OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 13, 2004 00:00
Trafikte gizli kimlikleriyle adeta üçüncü bir göz gibi her an hata yapan sürücüleri tespit eden Fahri
Trafik Müfettişleri'nin bağlı bulunduğu derneğin başkanı Avukat Sami Güleçyüz, görev tanımları, trafikteki en çok yapılan kural ihlalleri ve trafik sorununun çözümüne karşı yaptıkları uygulamaları anlattı.Fahri Trafik Müfettişleri'nin en az 10 yıllık ehliyet sahibi ve üniversite mezunu olması gerektiğini hatırlatan Güleçyüz, yaş sınırında 40 olduğunu söyledi. İstanbul'da 1670, Türkiye genelinde ise 11 bin kişi civarındaki fahri trafik müfettişinin kestiği ceza tutarının yılda 8 ila 10 trilyon lira arasında olduğuna dikkat çeken Sami Güleçyüz, fahri müfettiş sayısının 1 yılda 2 katına çıkarak 20 bin kişiye ulaşacağını söyledi. Sami Güleçyüz, bu zor ve bir o kadar da mesuliyetli görevle ilgili olarak sorularımıza şu cevapları verdi:Fahri trafik müfettişi ne demek?Trafik müfettişliği 1997 Karayolları Trafik Yasası'na eklenen bir madde ile oluştu. İhtiyaç sebebi şuradan gelmekteydi. Genelde sürücüler polisin olduğu yerde kurallara uymayı, olmadığı yerde uymamayı alışkanlık haline getirmişler. Bu şehir içinde de böyle, karayollarında da böyle, bunu biliyoruz. Mesela hız limitine uyulmuyor. Bundan dolayı, sivil, görünmeyen, beyaz şapkası olmayan, halkın içinden gizlenmiş belli kişilere bu işi fahri olarak, gönüllü olarak verilmesi düşünüldü. Herhangi bir ücret karşılığı değil yani. Öz Türkçe'si 'Gönüllü trafik denetçisi' demek. Evet, ama bu yetkiyi normal vatandaşa verince suistimal edilebilir, kötüye kullananlar da çıkabilir. İnsan kızdığı zaman bir başkasına ceza yazabilir mi? Yani yetkileri neler ve nereye kadar?En az 40 yaşında olması lazım. Üniversite mezunu, en az 10 yıllık ehliyet sahibi, son 5 yıl içerisinde trafikte önemli bir kazaya sebebiyet vermemiş olması, alkolle yakalanmamış olması gibi şartları var. Bu şartlar içinde İçişleri Bakanlığı'na, İl Valiliklerine müracaatlarla, İçişleri Bakanlığı'nın incelemesi sonucu yetki verildi. Kaç kişi var?Her ildeki araç sayısının binde biri esas alınarak yapıldı. O zamanlar İstanbul'da aşağı yukarı 1 milyon 600 bin adet civarında araç vardı. Binde biri 1600 olduğu için şu anda İstanbul'da 1670 civarında fahri trafik müfettişi var. Türkiye genelinde de 11 bin kişi. Bu sayı artacak mı? Şimdiye kadar iki kere
seçim yapıldı. Birincisi ilk çıktığında, bir daha da sanırım 1999'da. Yedi senedir devam eden bir kurum fahri trafik müfettiÅŸliÄŸi. Son dört senedir herhangi bir katılım olmadı. Åžu anda Ä°stanbul'daki trafikte seyir eden araç sayısı 2 milyona çıktı. Hatta, geçti. Onun için yeni bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Yeni trafik müfettiÅŸleri alınacak ve oran da binde 2'ye çıkarılacak. İçiÅŸleri Bakanlığı onayladı. Valilikler de uygulamaya koyacak. Böylece, 2 bin kiÅŸiden fazla bir katılım olacak ve yalnız Ä°stanbul'daki sayı 4 bin olacak. Türkiye genelinde ise fahri trafik müfettiÅŸi sayısı 1 yıl içerisinde 2 katına çıkarak 20 bini geçecek. Nasıl çalışıyorsunuz? Yani hata yapanı durdurup ceza mı kesiyorsunuz yoksa farklı bir yöntem mi uyguluyorsunuz?Bize verilen trafik ceza tutanakları var. Aynı trafik polisinin kestiÄŸi ceza tutanağı gibi. Bu iÅŸ için ayrıca zaman ayırmıyorum. Herhangi bir yere giderken bir trafik hatası gördüğüm anda küçük kağıda not ediyorum. Direksiyondaysam küçük bir teybimiz var, oraya okuyoruz. Arabanın plakası, rengi, modeli gibi ayrıntıları not ediyoruz. Yeri, zamanı, günü, hatanın sebebi, karşılığındaki suç maddesi, bunların hepsini not ediyoruz. Bir form var, dolduruyoruz. Bir hafta içinde trafiÄŸe teslim ediyoruz. Onlar ceza tutanağına çevriliyor. Yani siz hata yapan sürücüyle birebir muhattap olmuyorsunuz.Biz kolluk kuvveti olmadığımız ve silah da taşımadığımız için herhangi bir vukuata karşı, başımızı belaya sokup hem devleti hem de kendimizi zor durumda bırakmamak için birebir muhattap deÄŸiliz. Peki, bir yılda kestiÄŸiniz ceza tutarı nedir?Fahri trafik müfettiÅŸliÄŸi kurum olarak 7 yıldır faaliyet gösteriyor. Türkiye genelinde, yılda ortalama 200 bin ceza makbuzu kesiyoruz. Yani yılda 8 ila 10 trilyon lira arasında önemli bir tutara tekabül ediyor. Bu da bir sivil toplum kuruluÅŸuna verilen yetki ve sorumluluÄŸun ne derece yararlı olabileceÄŸinin göstergesidir. Fahri trafik müfettiÅŸi olduÄŸunuza dair bir kimliÄŸiniz var mı? Var tabii. Ehliyet gibi... Trafikte gizlice ceza kesen ünlüler de varPeki, genelde hangi meslek grupları var ve kadınların oranı yüksek mi? Bana sanki emekliler bu iÅŸe soyunurmuÅŸ gibi geliyor.Emekliler de var ama üniversite mezunu ÅŸartı olduÄŸu için çalışanlar çoÄŸunlukta. 40 yaÅŸtan baÅŸlayarak seçildiÄŸi için genelde 60-65'in üzerinde olan kiÅŸiler arasında emekli sayısı daha fazla oluyor. Kadınlar da var, ama yüzde 20 oranında. Doktorlar, avukatlar, bankacılar, üniversite öğretim görevlileri, gazeteciler, iÅŸadamları, sanatçılar yani toplumun her kesiminden insanlar var.Sanatçılardan kimler var ya da baÅŸka ünlü isimler?Mehmet Ali Erbil'den Erman ToroÄŸlu'na kadar, Aziz Yıldırım, Müjdat Gezen... Üçüncü göz gibisiniz yani...Tabii hepsi trafikte gizli. Zaten logomuzda bir göz resmi vardır, 2 ok trafiÄŸi iÅŸaret ediyor, göz ise gizli bir göz olduÄŸunu. TrafiÄŸin üçüncü gözü..Kaldırıma parkedenlere hemen ceza kesiyoruzSiz derneÄŸin baÅŸkanı olarak trafikle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Belki, birçok konuda hala çok gerideyiz, ama nereden baÅŸlamak gerekiyor, çözüm nerede yatıyor? Bir kere herkesin söylediÄŸi farklı ÅŸeyler var. Bir grup trafikte yolların ve otoparkların yetersiz olduÄŸunu; bir grup da bunun yine eÄŸitimden baÅŸlaması gerektiÄŸini söylüyor. Ä°ÅŸin bir teknik boyutu, bir de sosyal, çaÄŸdaÅŸ boyutu var. Teknik boyutunu tartışmaya gerek yok, zamanında yapılan hatalardan dolayı otopark sıkıntısı mutlaka var, ama biz ÅŸunu iddia ediyoruz; Ä°stanbul'un her yerine otopark yapsanız bu otopark fiyatlarıyla sokaklar yine dolacaktır. Ucuz olmadığı sürece otopark yapmak çözüm deÄŸil. Sadece otoparkçılara para kazandırır. Tek başına çözüm deÄŸil, yuvarlak bir laftır. Özellikle, kaldırıma park eden araçlar en büyük kültürel sorunlarımızdan biri. Kaldırıma park eden araçlar yaÅŸlıların, hastaların ve çocukların yollarını iÅŸgal etmiÅŸ oluyor. Bunları özellikle hiç affetmiyoruz, hemen ceza yazıyoruz. Avrupa BirliÄŸi'ne giriÅŸte trafik de önemli. Sıra ona da gelecek. Onunla ilgili de ÅŸartlar öne sürecekler. Avrupalı ne yapmaz? Avrupalı kaldırıma park etmez, korna çalmaz, yaya geçidinde durur. En çok hangi hatalara rastlıyorsunuz trafikte, en çok hangisi gözünüze batıyor?En çok kırmızı ışıkta geçmek, slalom yapmak, yani zigzag çizmek, hatalı sollamak, park edilmez yerlere park etmek...Sizin kiÅŸisel olarak en sinir olduÄŸunuz hata hangisi?En çok sinir olduÄŸum hata slalom yapanlar. Åžehir içinde de kaldırıma park edenlere çok sinir oluyorum. En büyük medeniyetsizlik göstergesi olarak görüyorum. Sis lambasını yakanlar potansiyel magandaPeki siz bu iÅŸe karşı ne kadar duyarlısınız? Gerçekten her direksiyona her geçtiÄŸinizde sürekli hataları mı görüyorsunuz ya da hep o gözle mi bakıyorsunuz? Ömrünüz her an tutanak yazmakla mı geçiyor?Tabii. Bu iÅŸi yapmak çok zevkli, çok güzel. Ama, inanın son altı senedir bu iÅŸi yaparken (diÄŸer arkadaÅŸların da öyle olduÄŸunu sanıyorum) biraz sürüş tekniÄŸim bozulmaya baÅŸladı. Sebebi de sürekli dikkat etmek, insanlara kızmak, hatasını kollamak. Artık, o hale geldi ki aynadan baktığımız zaman arkadan gelen aracın trafik canavarı olup olmadığını anlıyoruz. GeliÅŸinden, zigzag çizmesinden, sis lambalarından... Özellikle, sis lambaları yakan insan potansiyel trafik magandası sınıfına giriyor. Onu yapan adam trafikte her türlü ihlali yapar. Korna için de aynı ÅŸey geçerli. Ä°leride korna konusunda bir kampanya açmaya düşünüyoruz. Gerçekten bir korna kirliliÄŸi var. Sis lambası, korna küçük gibi görünen ayrıntılardır, ‘‘trafikte ölümlü kazalar olurken, bunlarla mı uÄŸraşılacak’’ denebilir, ama trafikteki kuralların yerleÅŸmesi buradan baÅŸlar.Hız limitleri sulandırılıyorAslında öyle bir çarkın içindeyiz ki mesela doÄŸruyu biliyoruz, fakat bazen mecburen yasak olan yere park etmek zorunda kalıyoruz. Bazı yasaklar da tuzak gibi.Evet, ben de ÅŸimdi ona gelecektim. Devletten bizim ricamız ÅŸu: Uyulmayacak kuralları koymasınlar. Vatandaşın, sürücülerin uymayacağı kuralları koymasınlar. Bugün ÅŸehir içinde hız limiti 50 km ve bu çok düşük. Göreceli olması lazım bu kavramın. Evin önündeki hız limiti ile sahil yolundaki hız limiti aynı olmamalı. Farklı olmalı. Sürücüye tuzak hazırlamak kadar kötü bir ÅŸey yok. Bunun trafiÄŸe en ufak bir katkısı yok. Trafik polisinin de bunun için ceza kesmesinin bir faydası yok. Park levhaları, hız limitleri kesinlikle sulandırılıyor. Åžehrin bölgelerine göre ayarlanması lazım.Kesinlikle. Park tabelaları için de aynı ÅŸeyi söylüyoruz. Her yere park yasağı tabelası dikmek çözüm deÄŸil. Uygulanmayan kural, kural deÄŸildir. O kuralı mutlaka uygulatmalısınız, tamamını çekmelisiniz o araçların ve orayı da temizlemelisiniz ki vatandaÅŸ da görsün park ettiÄŸi zaman ceza yiyeceÄŸini ve bir daha park etmesin. Cezayı bazen keser bazen kesmezseniz o kuralın da ciddiyeti kalmaz, maalesef. Radar tuzakları çözüm deÄŸilTrafik kurallarını ve bunu denetleme iÅŸini gerçek anlamda misyon edindiÄŸiniz söylenebilir mi?Herkesin bu iÅŸi ciddiyetle, sorumlulukla ele alması lazım. Bu iÅŸin üzerine eÄŸilmesi lazım. Arabalar bir güç göstergesi deÄŸildir. Çok güçlü, performanslı araçlar çıkıyor, ama bunlarla güç gösterisi yapılacak yerler insanların yaÅŸadığı yerler deÄŸil. Yarış pistleri var. Herkesin trafik kurallarına uyması gerekir diye söylüyoruz, ama uymayacağını da biliyoruz. Åžunu bilsinler. Biz trafiÄŸin gizli gözleriyiz. Her an her yerdeyiz. Bir otobüs veya taksinin içinde seyahat ediyor olabiliriz. Özel arabanın içinde veya yaya olabiliriz. Her an gözlüyoruz. Bir gün ceza gelirse bir fahri trafik müfettiÅŸinden gelmiÅŸtir. Aslında biz ceza kesmek istemiyoruz. Sürücüler hatalarını azaltsınlar biz de kesmeyelim.Siz hiç ceza yediniz mi?En son trafik müfettiÅŸi olduktan sonra 1999 yılında galiba hız sınırından yemiÅŸtim. Tuzak bir ceza yemiÅŸtim. Onun için o tuzaklara karşıyım. Onlar hiçbir ÅŸekilde hiçbir ÅŸeyi çözmüyor.Â
button