TRT’nin adaleti
Güncelleme Tarihi:
TRT’nin 3 ayrı kanalında 4-5 ve 6 Temmuz günlerinde yaptığı seçim yayınları RTÜK’ü karıştırdı. RTÜK’ün BDP kontenjanından seçilen üyesi Ahmet Yıldırım, “Sadece bu günleri bizzat incelettim. 3 kanaldan Tayyip Erdoğan’a ayrılan süre 533 dakika, İhsanoğlu’na ayrılan süre 3 dakika 25 saniye, Demirtaş’a ise sadece 45 saniye. O da seçimden bağımsız olarak teyzesi ve yengesi aynı gün vefat ettiğinden bu konuyu haberleştirmişler” dedi. Yıldırım Hürriyet’e şunları söyledi:
RÖPORTAJLAR HARİÇ
“6 Haziran’da YSK, 29 Haziran’da seçim takvimi başlar diye karar aldı. O günden itibaren sadece 3 kişi aday oldu. (Başbakan Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş). Biz RTÜK olarak bu 3 kişiyi sadece aday olarak görürüz. Ancak 1 Temmuz günü Ankara Ticaret Odası’nda Tayyip Erdoğan’ın aday tanıtım toplantısı yapıldı. Kamu yayıncısı olan ve 77 milyon insanın vergisiyle yayın faaliyeti yürüten TRT, 4 kanalından (TRT Haber, TRT Türk, TRT Avaz ve TRT 6) bu yayını canlı ve 1 saat 50 dakika boyunca kesintisiz verdi. Bundan sonra da bütün ana haber bültenlerinde Erdoğan adım adım takip edildi. Miting, iftar yemekleri, seçim çalışmalarına bağlı ziyaretler normal yayın akışları kesilerek canlı olarak yayınlandı. 4-5 ve 6 Temmuz günlerini bizzat incelettim. TRT Türk, Erdoğan’a 305 dakika, İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’a ‘0’ süre ayrıldı. Aynı şekilde TRT 1’de Erdoğan’a 24 dakika, İhsanoğlu’na 2 dakika 5 saniye, Demirtaş’a ‘0’ süre, TRT Haberde Erdoğan’a 204 dakika, İhsanoğlu’na 1 dakika 20 saniye, Demirtaş seçimden bağımsız olarak (teyzesi ve yengesi aynı gün vefat ettiğinden) 45 saniye süre ayrılmış. Bu verilere Erdoğan’ın lehine yayın yapan tartışma programları, seçim programları ve röportajlar dahil değil.
CEZA İSTEDİK AMA
Genel ve yerel seçimlerde onlarca siyasi parti ve bağımsız aday seçimlere katıldığı için hepsine fırsat eşitliği sağlamanın zor olduğunu biliyoruz. Ancak bu seçimde tüm Türkiye’de bu koşulları sağlayan ve adaylığı kabul edilen 3 kişi aday olmuş. Bu kişilere eşit süre ayırmak TRT’nin kamu yayıncılığı sorumluluğuna girer. TRT’nin on binlerce personeli var ve her bir cumhurbaşkanı adayına 5 kişi göndererek tam zamanlı izleyebilirler. Ama Erdoğan’ı bir ordu izliyor, diğerlerini izliyorlarsa da yayına yansımıyor. Kamu yayıncılığı bu değil. Tüm bu haksızlıklar nedeniyle ben, CHP kontenjanından seçilen üyeler Ali Öztunç ve Süleyman Demirkan, MHP kontenjanından seçilen üye Esat Çıplak TRT’nin bu yayınlarının incelenmesini ve haksızlık varsa ceza verilmesini istedik. Ancak önceki günkü toplantıda sadece TRT Haber geldi önümüze ve gerçekten ciddi bir tartışma yarattı bu durum. Üstelik hazırlanan uzman raporu da evlere şenlikti. Raporda aynen şöyle deniyor:
TRT’YE CEZA YOK
‘Adayların popülerliği, ülkemizde ve dünya ölçeğinde ilgi ve merak uyandırma düzeyi, dolayısıyla da haber değeri açısından yapılan değerlendirmede Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesinin haber değeri açısından diğer adaylara göre ön planda olmasını doğal olduğu değerlendirilmiştir.’ Bu rapora göre mevcut olanın hiçbir zaman değiştirilmemesi gerekiyor. Tabii o zaman bunun adı da demokrasi olmaz, çünkü demokratik seçimler çoğunluğun azınlığı, zenginin fakiri, güçlünün zayıfı, iktidarın muhalefeti, mağrurun mağduru ezdiği veya yok saydığı rejimler değildir. Ancak AK Parti kontenjanından seçilen 5 üye ihlal olmadığına karar verdi ve sonuç TRT ceza almadı.”