileri özetle şöyle:
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı: TTB toplumun vicdanı. Biz hekimler birinin beğenip beğenmeyeceğine yönelik değil, gerektiği gibi açıklama yapıyoruz.
İstanbul Tabip Odası: Topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak sağlığı, barışı, demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz.
Dünya Tabipler Birliği (WMA): Doktorların ve ulusal tabip kuruluşlarının savaşın ve silahlı çatışmaların yol açacağı insani sonuçlar konusunda hükümetleri uyarma görevi WMA’nın açık politikasının bir parçasıdır.
HÜKÜMETİN YORUMU: 'BİRLİĞİ BOZMAK SUÇTUR’
SAĞLIK Bakanı Ahmet Demircan, TBMM’de basın mensuplarının soruları üzerine, TTB’ye yönelik operasyonla ilgili şunları söyledi:
“Ülkemiz bir tehlikeyle karşı karşıya geldiğinde, bir saldırıya maruz kaldığında, benimle beraber olan insanlar, birlik içinde olmazlarsa, birlik, beraberliği bozacak hareket ve sözlerde bulunurlarsa, bu çok büyük bir yanlıştır, suçtur. Bazıları bunu bir savaş gibi gösteriliyor. Bu nefsi müdafaadır. Bu millet bir nefsi müdafaa pozisyonunda. Siz bunu gevşetecek, bir takım imalarla bunu etkisiz hale getireceksiniz, bu olmaz. Yasalar Tabipler Birliği’nin meslekle ilgili olaylar dışında işler yapmalarına mani. Bu açıklamayı, nefsi müdafaaya karşı girişilmiş bir hamle olarak gördüğümüz için yargıya bir bak dedik.”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise “Terör örgütlerini destekler vaziyette açıklamada bulunulmasının elbette bir bedelinin olması, yargı tarafından soruşturulmasını gerektirir. Bu, fikir hürriyeti ya da görüş açıklamanın ötesinde” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da şu değerlendirmeyi yaptı: “Teröriste karşı verilen mücadele karşısında yapılan çıkış, ifade özgürlüğü değil bilakis terörü arkalamak, onlara arka çıkmak anlamına geliyor. Bunu zaten kınadık, kınamanın ötesinde ne söylenebilirse hepsini söylüyorum. Bu yapılan, tek kelimeyle hainliktir.” (Nuray BABACAN / ANKARA)