OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 02, 2004 00:00
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu ile Petrol Ofisi topluma sesleniyor ‘‘yaşamak ve yaşatmak elinde’’ diyerek yaşama hakkını korumak için trafik yılında bir kampanya başlatıyor.Yurdun hal-i hazırdaki mevcut problemlerinin top 10 listesinde ilk 5'in içinde yer alan trafik kazaları ve vicdanları rahatlatıp suçu atmak için uydurulmuş yolları kol gezen trafik canavarına karşı sıkı bir mücadele için yapılandırılan bir projeden söz etmek istiyorum. Malum ‘‘trafik yılı’’ndayız. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) ile Petrol Ofisi ‘‘Yaşamak ve yaşatmak elinde’’ sloganıyla ortaklaşa bir çalışma başlattı. Trafik güvenliği konusunda toplumu bilinçlendirme amacı taşırken diğer yandan da sürücü ve yayaları sorumluluk almaya davet eden bu kampanyanın ne denli uzun soluklu olduğunu ve nasıl bir zincirin halkalarından biri olduğunu Petrol Ofisi
Akaryakıt Pazarlama Direktörü Dr. EÅŸref Ãœnal tüm detaylarıyla anlattı.Kampanyayı anlatabilir misiniz?Emniyetli otomobil kullanma konusunda insanlardaki bilinci artırmak ve kazaları azaltmak yolunda TÅžOF ile PO'nun beraber düzenlemiÅŸ olduÄŸu önemli projelerimizden biri. Çok kısa bir süre önce bir basın toplantısıyla bunu kamuoyuna tanıttık. Tabii TÅžOF'la birlikte biz istasyonlarımızda bu projenin bundan sonraki aÅŸamalarını da takip edeceÄŸiz. PO'nun yaygınlığını da göz önünde bulundurarak bir an evvel batıdaki anlamda trafik bilincini yerleÅŸtirmek amacındayız. PO bir yakıt ÅŸirketi o yüzden kendimizi diÄŸer ÅŸirketlere göre daha sorumlu hissediyoruz.Peki bu amaca yönelik olarak neler yapmayı planlıyorsunuz. Kampanya neleri kapsıyor?Kampanyanın içinde istasyonlarda bir takım görsel etkinliklerle malzemelerle bizim ne yapmak istediÄŸimizin anlatılması; basın yoluyla bir takım fikirlerimizin anlatmak istediklerimizin yaygınlaÅŸtırılması var. Bu kampanyanın en önemli parçası bizim satış gücümüz de baÅŸta olmak üzere Türkiye'deki trafik konusunun aksayan yönlerini etkin olarak ve devamlı bir ÅŸekilde kamuoyuna tanıtmak. Çünkü bugüne kadar trafik konusunda pek çok proje yapıldı. Bunlar hep kısa ömürlü oldu ya da çok dar çevrelerde kaldı. Biz PO olarak yaygınlığımızı ve bu iÅŸte kalıcılığımızı da öne koyan bir tarzda uzun soluklu ve bu iÅŸin psikolojik yönleriyle aile hayatı üzerindeki etkilerini de tanıtır tarzda bir proje halinde süregelmesini istiyoruz.Bu süreçte ne gibi etkinlikler, aktiviteler düzenlemeyi planlıyorsunuz?Daha önce tanıtımını yaptığımız bireysel emeklilik projesi var. Sosyal güvenliÄŸi olmayan ÅŸoförlerin uzun dönemli olarak kendilerine güvence saÄŸlayacak PO ve Anadolu Hayat Emeklilik'in katılımlarıyla birikecek bir fon üzerine kurulu bir proje. Tabii bizim trafik konusunda TSOF'la beraber yürüttüğümüz proje ve bireysel emeklilik üstüste oturuyor. Dolayısıyla istasyonlarımızda görsellerimizin bu fikirleri tanıtmasının yanı sıra bir takım toplantılarımız da olacak. Bunlardan ilkini önümüzdeki haftalarda Parkorman'da tasarladık. Åžoförlerimizi toplayacağız her iki projemizi de anlatacağız. Onlara bu konuyla ilgili broşürler vererek bu fikirleri toplantı sonrasında da hatırlamalarını saÄŸlayacağız. PO olarak bundan sonra yaptığımız pek çok iÅŸte üzerinde olduÄŸumuz projeleri birbirleriyle iliÅŸkilendirerek ve bir zincir haline getirerek bir sosyal sorumluluk çerçevesi içerisinde halka sunmak istiyoruz.Peki PO ile TÅžOF iÅŸbirliÄŸi nasıl ortaya çıktı?Biz kendi içimizde zaten bir takım sosyal projelerimizi ucuca ekleyelim tasarısı içindeydik. Zaten biraysel emeklilik de Mart ayında lansmanı yapılmış önemli bir bacağıydı. Arkasından neleri oluÅŸturalım diye düşünüyorduk. Ama TÅžOF zaten bizim çok eskiden beri tanıdığımız bir müessese. Bizimle ticari iliÅŸkileri de var. Ä°stasyonlarımızdan bir kaçını çalıştırıyorlar. Ve onlarla aramızda sıcak bir organik baÄŸ var idi. Trafik Haftası nedeniyle onlar bu fikri bize getirdiler. Biz de PO olarak bunu daha uzun soluklu bir hale getirmek için projeyi ÅŸekillendirdik. Fikir daha ziyade TÅžOF'tan kaynaklandı diyebiliriz. Ama bu bizim sosyal sorumluluk zincirimizin son halkası olmayacak. Sahiplendik. Türkiye'deki pek çok ÅŸirketteki en büyük eksiklik bence sadece karlılık, sadece müşterilerle iliÅŸkinin ticari nemaları üzerine oturtulmuÅŸ halkalar var. Halbuki hepimiz biliyoruz ki uzun dönemde toplumda ÅŸirketlerin itibarı sadece ticaret üzerine oturmamalı. Biz kuvvetli kaynaklar üzerinde oturan iÅŸ grupları olarak sosyal sorumluluk bilincimizi ortaya koymalıyız, gereÄŸini yapmalıyız ve bunun muhasebesini verebilmeliyiz.TÅžOF taksi, kamyon minibüs gibi tüm ÅŸoförleri kapsıyor. Neredeyse her an trafikte olan ve trafiÄŸin en çok terör yaratan kesimi de denebilir. Evet çok geniÅŸ bir kitle. Sanırım 4 milyon civarında. Maalesef sürekli trafikte oldukları daha çok kilometre yaptıkları için hatalı araç kullanma yüzdeleri daha yüksek oluyor. Normal bir araç sahibi yılda 20 bin km kullanıyor ise ticari araç ÅŸoförleri 50 bin ile 100 bin km arasında araç kullanıyor. O bakımdan zaman açısından yorgunluklarını ve sabırsızlıklarını kaale almak lazım. Türkiye koÅŸulları içinde deÄŸerlendirdiÄŸinizde ne kadar uzun saatlar çalışırlar ne kadar hızlı giderlerse o kadar çok yolcu taşırlar. Öyle bir ticari beklentileri var. Bunlar savunma deÄŸil elbet ama onların koÅŸullarını biz ne kadar anlayabilirsek o kadar iyi çözüm getirebiliriz. Türkiye'nin maalesef bir sermaye ve istihdam problemi var. Bu trafiÄŸi de etkiliyor. Zaman içinde alışkanlıklar daha iyiye gittikçe, bilinç yükseldikçe bunların çoÄŸu düzelecek. Bu konudaki bilinçlenmeyi artırmamız lazım ve ailelerin bu insanları frenlemesini saÄŸlamamız lazım. Akaryakıt al 10 yılda emekli olBireysel emeklilik projesini de biraz detaylandırabilir misiniz?Bireysel Emeklilik projesi Anadolu Hayat Emeklilik'le yaptığımız bir program. Åžoförler ayda 30 milyon liralık bir katılımı fona koyarak dahil oluyorlar. Akaryakıt aldığınız zaman her 100 milyon liralık akaryakıtın 2 milyon lirası ÅŸirketimiz tarafından bir fona o arkadaşımız adına yatırılıyor. Mesela katılımcı bu programa 30 milyon koymuÅŸ ise onun üzerine 1 milyar liralık bir alışveriÅŸ yapıldığı zaman 20 milyon liraya da o ay içinde PO tarafından Anadolu Hayat Emeklilik'le birlikte fona eklenmiÅŸ oluyor. 30 milyon yerine 50 milyon liralık bir katılımcı payı fonda nema olarak gidiyor. Böylece ÅŸoförlerin akaryakıta verdikleri paranın bir kısmı kendilerinin emeklilik sistemi olarak dönüşüyor. Zaten akaryakıt alıyorlar. Ayrıca ticari araç sürücüsü olması gerekmiyor. Özel araç sahipleri de buna katılabiliyor. Ancak özel katılımcılar için bu rakamı biraz daha yüksek belirledik. Bireysel emeklilikte bir emeklilik sisteminin içine girip makul katılımlarla kendi aldığınız yakıttan oluÅŸan fonların birleÅŸmesi ve bir emeklilik sistemi oluÅŸturması güzel bir ÅŸey. Ne kadar sürede geri dönüyor?10 yıl bu fonun içinde kalmanız lazım minimum olarak. 10 yılın üzerinde kaldığınız süre aldığınız nemaları artırıyor. Bireysel Emeklilik için istasyonlarımız 23 Nisan gibi puan vermeye baÅŸladı. Dün itibariyle 1000 katılımcıyı geçtik. Bir ay gibi bir süre yani. 3-4 yıl içinde 100 bin gibi bir katılımcıya ulaÅŸacağımızı bekliyoruz. Okulların önüne hız göstergesiO zaman bu kampanya olmanın ötesinde bir proje. Çünkü kampanya deyince bir baÅŸlangıç tarihi ve bitiÅŸ tarihi olan bir süreç geliyor akla.Trafik yılı nedeniyle bu yıl baÅŸladık ama sadece 2004'le de baÄŸlı kalmayacak. Daha uzun soluklu proje. Biz hem bireysel emekliliÄŸi hem de trafikle ilgili bilinirliÄŸi ve bilinci yükseltmeyi amaçlayan projelerimizde daha deÄŸiÅŸik bir ÅŸey hedefliyoruz. Åžirketin içinde ve bayilerimiz arasında ve daha sonra da tüketicilerimiz arasında uzun soluklu ve sürekli olarak bu önemli konuların yanyana durduÄŸu birbirine eklendiÄŸi ve PO'nun ticari faaliyetlerinin yanı sıra sosyal sorumluluklarını da içeren bir dizi oluÅŸturmak istiyoruz. Biliyorsunuz alkollü otomobil kullanmak kötüdür ya da bir takım alışkanlıklar maalesef toplumumuzda yaygınlaÅŸmıştır. Kırmızı ışıklarda geçilir, kemer takılmaz, yaya geçitlerinde yol verilmez. Projenin bir bacağında şöyle bir ÅŸey var. Okullara ya da durulması gereken noktalara yaklaÅŸtığınızdaki hızınızı gösterir otomasyon içeren bazı cihazlar koyacağız araçlara. Böylece 20 ya da 30 km hıza inmeniz gereken bir yere yaklaşırken o ötecek ve o hıza inmenizi söyleyecek ve o hızın ne kadar üzerinde olduÄŸunuzu gösterecek. Adeta vicdanınız sizi yakalayıp muhakeme edecek. Bunun hesabını sizden kimse sormayacak, kayıtlarını polise falan yollamayacağız. Ama siz kendinizi suçlu hissedeceksiniz. Biraz daha çarpıcı ve insanların kendi vicdanlarında muhasebeyi kolaylaÅŸtırıcı bir tarzda olgunlaÅŸtırılması lazım. Pek çok ÅŸeyi söylemek kolay ama icraatı çok zor. Onun için yapılması planlanan iÅŸler bunlar ve yapabileceÄŸimiz iddiasındayız.Â
button