Güncelleme Tarihi:
Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde vuku bulan korsanlık, deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemlerine yönelik, bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticarî gemilerin emniyetinin etkin şekilde muhafazası görevini yürüten TSK deniz unsurlarının görev süresini 1 yıl daha uzatan Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kabul edilen Başbakanlık Tezkeresi’ne göre TSK deniz unsurlarının görevi 10 Şubat 2015 tarihinden itibaren 1 yıl daha uzatılmış oldu.
TSK’nın Aden Körfezi’ndeki görev süresini uzatan Başbakanlık Tezkeresi üzerine AK Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, özellikle Aden Körfezi, Somali karasuları açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde cereyan eden deniz haydutluğu ve silahlı soygun olaylarının uluslararası ticareti, bölgesel ve küresel güvenliği tehdit etmeye başladığını ifade etti.
Deniz haydutluğu ve silahlı soygun olaylarının uluslararası deniz ticaret yollarına ve deniz ticaretine önemli bir tehdit hâline geldiğini ve bu nedenle her yıl milyarlarca dolar ekonomik zarara neden olduğunu ifade eden Ahmet Berat Çonkar, “Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nden yıllık ortalama 22 bin ticari gemi geçiş yapmakta; bu geçişler 1,8 trilyon dolarla dünya ticaretinin yıllık yaklaşık yüzde 14'üne, 315 milyar dolarla dünya petrol ihracatının yaklaşık yüzde 26'sına karşılık gelmektedir. Avrupa'ya gelen petrolün yüzde 30'unun, ABD ve Avrupa'ya gelen toplam petrol ve petrol ürünlerininse yüzde 18'inin bu bölgeden geçtiğini söyleyebiliriz. Türk dış ticareti açısından da bölge hayati önemi haizdir. Bu bölgeden geçen ticaret gemileri, Türk dış ticaret hacminin, 78 milyar dolarla yüzde 20'sini oluşturmaktadır. Bölgeden geçiş yapan Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemi sayısı yıllara sari olarak artış göstermektedir. 2010 yılında geçiş yapan gemi sayısı 280 iken geçen yıl bu sayı 952 olarak gerçekleşmiştir. Görüldüğü üzere, söz konusu eylemlerin vuku bulduğu deniz alanları, uluslararası deniz ticaretinin başlıca ana güzergâhlarından biri olup Türk ticaret gemileri ve Türk mürettebatlı yabancı bayraklı gemiler tarafından da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır” dedi.
Türkiye’nin 17 Şubat 2009 tarihinden itibaren Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Birleşik Görev Kuvveti 151 ve NATO'nun Okyanus Kalkanı Harekâtı emrinde dönüşümlü olarak görevlendirdiği bir fırkateynle uluslararası toplumun deniz haydutluğuyla mücadele faaliyetlerine destek sağladığını ifade eden Çonkar, “Millî Gemi Projesi MİLGEM kapsamında tamamen Türk mühendis ve işçilerinin emeğiyle yapılan ikinci gemimiz olan Büyükada, millî harekât kapsamında bölgeye intikal etmektedir ve 5 Şubat Perşembe günü Cibuti Limanı'nda olması planlanmaktadır. Fırkateynlere ilaveten, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızca bölgeden geçiş yapan Türkiye bağlantılı ticaret gemilerinin faaliyetleri yakından takip edilmekte, geçiş yapan ticaret gemileri yürürlükteki koruyucu tedbirleri uygulayarak emniyetli seyir yapmaları konusunda bilinçlendirilmekte, bölgede harekât icra eden yabancı harp gemileriyle yakın iş birliği içerisinde bulunularak Türk Bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticaret gemilerinin korunması ve desteklenmesi için tavsiyelerde bulunulmakta ve bölgedeki askerî faaliyetler deniz haydutluğu tehdit durumu, alınması gereken tedbirler ile güncel gelişmeler hakkında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız aracılığıyla denizcilik sektörümüze bilgilendirmeler ve uyarılar yapılmaktadır” diye konuştu.
TOPLAM 179 DENİZ HAYDUDU ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Türkiye’nin bölgedeki deniz kuvvetleri unsurları tarafından deniz haydutlarına karşı 2009 Temmuz ayından bugüne kadar icra edilen 26 operasyonda toplam 179 deniz haydudunun etkisiz hâle getirildiğini açıklayan Çonkar, “Çeşitli ülkelere ait gemilere koruma ve refakat sağlanmış ve yapılan saldırı girişimleri engellenmiştir. Bölgede görev icra eden fırkateynlerimiz, Türk Bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticaret gemilerinin yanı sıra Türk Kızılayı adına insani yardım taşıyan gemilerin emniyetli geçişlerinin sağlanması için de her türlü tedbiri almakta ve gerekli koordinasyonu sağlamaktadır. Bu çerçevede, 2013 yılında, Somali'deki kuraklık nedeniyle yaşanan açlık tehlikesine karşı Türk Kızılayı adına Mogadishu Somali'ye insani yardım taşıyan 5 ticari gemiye bölgede görevlendirilen fırkateynimizle refakat edilerek emniyetli intikalleri sağlanmıştır. Aden Körfezi'nde, Somali karasuları ile açıklarında ve Hint Okyanusu'nda deniz haydutları ve korsanlar tarafından bugüne kadar 17 Türk Bayraklı ve Türkiye bağlantılı gemiye saldırı teşebbüsü gerçekleşmiş, bunlardan 5'i kaçırılmayla sonuçlanmış, müteakiben serbest bırakılmıştır. Bölgede icra edilen askerî harekât ve ticaret gemilerinin aldığı koruyucu tedbirler sayesinde 2010 Mart ayından bu yana Türk Bayraklı veya Türkiye bağlantılı herhangi bir ticari gemi kaçırılmamış, son bir yıl içerisinde ise herhangi bir ticari gemi Türk deniz gücünün vazife yaptığı bölgede saldırıya dahi uğramamıştır. Yine, geçen yıl, 5 Kasım 2014 tarihinde, Afrika'nın batısındaki Nijerya'nın Gine Körfezi'nde Malta Bayraklı Basat isimli Türk sahipli gemi deniz haydutluğu ile mücadele harekâtı icra edilmeyen bir bölgede deniz haydutları tarafından silahlı saldırıya uğramış, 2 personeli rehin alınmıştır. Bu 2 personel yapılan girişimler neticesinde 14 Kasım 2014 tarihinde serbest bırakılmıştır. Söz konusu saldırı, Aden Körfezi ve Somali açıklarında alınan güvenlik önlemlerinin bir sonucu olarak deniz haydutluğu faaliyetlerinin son dönemde Afrika'nın batısına, özellikle de Gine Körfezi'ne kayma eğilimine girdiği yönünde değerlendirilmektedir. TBMM kararı çerçevesinde, bölgede görevlendirilen deniz kuvvetleri unsurlarının deniz haydutları ve silahlı soygun icra eden kişilere yönelik Somali toprakları üzerinde herhangi bir kara harekâtında görevlendirilmediklerini de ayrıca ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.