Güncelleme Tarihi:
Rahmetli Berin Hanım, üç oğlunu da canı gibi severdi ama, küçük oğlu Aydın'a ayrı bir düşkünlüğü vardı. Seymen Parkı'na bakan evlerine ne zaman gitsem, bunu gözlerinden okurdum Berin ‘‘Hanımefendi’’nin. Ve 1994'ün 22 Nisanında ‘‘Hayattaki tek dayanağım’’ dediği sevgili oğlu
Aydın'ın kollarında hayata gözlerini yumdu.
Şimdi Meclis Lojmanları'ndaki gökdelenin 20.katında eşi Ümran'la sakin bir hayat sürüyor ‘‘İstanbul Bağımsız Milletvekili’’ Aydın Menderes. Tekerlekli sandalyesinde yine olgun, yine sakin, yine hoşgörülü ve yine beyefendi. Zaten o hiç ‘‘başbakan oğlu’’ cakası satmadı ki. Dört yıl önce geçirdiği büyük trafik kazası onu daha da ‘‘çelebi’’ yapmış. Anlattıklarından biz potansiyel özürlülerin dersler çıkarmamız gerek biraz da.
OTURMAM BİLE MÜCİZE
Aydın Menderes elektronik sandalyesinde pırıl pırıl, tertemiz oturuyor. Pantolonunun ütüsü bile bozulmamış.
- Yener bey, şu iskemlede oturabilmem, şu hareketleri yapabilmem mucize. İyi bakıldığım için görüntüm güzel ama, bu noktaya gelebilmek için büyük çaba var. Bunun arkasında tıp var, Allah'ın yardımı var, eşimin yardımı var. İlk zamanlar bebek gibiydim, başımı bile tutamıyordum. Bu iskemleye geçmek benim için ayağa kalkmak gibi birşey. Vücudun onda dokuzu gitmiş, kalan kısım problem yaratmasa diye düşünüyorsunuz ama, çıkartıyor. Her gün yeni bir şey öğreniyor insan. Sabahları yataktan kalkıp gazetelerimi okuyorum, televizyonu seyrediyorum. Arkadaşlar geliyor, telefon görüşmeleri yapıyorum. Sol elimle kendim yemek yiyebiliyorum. Küçük araçlar yardımıyla bilgisayarımı da kullanabiliyorum. Mevcut şartlarda bundan daha iyisi beklenemez.
UĞURSUZ MART AYI
Menderes'lerin üstünde yıllar yılı kara bulutlar eksik olmadı. Özellikle mart ayları oğullar için çok uğursuz.
- Evet, büyük ağabeyim Yüksel 8 Mart 1972'de, ortanca ağabeyim Mutlu 1 Mart 1978'de vefat etti. Benim kazam da 15 Martta olunca doğrusu bu mart ayı benzerlikleri aklıma geldi. Rahmetli babam ve ağabeylerim için yorum yapmayacağım, ben kendime bakıyorum. Talihsizlik, şanssızlık kelimeleri bana çok fazla bir şey açıklamıyor. İnsan sonuna kadar bu dünyada. Hayatın içi boşalmaz, eğer bir şeyler yapabileceksen. Kendimi bahtı kara bir ailenin ferdi olarak görmüyorum. İki rahmetli ağabeyim için bir şey söyleyemem ama, rahmetli babamın başına gelenler kendisi için bir talihsizlik olmaktan başka milleti için bir talihsizlik.
ERBAKAN KENDİ KONUŞUR
Gelelim politikaya. Doğrusunu isterseniz ben de Aydın Menderes'in Refah'a girmesi yadırgayanlardanım.
- Yener bey, ben Refah'a gittiğim zaman Türkiye'de fazla gidilecek parti de kalmamıştı. Refah Partisi'nin daha merkezi bir konuma gelmesi, demokrasiyi benimsemesi gibi birtakım değişim aşamalarında benim hizmetimin olabileceğini düşündüm. Ben orada yapmam gerekeni yaptım, olmaması gereken şeyleri söyledim ama, sözlerim pek dikkate alınmadı. Pelte gibi bir siyasi parti durumu ortaya çıkmıştı. Ne dövüşmeye muktedir, ne uzlaşıp barışmaya muktedir. Ve ben orada kalmadım, kalamazdım. Erbakan önemli bir siyasetçi, önemli bir insan tamam. Ama, Erbakan kendi konuşur, konuşturmaz. Sadece kendi söylemek istediğini söyler.
KUTAN YALNIZ ADAM
Diyalog yokluğu yüzünden zaten ipler koptu. Ne parti içinde diyalog, ne partiler arası diyalog, ne devletle diyalog, ne de kendisine oy vermeyen kesimle diyalog. Erbakan sadece kendisine oy veren ve vermeye aday olan bir kitleye yakındı. Sayın Kutan çok iyi ama, etkilenmeye açık bir insan. Kutan'ın başarılı olmasını isteyen hemen hiç kimse yok, yalnız bırakıldığı için de başarılı olamadı. Fazilet Partisi bugün çok önemli bir yol ayrımında. Eğer kapanmazsa yenilikçilerin eline geçer. Kapatılırsa yenilikçiler ayrı bir parti kurmak zorunda kalırlar ama, eskilerin kurduğu parti daha güçlü olur.
Muhalefet özürlü bir demokrasi var
28 Şubat süreci Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ülke yönetiminde fonksiyonel olarak çok daha önemli bir noktaya getirdi. Silahlı Kuvvetler'in Türkiye'nin karar alma mekanizmalarındaki etkinliği sadece irtica ve bölücülükle sınırlı değildir, bu durum bana göre devam da edecektir. Bunun sebebi TSK'nın ülkeyi yönetme hırsı ve duygusu değil. Bana göre TSK şu anda Türkiye'nin en uysal kurumu durumunda. Siyasi kadrolar giderek ülkeyi daha iyi değil de daha kötü idare edecek hale geliyorlar. İktidar boşluk sevmez. Türkiye son derece karışık ve önemli bir dönemden geçiyor. MGK kalksa da, kalkmasa da siyasi kadrolarının eksiklikleri söz konusu olduğu sürece, asker ve sivil bürokrasinin ülke yönetimindeki rolü büyüyecektir. Siviller rehavet içinde, Silahlı Kuvvetler ise kendini birçok alanda yeniliyor, niteliklerini arttırıyor. Muhalefet özürlü bir siyaset var bugün Türkiye'de.
Ümran Menderes eşini anlatıyor
Güne umutla başlarız Yaklaşık 23 yıldır Aydın'la beraberiz. Aydın hem çok kolay, hem zor bir insandır. Aslında ikimiz de şanslı insanlar değiliz. Beş yaşımda annemi kaybettim, oğlum trafik kazasında öldü, kötü bir evlilik geçirdim. Doğduğumdan beri bir sürü sorun yaşamışım. Kaza olunca bir de bu mu başımıza gelecekti diye sordum kendime. Ama olan oldu. Aydın'la beraber her yeni güne yeni bir umutla başlıyoruz.
(Fotoğraf: Sinan ÖZBALKAN)