Güncelleme Tarihi:
28 Şubat 'postmodern darbe' sürecinden beri Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde hazırlanan andıç çalışmalarına alışkın olan Türkiye, şimdilerde yeni bir andıç vakasıyla karşı karşıya. Genelkurmay tarafından yalanlanmayan Mart 2006 tarihli 73 sayfalık yeni andıç, Dz. P. Kur. Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanarak 'tasvip' için dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Işık Koşaner'e gönderilmiş. Birer kopyası Bilgi Destek Daire Başkanlığı ile Genelkurmay Harekât Başkanlığı'na da iletilen andıcın 'tasvip' edilip edilmediği henüz bilinmiyor. Ama hazırlanış amacı, 'Konu' başlıklı bölümde yazılı: "Bu andıç; ABD ve AB'nin kendi amaçlarına uygun olarak yönlendirdiği sivil toplum örgütlerinin (STÖ) faaliyetleri hakkında bilgi vermek ve bu kapsamda alınabilecek karşı tedbirler hakkında onay almak maksadıyla hazırlanmıştır."
Radikal Gazetesi'nin haberine göre, 'gizli' ibaresiyle gönderilen ve çeşitli şemalarla da desteklenen andıçta, kamuoyunun yakından tanıdığı kişi ve kuruluşlar, haklarında gazete ve internet sitelerinden edinilmiş bilgilere dayanılarak sınıflandırılıyor. Andıçta, bazı gazeteciler, öğretim üyeleri, işadamları ve çeşitli sivil toplum örgütleri 'AB'den destek alanlar' ya da 'ABD'den destek alanlar' diye değerlendiriliyor.
Andıcın EK-A bölümünde, STÖ'ler hakkında medyada yer alan haberler, EK-B bölümünde ABD ve AB'den mali destek alan sivil toplum örgütleri, EK-C bölümünde Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin ilişkileri konusunda son derece geniş değerlendirmeler var. TSK'ya 'dost kuvvetler' ise andıcın sonunda yer alan EK-Ç (TSK ile iletişim içinde olan dernekler), EK-D (Medyada ve üniversitelerde görev yapan emekli TSK personeli) bölümlerinde listeleniyor. Son bölüm olan EK-E ise planlanan faaliyetleri anlatıyor.
Andıç 'para sihirbazı' olarak da bilinen uluslararası spekülatör George Soros'a oldukça geniş bir yer ayırmış. Andıçtan bazı Soros tespitleri:
"Dışarıya karşı Soros, Joan Baez ile birlikte barış konserleri düzenleyen, Oxford'daki genç Doğu Avrupalı gençler için burslar veren, her türlü sosyal faaliyeti destekleyen biri olarak gözükmektedir. Ancak gerçekler, onun farklı bir görünümünü ortaya koymaktadır. Soros şahsen 1989'dan sonra Doğu Avrupa'daki kaos ve şok terapi ortamından sorumludur. O, kendisine Doğu Avrupa'nın birçok yerinde son derece düşük fiyatlardan kaynakları satın almasını sağlayan zayıf hükümetlere karşı son derece ağır, anlamsız tedbirler tertip etmiştir."
Tamamı 73 sayfa olan andıcın Soros'a neredeyse 25 sayfa ayırmasının nedeni ise Türkiye ve KKTC'deki uzantıları. Bu amaçla, dönemin Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül'ün Soros'la yapmış olduğu görüşmelere de dikkat çekiliyor.
Andıçta, sivil toplum örgütleri üzerinde etkili olan bir diğer kesim olarak Alman vakıfları gösteriliyor. Bu vakıfların Türkiye'yi alttan oymaya çalıştığı da andıçta yazılı. Alman vakıflarının Türkiye'deki faaliyetleri için Necip Hablemitoğlu'nun 'Satın Alınmanın Adı 'Proje Bedeli' Olmuştur' başlıklı yazısından alıntı yapılmış.
Andıcın en ilginç bölümleri ise AB, ABD ve George Soros'tan hazırladıkları çeşitli projeler sayesinde mali destek alan kişi ve kuruluşların listeleri ile bu listelerde adı geçenlerin birbirleriyle olan bağlantılarını anlatan şemalar. Buna göre, ABD, NED (National Edowment For Democracy) adlı kuruluş, aralarında Helsinki Yurttaşlar Derneği, Liberal Düşünce Derneği, Anadolu Kültür Vakfı, TESEV gibi kuruluşlara 31 proje için toplam 1 milyon 975 bin dolar aktarmış.
Andıçta yapılan hesaplamalara göre, AB'den mali destek alan sivil örgütlerin sayısı da hayli kabarık. AB'den Türkiye'deki çeşitli kurum ve kuruluşlara 335 proje için toplam 88 milyon 466 bin 397 avro aktarıldığı vurgulanıyor.
Kim bu Sabetaylar?
Çizilen şemalara göre, TESEV'in kurucusu Can Paker, İngiliz Konsolosluğu ile, İngiliz Konsolosluğu Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Umut Vakfı ile, tüm bunlar da Boğaziçi Üniversitesi ve Fethullah Gülen ile ilişkili. Bir başka şemada ise devreye Museviler ve 'Sabetaylar' giriyor. Kim olduğu açıklanmayan Sabetaylar, doğrudan Osman Kavala ile bağlantı halinde. Bu sayede Robert Koleji, TEMA gibi kuruluşlarla ilişki kuran Sabetaylar, Şahin Alpay'a, Milliyet ve Zaman gazetelerine kadar uzanmış. Şemalarda anılan isimler arasında Nebahat Akkoç, Özlem Dalkıran, Murat Belge, Eser Karakaş, Neşe Düzel, Ahmet İnsel, Ömer Madra, Salim Uslu, Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı, Mehmet Barlas, Mehmet Altan, Cengiz Aktar gibi kamuoyunun yakından tanıdığı çok sayıda gazeteci, yazar ve işadamı da var.
Ve sonuç: Dost kuvvetler
Andıcın son bölümleri TSK ile iletişim içinde olan kuruluş ve kişilere ayrılmış. Bunların arasında 10 bin üyeli Türkiye Emekli Subaylar Derneği, 35 bin üyeli Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği'nin yanı sıra sadece 90 üyesi olan Anıtkabir Derneği de var. Andıçta, kimi soydaş dernekleri de TSK'yla iletişim içinde olan kuruluşlar arasında değerlendiriliyor. Medyada yazıları yayımlanan ve üniversitelerde ders veren emekli askerlerin listelerinin de yer aldığı andıcın en son bölümü, planlanan faaliyetleri içeriyor.
Bu faaliyetler sayılırken, TSK'nın görüşleri doğrultusunda kamuoyu oluşturulması için, OYAK, ASELSAN, MKE gibi askeri iştiraklar ile TSK'ya yakın olduğu vurgulanan Kızılay, AKUT, TEMA gibi kurumlarla da iletişimin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.