Trakya’da ilk kez Hitit izi bulundu

Güncelleme Tarihi:

Trakya’da ilk kez Hitit izi bulundu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2013 23:50

Küçükçekmece Gölü kıyısındaki Bathonea kenti kazılarında bu yıl, Avrupa kıtasında ilk kez Hitit izlerine rastlandı.

Haberin Devamı

Küçükçekmece Gölü kıyısında, 2007 yılında bulunan 2 bin 700 yıllık antik Bathonea kenti kazılarından tarih fışkırıyor. Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı eserleri bulunan Bathonea kazılarında, bu yıl, Avrupa kıtasında ilk kez Hitit izlerine rastlandı. Bugüne kadar sadece Anadolu’daki kazılardan çıkan ‘Hurri’ ya da erken Hitit eserleri, İstanbul’un karanlık dönemini aydınlatacak.
Bathonea kazıları ilk olarak 2007 yılında yüzey araştırmaları olarak başladı. Projenin adı, İTA (İstanbul Tarih Öncesi Araştırmaları Projesi) idi. O yıl kazı izni verilmemişti. Ancak kısa sürede arkeolojik buluntulara rastlandı. Buluntuların ardından kazı için izinler verildi. 2009 yılına gelindiğinde Bathonea’nın çok eski tarihe dayanan bir liman olduğu ortaya çıktı. 2009 başında Roma dönemine ait bir mezar steli, 11’inci yüzyıla tarihlenen bir Bizans sikkesi, antik limana bağlanan ana ve tali yollar, porfir bir sütun parçası, Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerine ait çanak-çömlek-seramik parçaları, Helenistik dönem izleri taşıyan apsisli bir yapı kalıntısına da ulaşıldı. Amerikan Arkeoloji Enstitüsü 2009’da Bathonea’yı yılın en önemli arkeolojik keşifleri arasında ilk on beş içinde gösterdi. Bunun yanında İngiliz Heritage Key adlı Kültürel Miras Kurumu’na göre Bathonea dünyanın dördüncü büyük keşfiydi.
Bu yıl yürütülen çalışmalarda ise, erken Hitit ya da ‘Hurri’ izleri bulundu. Buluntuların arkeologları bile şaşırtmasındaki neden, Avrupa kıtasında ilk defa Hitit izlerine rastlanmasıydı.

BULUNTULAR 3800 YILLIK

Bathonea’da bulunan iki tanrı heykelciği bitümen (zift, petrolün ham hali), kalay buluntuları ve seramik parçaları M.Ö. 1800’lü yıllara, erken Hitit yada Hurri dönemine tarihleniyor.

Haberin Devamı

14 GRAMLIK TANRIÇA

Hurri tipi tanrıça heykelciği, 5.4 cm boyunda ve 14 gram. Demirden ve özel kalıpla üretildiği sanılan heykelcik yüzyıllar içinde korozyona uğramış. İkinci heykelcik ise 6.1 cm boyunda,
11 gram. Erkek tanrı heykeli de döküm tekniğiyle üretilmiş. Kapı eşiklerinde, yapı temellerinde, ocak altlarında ele geçen bu tür eserler yapı adak heykelciği olarak adlandırılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!