Güncelleme Tarihi:
HKP’DEN MSB’YE DAVA
Milli Savunma Bakanlığı’nca (MSB) 15 Şubat 2017’de Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak, isteyen kadın personele türban takma yolu açılmıştı. Yönetmelikte, “Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri mensubu bayan subaylar, sözleşmeli subaylar, astsubaylar, sözleşmeli astsubaylar ve askeri öğrenciler ile bunların adayları ve kursiyerleri, resmi üniformalarıyla birlikte şapka, bere veya kep altına başlarına taktıkları üniforma renginden istihkak olarak verilen desensiz giysileri yüzlerini kapatmayacak şekilde takabilirler” hükmü yer almıştı. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) geçen yıl MSB aleyhine Danıştay’da bu değişikliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle dava açtı.
1’E KARŞI 4 OYLA RET
Dairenin ilk aşamada, yürütmenin durdurulması talebini görüştüğü ve 20 Aralık 2017’de 1’e karşı 4 üyenin oyu ile talebi reddettiği ortaya çıktı. Başkan Ercan Ahi, üyeler Metin Arıtı, Aydemir Tunç ve Selbi Koca’nın oylarıyla yürütmenin durdurulması talebi reddedildi. Muhalif üye Mehmet Aydın ise Anayasa’nın ikinci maddesindeki Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu maddesine vurgu yaparak karşı oyunda özetle şöyle dedi:
“Din ve vicdan özgürlüğü bağlamında kamu personelinin dinsel aidiyetini göstermesine imkân tanınmasının; kamu görevini yerine getirirken ne kadar tarafsız davranırsa davransın, hizmetten yararlanan kişilerde şüpheye yol açabileceği ve bundan da kamu hizmetinin zarar görmesinin kaçınılmaz olduğunu izaha gerek yoktur. Sonuç itibarıyle dava konusu edilen düzenleme, Türk Silahlı Kuvvetleri’nce sağlanan hizmetin sunumunda bu hizmetten yararlanan vatandaşların TSK personelinin tarafsızlığından şüpheye düşmesine neden olabilecektir.”
MSB’DEN SAVUNMA
Daire, iptal istemini esastan görüşme aşamasında MSB’den savunma ve Danıştay Başsavcılığı’ndan görüş istedi. MSB’nin Danıştay’a sunduğu savunmada, düzenlemeyle kadın personele istemesi halinde başını kapatma özgürlüğü tanınmasının dini inanç ve ibadet hürriyetini de güvence altına aldığı kaydedildi. MSB, düzenlemenin sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına yönelik olduğunu savundu.
‘KAMU HİZMETİ ZARAR GÖRÜR’
Danıştay savcısı ile yürütmeyi durdurma talebinin reddi kararına muhalefet eden üyenin karşı oy yazısının benzerliği dikkat çekti. Danıştay savcısı görüşünde iptal isterken, laiklik ilkesine vurgu yaptı:
“...Kamu hizmetini yürütmekle yükümlü bulunan ve bu statüye girerken belirli ilkelere uymayı kabul eden kamu görevlilerine, din ve vicdan hürriyetinden bahisle dinsel mensubiyetlerini öne çıkarmalarına olanak sağlayacak şekilde kural getirilmesi, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ‘laiklik ilkesi’ varlığını korudukça, hukuken kabul edilemez. Din ve vicdan özgürlüğü bağlamında kamu personelinin dinsel aidiyetini göstermesine imkân tanınmasının; ne kadar tarafsız davranırsa davransın, hizmetten yararlanan kişilerde şüpheye yol açabileceği ve kamu hizmetinin zarar göreceği açıktır.”