Güncelleme Tarihi:
PROTOKOL TÖRENİNDEN FOTOĞRAFLAR
TRT ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın işbirliğiyle “TRT Diyanet” adıyla yayına başlayacak Diyanet TV'nin protokolü imzalandı. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki protokol imza törenine Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, RTÜK Başkanı Davut Dursun, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve diyanet teşkilatı mensupları katıldı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, burada yaptığı konuşmaya, “Bugün hayırlı ve tarihi bir hizmetin başlangıcını yapıyoruz” dedi.
Dinin doğru anlatılması ve öğretilmesi noktasında radyo ve televizyonlardan daha fazla yararlanılmasının normal olduğunu dile getiren Bozdağ, “Esasında bugüne kadar bizim bu adımı atmamış olmamız, büyük bir eksikliktir. Dünyanın birçok ülkesinde radyo ve televizyonlar bu alanda yayın yapıyor. Türkiye'de de yayın yapanlar var ama ilk kez kamu adına adım atılıyor. Bu tarihi bir adım” diye konuştu.
TRT ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın birikimlerini bir araya getirmesiyle büyük bir zenginlik ortaya çıkacağını ifade eden Bozdağ, katkısı olanlara teşekkür etti.
Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT Diyanet'in hayata geçirilmesi konusunda kendilerini yüreklendirdiğini, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da başından beri gereken desteği verdiğini belirterek, “İyi işlerin hayata geçmesinde yarış yapanlar bunun karşılığını hem milletten hem yaradandan alacaktır. Bunun da hayırlı bir iş olduğunu düşünüyorum” dedi.
Diyanet İşleri Teşkilat Kanunu'nda yapılan değişikliğin getirdiği yenilikleri anlatan Bozdağ, “Bütün bunları yaparken tek amacımız var; o da İslam'ın doğru anlatılması, doğru anlaşılması ve doğru öğrenilmesine daha fazla katkı sağlamaktır” diye konuştu.
Mehmet Görmez'in konuşması
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de, sözlerine, “50 yıllık bir rüyanın tabiri gerçekleşiyor” diye başladı.
Radyo ve televizyonlardaki dini yayın serüvenini anlatan Görmez, son olarak haftada iki saat TRT'de “İslam'ın aydınlığında” programı yayınlandığını belirtti.
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi büyük bir kuruma ve dünyadaki benzeri kurumlara bakıldığında bu konuda gecikme yaşandığını ifade ederek, bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde “müftülük” kadar olan kurumların dahi radyo ve televizyona sahip olduğunu söyledi.
Dini yayın yapılan batı ülkelerinden örnekler veren Görmez, İslam dünyasında da özellikle son 10 yılda dini kurumların müstakil radyo ve televizyonlarla kendi görevlerini yerine getirdiklerini kaydetti.
“Dini yayın büyük ihtiyaç”
Görmez, dini yayının büyük bir ihtiyaç olduğunu toplumsal yapının hızla değiştiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Din alanında çok önemli sorular ve sorunlar ortaya çıkmaktadır. Toplumu din konusunda aydınlatma görevinin, sadece cami içinde verilen vaaz ve hutbelerle ifade edilemeyeceği artık her türlü izahtan varestedir. Aynı şekilde zaman ilerledikçe toplum din konusunda sahih ve doğru bilgilere büyük ihtiyacını ortaya koymaktadır. Manevi inkişafın sağlanması için artık yeni araçlara ihtiyaç söz konusu. Yeni zamanların ruhundan din ve dini hayat etkileniyor. Bazen olumsuz yönde etkileniyor. Bu olumsuz etkilerin doğru bilgilerle ortadan kaldırılması gerekiyor.
İnsanlık ve toplumun bütün kesimleri, küresel ölçekte sınırları zorlayan bir bilgi bombardımanına tabi tutulmuş vaziyette. Bu bilgi bombardımanı, dini hayatı olumsuz etkilemekte, enformatik cehalet topluma yayılmaktadır.”
Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Kanunu'nda yapılan değişiklikle başkanlığa televizyon kurma yetkisi verildiğini anlatan Görmez, TRT'nin tecrübesinden yararlanarak, “staj” dönemiyle yayıncılığa başlamaya karar verdiklerini ifade etti.
Yayın ilkeleri
Din alanında kamu yayıncılığı yapmanın büyük ciddiyet ve hassasiyet istediğini vurgulayan Görmez, yayın ilkelerini şöyle sıraladı:
“Her şeyden önce, asla dinleri bir rekabete sokmayacak. Din diliyle propaganda dilini asla birbirine karıştırmayacaktır. Dini anlatırken kitle iletişim araçlarının başvurduğu propaganda dilinden uzak, kendi gönül dilini kullanacaktır.
200'ü aşkın 24 saat misyonerlik propagandası yapan televizyonlar mevcut. Ancak İslam geleneğinde misyonerlik yoktur. Bizim yayınlarımız misyonerlik yapmayacaktır. Gönül diliyle propaganda dilini birbirine karıştırmayacaktır. Din alanında kamu yayıncılığı yapmanın siyasal, kültürel ve dinsel çeşitliliği dikkate alması kaçınılmazdır. Özellikle yine bu kanalda altını çizeceğimiz en önemli ilke, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün hizmet alanlarında olduğu gibi bu alanda da asla gündelik siyasetin içine ima ile olsa dahi girmeyecektir. Gündelik siyasetin daima dışında ve üstünde kalacaktır. Dini yayıncılık, asla mevcut yayın kanalı ilkelerine teslim olmamalıdır. Televizyoncunun kendine özgü dili ve üslubu, dinin kendine özgü dili ve üslubu vardır. Bu, asla kitle iletişim araçları marifetiyle dini anlatırken bu ikisini birbirine karıştırmayı gerektirmez.
Yüce İslam'ın temel ilkelerinden ve prensiplerinden, sahih kaynaklarından hiçbir zaman ödün vermeyecektir. Dini hayatın tek düze, monoton ya da tek forma indirgenmiş ya da otoriter söylem kalıbı içinde sürdürülmesi mümkün değildir. Bu yayıncılığı yaparken altını çizeceğimiz noktalardan biri de bu olacak.
Dinin sabitelerine bağlı kalarak, farklı yorumlara yer verecektir ama bu dinin sabitelerine dokunacağımız anlamına gelmeyecektir. İslam'ı çağın idrakine sunmak, yeni kuşaklarla yeni gençlerle iletişim kurabilmenin yolu olacak. Birlikte yaşama iradesi, kardeşlik ruhu bu kanaldaki din eğitimim ayrılmaz parçası olacak.”
TRT Genel Müdürü Şahin
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de TRT Anadolu üzerinden günde 12 saat TRT Diyanet yayını yapılmasına ilişkin süreç hakkında bilgi verdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile yayın için uzun çalışma yürüttüklerini anlatan Şahin, yayının içeriğini Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirleyeceğini söyledi. Şahin, TRT Diyanet'te güncel tartışma programları, dini sorulara cevaplar, camiler, canlı Cuma Namazı, hadis, meal ve dinini öğrenen bir çocuğu konu alan çizgi film gibi programların yer alacağını açıkladı.
Şahin, kanalın dijital yayın yaptığını da belirterek, RTÜK Başkanı Dursun'dan karasal yayın izni için destek istedi.
Konuşmaların ardından Arınç, Bozdağ, Görmez ve Şahin, TRT Diyanet kanalının protokolünü imzaladı.