Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2011 00:00
Kimi steril ofisini, kimi tozlu ama çok sevdiği tiyatro sahnelerini, kimiyse geniş ve havadar futbol sahalarını bıraktı geride, trenimize doluştu.
Türkiye’nin 7 bölgesinden 25 şehirde durmak, kadın ve erkeklerle, gençlerle, özellikle çocuklarla buluşmak, ne istediğini sormak, fikirleri paylaşmak için... Deli filan değiller; her türlü siyasi yaklaşımdan, ondan ya da bundan olma tarafgirliğinden, kişi ya da kurumlara yüklenen imajlardan, gizli ajandalardan azade, yol alıyor, “iş” yapıyorlar.
Denizyıldızları için Ulaşabildikleri kadar denizyıldızını denize geri göndermek istiyorlar sadece. Oysa kimi Bodrum’daki sevgilisini deli gibi özlüyor; akşamları yol alırken ne kadar aşık olduğunu anlatarak gidermeye çalışıyor özlemini. Kiminin Anadolu şehirlerine ilk yolculuğu; her gün işlerden arta kalan zamanda daha ne kadar çok yer keşfedebilirim telaşında...
Yolda çoğu kompartımanına kapanmış kitap okuyor; ne malum kapalı kapısının ardındaki pencereden içinden geçtiği manzaraya bakıp da düşüncelere dalmadığı? Akşam Adana’ya varırken, bakalım Yemekli Vagon’da chil out mu hakim olacak bu kez, Ahmet Kaya mı? Bazen doğaçlamalar da oluyor ki tadından dinlenmiyor! (Birinde yazarımız Sedat Ergin de vardı, basgitar yerine bendir çalıyordu ama “Gidelim Bodrum’a” doğaçlaması iyi ötesiydi.)
Aramızda, ilk şiir kitabını yayınlamanın heyecanını yaşayan Demiryolcu arkadaşımız var; Alpaslan Parlak, kitabının adı Köz Mavisi. Rastgele bir sayfadan seçtim, şöyle diyor:
İçi geçmiş bir Çigan müziği/Islık ıslık dolaşırken bedenimde/Yağmura sırnaşık sonbahar/Çıkıp gidiyor içimden/Ruhumda coşku dolu/Bir varyeteyi bırakıp
11 durak daha varTren giderken siz de içinde yol alabiliyorsunuz ya, geçerken Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanya Koordinatörümüz Neşe Hacısalihoğlu’na rastlıyorum, her şehirde verdiği semineri, Tren İnsanları’na da vermek için hazırlanıyor. Başka bir kompartımana doluşmuş Zil Zurna ekibi şarkı söylüyor. Ama trenin assolisti çoktan belli; Pınar Kido Tiyatro grubundan Nurşah Aykut. Her gece “hadi hadi” diye istek alıyor. Önceki gece Tatvan Garı’ndaki Pınar sucuk-ekmek partisinden sonra depo vagondan CNN Türk’ün canlı yayın mikrofonları ve ses düzeni de bu kez Nurşah’ın güzel sesi için çıkarıldı.
Biz böyle bir türüz işte. 13’üncü durağımızı bıraktık geride, Adana’dan sonra 11 durağımız daha var; yeni denizyıldızlarına ulaşıp anılar biriktireceğimiz.
Düşündüren manzaralar
Hürriyet Treni’nin içi ve yaptıkları, dışarıdan bakıldığında anlaşılmaz tam olarak; klişe deyişle, yaşanır. O yüzden bizim önceki günün tamamında yaptığımız gibi, herkes Tatvan-Adana arasındaki gibi uzun bir demiryolculuğuna çıksa; güzel manzaralar aynı zamanda düşündürsün, seyredenlerin sayısı azalırken, “iş” yapanların sayısı artsın diye... Görüntü Muş-Genç istasyonları arasından.
Trende kim ne yapıyor?Kim bu deli olmayan insanlar derseniz; DASK var mesela, her şehirde, içini bir evin odası gibi döşediği simülasyon vagonunda, 7.4’lük Marmara Depremi’nin
Sakarya’da hissedildiği şekliyle yeniden yaşatıyor, deprem eğitimi veriyor. Pınar Kido Çocuk Tiyatrosu oyuncuları, her gün Tiyatro Vagonu’nun “perdelerini” Nasreddin-İnadın Sonu oyunu için açıyor. Türkiye Futbol Federasyonu, HERKESiçinFUTBOL etkinliklerini için trende; bir bakıyorsunuz bir istasyona kız çocuklardan oluşan takımları gelmiş, bir başkasına engelli oyuncuları...
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, sessiz sedasız kuruyor perona oyun alanını, etrafında topladığı çocuklarla “haklar atölyesi” düzenliyor. CNN Türk burada, DHA burada, Işıltur her türlü organizasyonumuz için koşturuyor, Zil Zurna’cılar çocuklarla “kendi kendini çal” oyunu oynuyor. Bir de geniş geniş mutfaklarını geride bırakıp daracık tren mutfağında İstanbul’daki yemeklerimizi özlemeyelim diye günde üç öğün koşturan ?yani hiç oturmayan- Tama Mutfak çalışanları var. Tabii TCDD’nin bilgili, medeni ve çalışkan elemanları.
BUGÜN ADANA YARIN MERSİN’DEYİZ
Yarın Hürriyet alan Mersinlilere Winx Club’dan “Samimi İtiraflar” çocuk kitabı Hürriyet Treni’nden hediye.