Güncelleme Tarihi:
ÖZEL Kuvvetler ile Kayseri 1’inci Komando Tugayı’na bağlı askerler önceki gece saat 22.15’ten itibaren Atme bölgesinden Suriye’ye girmeye başladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın verdiği görüntülere göre asker ‘Kirpi’ ve diğer zırhlı muharebe araçlarıyla bölgeye girdi. TSK, 14 ayrı yerde gözlem noktaları kuracağı için iş makineleri de Suriye’ye sokuldu.
ASKER SAYISI ARTABİLİR
M-60 ve Leopard tankları da dün sabah erken saatlerde Suriye’ye geçti. Sınır hattında mevzili çok namlulu roketatarlar (ÇNRA) ve Fırtına obüsleri hazır bekledi. ÇNRA’lar bir ara Oğulpınar Hudut Karakolu’ndan Suriye tarafına ateş açtı. Gaziantep’ten havalanan Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) Türk askerinin girişini aralıksız kontrol etti. SİHA’lar Reyhanlı, Atme ve Bereket Dağı güzergâhında yoğun uçuş yaptı.
İlk etapta 100’den fazla asker Suriye’ye giriş yaparken, dün de sevkiyatın devam etmesiyle bu sayı arttı. Giren araç sayısı da 60’ı aştı. Sevkıyatın önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Astana’da her üç garantör ülkeden 500’er asker gönderilmesi planlanmış olsa da bu sayının artabileceği belirtiliyor.
TANKLAR BEREKET DAĞI’NI KUŞATTI
İdlib-Afrin sınır hattında yer alan ve terör örgütü PYD’nin elinde bulunan Afrin’in de gözlenebildiği Bereket Dağı mevkisine gözlem noktası kurulması için istihkam birlikleri çalışmalara başladı. Bölgeye giden tanklar da Türkiye sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki dağı kuşatarak istihkam birliğini koruma çemberine aldı. Akşam saatlerinde İdlib bölgesinde ilerleyişini sürdüren ÖSO güçlerine destek amacıyla sınır hattında konuşlu 40 kilometre menzile sahip Fırtına obüsleri iki atış yaptı. Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Türk askerinin Bereket Dağı’na konuşlanarak PYD’nin elindeki ‘Afrin’i izole etmeye’ öncelik vereceğini değerlendiriyor. Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) denetiminde olan Bereket Dağı’nın çatışma çıkmadan TSK unsurlarına bırakılmasını önemli bir gelişme olarak gören Ağar, Atme ve Akrabat bölgelerinde de gözlem noktası kurulabileceğini belirtti.
İKİ YILDA ÜÇÜNCÜ KEZ
TÜRK askeri önceki gün başlayan İdlib operasyonuyla, iki yıl içinde üçüncü kez Suriye topraklarına giriş yaptı. Türk askerinin ‘Şah Fırat’ olarak adlandırılan ilk operasyonu, 22 Şubat 2015’te Süleyman Şah Türbesi’nde bulunan 38 personelin Türkiye’ye getirilmesi, türbedeki Süleyman Şah ve iki muhafızının naaşı ile diğer eşyanın Suriye’nin Eşme köyüne taşınmasıyla sonuçlandı. 24 Ağustos 2016’da TSK unsurları Azez-Cerablus hattı ve daha sonra El Bab’ı DEAŞ’tan temizlemek için ‘Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlattı. Fırat Kalkanı 29 Mart 2017’de sona erdi. TSK, bu kez de çatışmasızlık bölgelerini korumak için oluşturulacak gözlem noktalarında görev yapmak için İdlib bölgesine girdi. Astana uzlaşmasına göre TSK unsurları ilk etapta 6 ay boyunca İdlib’de kalacak. Gerekli görüldüğünde bu süre uzatılacak. Genelkurmay, İdlib Operasyonu’nu dünden itibaren ‘haftalık basın bilgi notları’na da ekledi.
GERGİNLİĞİ AZALTMA BÖLGESİ
GENELKURMAY Başkanlığı, Türk askerinin Suriye’ye girişini dün şu yazılı açıklamayla duyurdu: “Astana süreci kapsamında, ateşkesin tesis, gözetim ve devamını sağlamak, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve yerlerinden edilenlerin evlerine dönmesi için uygun şartları temin etmek maksadıyla ‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde görev yapacak TSK unsurları, 8 Ekim 2017 tarihinde icrasına başlanan keşif faaliyetleri ile koordineli olarak, 12 Ekim 2017 tarihinden itibaren ‘Gözlem Noktaları’nı teşkil faaliyetlerine başlamıştır. TSK unsurları bölgedeki görevlerini Astana sürecinde garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedirler.”
ÖSO: YPG'NİN AKDENİZ'E ULAŞMASI HAYAL OLDU
TÜRKİYE’yle birlikte hareket eden Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yetkililerinden Mustafa Sejari, TSK’nın Astana anlaşması çerçevesinde bölgenin Rus ve Esad rejimi bombardımanından korunması, terör örgütü YPG’nin gayri meşru toprak elde etmesinin engellenmesi için bölgede olduğunu belirtti. Sejari, YPG’nin Akdeniz’e yönelik bir hücumunun önlenmesinin önemli olduğunu belirterek “Bugün ayrılıkçıların denize ulaşma, önce İdlib’e sonra Ciş el Şakur’a ve sahildeki dağlık bölgeye ulaşma hedefinin bir hayale dönüştüğünü söylebiliriz” dedi.
Terör örgütü YPG ise Türkiye’yi Afrin’e yönelik tehdit edici eylemlerde bulunmakla suçladı. AFP Ajansı’na göre Twitter’dan açıklama yapan YPG, “Türkiye İdlib’de herhangi bir şeyin peşinde değil ancak Afrin’e yönelik bir kuşatma, bölgede yeni bir savaşı ateşleyebilir” tehdidinde bulundu.