Güncelleme Tarihi:
Büyüknacar, depremin merkez üssü Pazarcık’a bağlı en büyük köy. Yaklaşık 2000 nüfuslu, 1440 rakımlı, bir dağ köyü. Afette 170 kayıp vermesi de biraz bu yüzden. 25 santim kar altındaki köyde gece sıcaklığı -10 dereceye düşüyor. Muhtemelen çoğu enkaz altında dondu. Yolda rastladığımız Şaban Kavuzköz ömrünün 70 senesini de burada geçirmiş. “Elazığ depremi, İzmir depremi diye televizyonda görüyorduk, içimiz yanıyordu tabii ama ne olduğunu bilmiyorduk. Bunu ancak yaşayan bilir. Küçük kıyamet” diye anlatıyor 6 Şubat sabahı yaşananları. Karısıyla bir başınaymışlar. Beton olduğu için kendi evi çökmemiş ama komşuları kerpiç evin enkazında kalmış. İlk iş onları çekip kurtarmışlar. “Ama böyle çok. Hangi birini kurtaracağız” diyor; o sırada kız kardeşinin öldüğünü bilmeden. Yaralı yeğenini helikopterle Pazarcık’a götürmüşler.
Levent Kulu-Savaş Özbey Pazarcık'tan bildiriyor.
‘ÇADIR GELDİ AMA YAKACAĞIMIZ YOK’
170 haneden 20’si ayakta. Enkaz altından son kişiyi önceki gün çıkardıklarını söylüyor muhtar Üzeyir Karabudak. AB’den Avrupa Kalite Ödülü sahibi köyün ilkokulu. Neslihan Kızıldoğan okulda öğretmen. Mehmet Kızıldoğan da atlamış yanına gelmiş, baba-kız gelen yardım araçlarına rehberlik ediyorlar. Bir köylü istemiş montunu ona vermiş. Bu soğukta kazakla dolaşması ondan. “Çadırlar gelmeye başladı. Şu anda en acil ihtiyaç yakacak. Henüz elektrik yok ama yakında bağlanır. Çadırların içine elektrikli soba lazım” diyorlar.
Melek Temür, kayıplarını anlatırken gözyaşlarına boğuluyor.
BAZI AİLELER TAZİYE EVİNDE KALIYOR
Köyün taziye evine giriyoruz. İçeride Temür, Çile ve İmece ailelerinden fertler var. Melek Temür’ün teyzesinin beş kişilik hanesinden dördü ölmüş. Öksüz ve yetim kalan 17 yaşındaki yeğenini diğer teyze kendi evine almış. Köyün en çok hasar gören Fatih Mahallesi’ne gidiyoruz. Otostop çeken Ali Boyundemir’i arabada Kıbrıs’ta portakal kesim işinde çalışıyormuş. Depremi duyunca atlayıp gelmek istemiş ama ne uçak varmış ne gemi. Üçüncü gün uçakla Adana’ya gelebilmiş. Adana’dan otomobille köye. Akrabalardan 26 can kaybı var. Ablasını daha bulamamış. Kızı ölünce onu Pazarcık’a götürmüşler: “Öyle dolanıyorum ama ne yaptığımı da pek bilmiyorum. Durun ben burada ineyim. Halalarımı göremedim daha, onlara gideyim...”
Pazarcık’taki yapılar çok ciddi hasar almış. Yarılmış binalar, yarısı çökmüş apartmanlar, damdan sarkan, asılı kalmış balkonlar var.
VAGONLARI İTECEK KEPÇE BEKLENMİŞ
Peki köye ilk yardımlar niye mi gecikti? Büyüknacar’ı Pazarcık’a bağlayan 25 kilometrelik yolu demiryolu bölüyor. Araşlar demiryolundan geçip köprüden sonra yollarına devam ediyor. Bir yük treni tam da deprem sırasında oradan geçiyormuş, iki vagonun üzerine birden yamaçtan kaya devrilmiş. Tren yolun tam ortasında kalmış, hemen dibindeki köprüye varan yolu kesmiş. Belki de deprem 30 saniye önce olsa zaten elektrik kesilecek, tren o noktaya varamadan duracaktı. Ahali yolu açmak için toplanıp treni itmeye kalkmış ama olacak iş mi? Bu sefer de vagonları itecek kepçe beklemişler ilçe merkezinden. Büyüknacar’ın başına gelenler biraz da bu yüzden.
Hürriyet muhabiri Savaş Özbey, depremde 170 kişinin öldüğü Büyüknacar köyüne gitti. Depremzedelerle köyün taziye evinde görüştü.
SANKİ FIRTINANIN ORTASINDAKİ GÖZ GİBİ
NORMAL koşullarda sadece Pazarcık’ta olanlar bile haftalarca, aylarca konuşacağımız bir yıkım. Tamamen yıkılmış yapılar, yarı göçmüş binalar, yarısı çökmüş apartmanlar, damdan sarkan, asılı kalmış balkonlar... Ama depremin merkez üssü olmasına rağmen Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep’teki felaketlerin yanında pek adı geçmiyor; uzak şehirlerdeki, ilçelerdeki faciaların yanında ikincil kalıyor Pazarcık. Sanki fırtınanın ortasındaki göz gibi “daha insaflı” yıkılmış. Çöken bina sayısı bir İslahiye, bir Elbistan’la kıyaslandığında çok daha az. Yıkılanlar da daha ustruplu yıkılmış, içinden çıkması ya da can çıkarıp alması görece daha kolay. Belki de zemin koşullarının yanı sıra zengin bir ilçe olmasının da payı vardır bunda. Binaların çoğu gıcır gıcır ve bakımlı. Meğer buranın ahalisi ağırlıkla İtalya ve İsviçre gibi ülkelerde kimi işçilik, kimi dönercilik yaparmış.