Travma çoğul kişiliğe yol açıyor

Güncelleme Tarihi:

Travma çoğul kişiliğe yol açıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2001 12:21

Çocuklukta yaşanan travmalar yetişkinlikte çoğul kişiliğe yol açabiliyor. Cinsel taciz, tecavüz, ilgisizlik gibi olumsuzlukları yaşadığını kabullenememek, farklı bir kişiliğe bürünmeyi beraberinde getirebiliyor. Üstelik, bu hastalık şizofreni kadar yaygın.

Haberin Devamı

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İlhan Yargıç, çocukluk çağında yaşanan ruhsal travmaların ''çoğul kişilik bozukluklarına'' yol açtığını bildirdi.
Yaklaşık 8 yıldır ''çoğul kişilik bozuklukları'' tedavisiyle uğraşan Doç. Dr. Yargıç, bu tür durumlarda kişinin farklı zamanlarda farklı kimliklere büründüğünü söyledi.

Hastaların genelde bayılma, depresyon, sürekli korku yaşama, uyku bozukluğu ya da yaygın bedensel şikayetlerle başvuruda bulunduğunu anlatan Doç. Dr. Yargıç, vakaların bir kısmına yanlış, bir kısmına da eşlik eden bozuklukların tanısının konulduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Yargıç, ''Bu rahatsızlığın temelinde çocukluk çağında yaşanan ruhsal travmalar yatıyor. Aşırı dayak yeme, cinsel tacize uğrama, sürekli hakaret ve aşağılanma yaşama ya da şiddetli ihmal edilme gibi...'' dedi. Çocuğun bunları yaşadığı ortamdan kaçma ya da değiştirme şansı bulunmadığına işaret eden Doç. Dr. Yargıç, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

''Ortamda yaşamanın yolu, ortamdaki kötü ve iyi şeyleri ayırmak,  kötü şeyleri yaşayan sanki kendisi değilmiş gibi düşünmek. Bir tür savunma yolu. Dolayısıyla o insan bir yandan feci bir şekide dayak yerken, cinsel tacize uğrarken, bir saat sonra da hiçbir şey yokmuş gibi davranmak zorunda. Bunun yapmanın yolu da, o iyi ve kötüyü zihninde birbirinden ayrı tutmak. Çevrelerindeki insanları ayırdıkları gibi kendilerini de ayırırlar. Tacize uğrayan 'ben var', bir de 'tacize uğramayan ben' var. Böyle iki tane de kalmıyor. Kişide o travmanın çeşitli parçalarını yaşayan farklı farklı kimlikler oluşuyor.''

HOLLYWOOD FİLMLERİNDEKİ GİBİ...

''Travmanın şiddetine bağlı olarak bir kişide günlük hayatta ortalama 3-4 kimlik ortaya çıkabiliyor'' diyen Doç. Dr. Yargıç, şunları kaydetti:

''Örneğin cinsel tacize uğradığından dolayı erkeklerden ve cinsellikten nefret eden, tiksinen bir kişi, farklı bir kimliğe büründüğünde erkekleri baştan çıkaran bir kişiliğe dönüşüyor. Hollywood filmlerindeki gibi gerçekten uç vakalarımız var. Bir kişiliğinin fahişelik yaptığına ilişkin ipuçları elde ettiğim  hastam vardı. Ancak bunların büyük çoğunluğu normal insanlar. Uç yaşantıları yok. Bir ev hanımı kendinden geçiyor. O sırada hiç yapmadığı şekilde eşine bağırıp çağırıyor, saldırgan davranışlarda bulunuyor. Bu durum geçince yine eski haline geliyor. Ya da dolabında yemek buluyor, ancak bunu ne zaman yaptığını hatırlamıyor. Veya kendini bir an sokakta bir yere giderken buluyor.''

Haberin Devamı

Bunların akıl hastası olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Yargıç, ''Başvuran hastaların 10'da 9'u kadınlar'' dedi.

ÇOĞUL KİŞİLİK ŞİZOFRENİ KADAR SIK

Bu hastaların çok yalan söylediklerine, davranışlarında hızlı değişiklikler olduğuna ve hafızalarında büyük boşluklar bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yargıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kimlikler bazen içinde bulunulan topluma göre cin, şeytan ya da uzaylı gibi şekiller alabiliyor. Çocukluğundan itibaren hep cin, şeytan hikayaleri duyan çocuk, kafasının içinde bir ses duyduğunda ya da kolu hareket ediyor, ama bir güç onu hareket ettiriyormuş gibi hissettiğinde bunu 'benim içime herhalde cin ya da şeytan girdi' diye yorumlayabiliyor. Ve farkında olmadan da içindeki diğer kimliği oluşturmuş oluyor. O yüzden bazı farklı kimlikler 'ben cinim, onun içine girdim' diye çıkabiliyor.''
Farklı kimliklerin genelde sıkıntılı, stresli ortamlarda ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Yargıç, tedavinin şart olduğunu ve sadece psikoterapi uygulandığını bildirdi.

Haberin Devamı

Kendilerine gelen vakaların yüzde 60'ında cinsel taciz yaşandığınıtespit ettiklerini anlatan Doç. Dr. Yargıç,  ''Çoğul kişilik şizofrenikadar sık, ama yeterince fark edilip yakalanamıyor. Genel olarak psikiyatri servislerine yatırılmış hastaların yüzde 5'nde çoğul kişilik görülüyor'' diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!