Güncelleme Tarihi:
Ergene'nin Velimeşe Mahallesi'nde, 4 Eylül 2021 sabahı Kapıkule-Halkalı seferini yapan yük treni, hemzemin geçitte kapalı bariyerlerin arasından geçmeye çalışan Bilal Küllü'nün kullandığı 59 ADJ 755 plakalı fabrika işçilerini taşıyan minibüse çarptı. Kazada Suzan Aksoy, eşi Halil Aksoy, Nebibe Korkmaz, Cangül Akın, Hülya Dinçkol, Yaşar Yüce, Nusret Açıkgöz yaşamını yitirdi, 5 kişi de yaralandı. Minibüsün sürücüsü Küllü'nün tutuklanmasının ardından kazayla ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Ulaştırma Birimi'nden Prof. Dr. Zübeyde Öztürk, Öğretim Görevlisi Dr. Adem Faik İyinam ve Öğretim Görevlisi Dr. Nurbanu Çalışkan Özüer'den oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda şoför Küllü 'asli', TCDD ve Karayolları Genel Müdürlüğü yerel idaresi ise 'tali' kusurlu bulundu.
Bilal Küllü'nün yargılanmasına Çorlu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralananlar ile avukatları katılırken, Küllü, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak savunmasını yaptı. Yaşanan olaydan büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Küllü, "Kazadan önce 5 aydır Velimeşe Mahallesi'ne işçi götürmüyor ve almıyordum. Kazanın olduğu gün 2 işçi için oraya girecektim. En son buraya girdiğimde, Çerkezköy istikametine yanan yeşil ışık ile Velimeşe Mahallesi'ne dönmek için yanan yeşil ışık aynı anda yanıyordu. Yine öyle diye düşündüm, önümdeki araçtan dolayı tam olarak göremedim. Hemzemin geçide doğru döndüm, rayların üzerine geldiğimde treni fark ettim. Ondan sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.
Duruşma, 24 Kasım 2022'ye ertelendi.
"Bugün burada tam bundan da yaklaşık bir sene önce bir elim trafik kazasında, kaza değil cinayetle hayatını kaybedenlerin ilk duruşmasının ilk yargılamasını yaptık. Dosyada kazada olası kastla hatta kastla yargılanan şoförün ilk mahkemesine çıktık. Şoför savunmasında tabii olayı sanki bir trafik kazasıymış gibi göstermeye çalışsa da heyete anlatmaya çalıştığımız derdimiz bu bir kaza değildir, cinayettir, bir katliamdır. Nitekim savcılık makamı da zaten öyle düşündü ki yargılamayı olası kastan açtı, şoför şu an yani cinayetten yargılanıyor. Bunun yanında bu şoförün dışında burada ihmali olan, sorumlu bulunan, kusuru bulunan kim varsa onunla ilgili de sürecin takibindeyiz. Buna dair bir soruşturma dosyası var ve dosya tefrik edildi. Savcılık aşamasında gerek TCDD'nin ilgilileri, oradaki bariyer sistemini mevzuata uygun hale getirmeyenler, gerek kara yolları, gerek büyükşehir belediyesinin ilgilileri, gerekse şirketin çalışanları şoförü çalıştıran kurum şirketin çalışanların, işverenlerin tüm ikazlara uyarılara rağmen 'Bu şoför bizi ölüme götürecek. Bak sürekli ışık hatası yapıyor, hemzeminde geçiyor, öldürecek bizi' denmesine rağmen bunlara kulak tıkayan, bunları göz ardı eden kim varsa bunların yargılanması için elimizden gelen mücadeleyi yapacağız."