Truva kazıları 16. yılında

Güncelleme Tarihi:

Truva kazıları 16. yılında
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2001 00:00


En kapsamlı kazılardan biri olan Truva kazıları, 16. yılına girdi. Kazıların 15 Haziran'da başlayan yeni döneminde, Alman Arkeolog Prof. Dr. Manfred Korfmann başkanlığındaki 76 kişilik uluslarası heyetin çabalarıyla antik kentin sur dışında kalan kenar mahalleleri ortaya çıkarılacak.

Prof. Dr. Korfmann, Truva'da 16 yıllık kazı serüveni boyunca ortaya çıkarılan buluntuların restore edilerek kazı mevsimi sonunda müzeye teslim edildiğini, bugüne kadar antik kentin geçmişiyle ilgili çok önemli eserler çıkarıldığını bildirdi.

Truva'nın, salt kazı yapılan bir antik kent olmadığını, dünya milletlerinin kökenini burada aradıklarını belirten Korfmann, ''Ülkeler, geçmiş medeniyetlerinin Truva'da olduğu inancındalar. Bu görüş Truva'yı, dolayısıyla Türkiye'yi kültür açısından önemli kılıyor. Bunun en canlı örneği, Almanya'da açılan Truva Sergisi'ni bugüne kadar 240 bin kişinin gezmesidir. Biz de bu yönde çalışma yaparak, Truva'nın savaş kenti değil, kültürlerin buluştuğu bir barış kenti olarak tanınması için çaba gösteriyoruz'' diye konuştu.

'AŞAĞI ŞEHİR'

Başladığı yıllardan bu yana kazı heyetinde bulunan Türk Arkeolog Ferruh Gerçek, bu yılki kazı çalışmalarında en önemli unsurun, ''Aşağı Şehir'' olarak adlandırdıkları surların dışındaki mahallelerle ilgili kazı çalışmalarının başlatılması olduğunu bildirdi. Gerçek şunları söyledi:

''Bildiğimiz Truva merkezinin dışında da mahalleler olduğunu belirledik. Bu yeni gelişme, surların dışında yapılan küçük bir kazı sırasında bulunan bir mezar ve içinden çıkan iskeletle ortaya çıktı. Surların dışında yaşayan insanların, savaş zamanında evlerini terkederek merkezda barındıkları anlaşıldı. Bu mahalleleri tümüyle ortaya çıkardığımızda, Truva'nın daha geniş bir alana yayıldığı tahminleri doğrulanacaktır.''

Truva'nın kazılarla ortaya çıkan gerçeklerinin insanı şaşırttığınıbelirten Gerçek, ''Zaman zaman meydana gelen yangın ve depremlerle sarsılan, hatta yok olma noktasına gelen Truva'da, insanların deprem korkusuyla yaşadıklarını, bu nedenle depreme dayanıklı eğimli duvarlarinşa ettiklerini belirledik'' dedi. Gerçek, şöyle devam etti:

''Truva'nın 9 kez yıkılıp tekrar inşa edildiğini biliyoruz. Yapılan kazılarla bu gerçek kanıtlandı. Şimdi Truva'nın yayıldığı geniş mekanları ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü dünyanın ticaret merkezi olan, Çanakkale Boğazı'na hakim bir mevkide kurulan Truva kentinin kısıtlı bir alanda bulunması, buradaki arkeologları düşündürüyordu. Şimdi bu alanlarda Almanya'dan getirtilen manyometre cihazıyla manyetik ölçümlere başladık. Daha açık bir ifadeyle, toprağın altının röntgeni çekilip yeni haritalar hazırlanıyor. Bu arada daha önceki buluntular restore edilerek bölümler halinde halkın ziyaretine açılıyor.''

Kazı heyetinde bulunan 15 Türk'ün yanı sıra Almanya, ABD, Slovakya, Bulgaristan, Polonya, Hollanda, İngiltere ve Gürcistan'dan gelen arkeologların bu yılki çalışmalarının, 15 Eylül'e kadar süreceği bildirildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!