OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 18, 2004 00:00
Bu haftaki sohbet konuğum bir anne. Otomobiller konusunda kimsenin dikkat etmediği ve pek çok ebeveynin düştüğü bir hatayla ilgili söyleyecek çok sözü olan bir anne. Kendi kişisel ihtiyacından yola çıkarak kurduğu işinde sadece ticaret yapmıyor, bir sosyal sorumluluk görevini de yükleniyor.Ayla Müstecaplıoğlu'nun dikkatini, hamileliği sırasında çocukların otomobillerde güvenle seyahat etmedikleri çekiyor ve bu işe kafayı takıyor. Başlıyor araştırmaya. Doğacak çocuğunu otomobille bir yerden bir yere en güvenli şekilde ulaştırmanın yolunu sonunda buluyor. Maxi-Cosi çocuk oto güvenlik koltuklarının Türkiye Mümessilliğini alıyor ve sadece kendi bebeğinin değil tüm çocukların güvenliği için ciddi bir adım atıyor. Ayla Hanım'ın en büyük sıkıntısı ailelerin bu konuda yeterince bilinçli olmaması. O, otomobil içinde doğru seyahat etmeyen bir çocuğun herhangi bir kaza anında başına neler gelebileceğini çok iyi biliyor. Ve bu bilgi onu çok rahatsız ediyor. Toplumun bu konuya karşı kayıtsızlığıyla şimdilik tek başına açtığı savaşla mücadele ediyor. Elinden geleni yapıyor. Broşürler bastırıyor, toplumu bilinçlendirmek adına girişimlerde bulunuyor. Yeterli olmadığı için üzülüyor. Çünkü Türkiye'de
trafik kazalarında ölen çocukların yüzde 46'sı oto güvenlik koltuÄŸu kullanılmadığı için yaÅŸamını yitiriyor. EÄŸer anne ya da babaysanız bu röportajı okumanızı ÅŸiddetle tavsiye ediyorum. Belki o zaman çocuklarınızı ön koltuÄŸa oturtmaktan vazgeçer, onların otomobilin içine sabitlenmeden yolculuk etmelerine izin vermezsiniz. Kucağında çocukla direksiyon başına geçenleri ise zaten kategori dışında tutuyorum. Maxi-Cosi çocuk oto güvenlik koltuklarını Türkiye'ye getirmeye karar vermenizin öyküsünü anlatır mısınız?Kendi iÅŸimi yapmaya karar verdiÄŸim dönem, aslında hamile kalmama denk geliyor. Ä°lk çocuÄŸum doÄŸduÄŸunda biz oto koltuÄŸu almak istedik. Yıl 1992'ydi ve sadece bir model vardı. Ben yurtdışında yaÅŸadığım için daha önce, çeÅŸitli modeller olduÄŸunu biliyorum. Daha sonra hangi ürünlerin eksik olduÄŸunu gördük. Onların hepsini not aldık, bunun üzerine de burada ne kadar büyük bir boÅŸluk olduÄŸunu ve çok riskli bir iÅŸ yapıldığını düşündük. Bu bebek arabası, biberon veya elbise satmaya benzemez. Çok ciddi bir ÅŸey, çünkü can güvenliÄŸi söz konusu. Bunun üzerine Almanya'da büyük bir fuara gidip orada aradığım firmayı buldum. Markayı bilmiyordum ama ne aradığımı biliyordum. Görüşmeler yaptık, bir marketing planı hazırladık. Onlar da bizi çok desteklediler, çünkü Türkiye yüksek doÄŸum oranı nedeniyle dünyadaki firmalara cazip gelen bir pazar. Çünkü 2000 yılı verilerine göre yılda yaklaşık 1 milyon 200 bin bebek doÄŸuyor. Elimizde piyasa hakkında çok net rakamlar yok ama, rakiplerimizin ne sattığını ve kendi satışlarımızı biliyoruz. Oto çocuk güvenlik koltuÄŸu kullanıcısı sayısı yüzde 10'u bile bulmuyor.Ä°deal çocuk oto güvenlik koltuÄŸu nasıl olmalı? Bir kere çocuÄŸun bel desteÄŸinin olması gerekiyor. Belini ve boynunu desteklemeli, çünkü bebek iki aylık olana kadar boynunu ve kafasını taşıyamaz. GüçlenmemiÅŸtir boyun kasları henüz. Anne kucağı ÅŸeklinde 45 derecelik bir açıda olması lazım. Kumaşının terletmez olması, daha dolgun, konforlu, ergonamik olması lazım. Ama bizde hala çocuÄŸun dümdüz yatması gerekiyor diye düşünüyorlar. Halbuki bütün eÄŸitimlerimizde anlatmaya çalışıyoruz. Daha henüz kıkırdak doku olduÄŸu için yuvarlak duruyor. Anne karnında da yuvarlak duruyor. GüvenliÄŸi daha da tehlikeye atarak, koltuÄŸun içine battaniyeler, yastıklar koyuyorlar. Hiç gerek yok, daha kötü. O çocuÄŸun en ideal açısı neyse, o ÅŸekilde ergonomik olarak yapılmış bir kasa vardır. Kasanın çok saÄŸlam olması lazım, yani üretilen teknik; mikro- enjeksiyon üfleme tekniÄŸi. Yani plastiÄŸe siz 500 kiloluk darbe de vursanız kırılmıyor, sadece çatlıyor. Çocuk giderken uyuyakalıyor. Bu yüzden baÅŸ yastık desteÄŸi dediÄŸimiz, yaslanması için kullanılan bölümün geniÅŸ olması lazım. Sonra, yüksekliÄŸinin çocuÄŸun 4-5 yaşına kadar kullanabilecek kadar olması lazım. En önemlisi de güvenlik. Kullanılan konstrüksiyonun saÄŸlam olması lazım. Anne babaları bu konuda ciddi bir ÅŸekilde bilgilendirmek gerek.Tek başımıza çok zor. Bazen anne yanım çok ağır bastığı zaman, sokaklarda arabaları durdurup insanları uyarıyorum. Hiç unutmadığım ÅŸeyler yaşıyorum. Bigün siteden çıktım, adam çocuÄŸunu almış yanına oturturuyor. Bir gün gördüm sesimi çıkartmadım, fakat, anne yanım da durmuyor. Ä°kinci gördüğümde 'Beyefendi ne yapıyorsunuz, çocuÄŸunuz ön koltukta gidiyor' dedim. Ne kadar tehlikeli bir ÅŸey yaptığının farkında deÄŸil aileler. EÄŸitimle de alakası yok. Yüksekokul mezunu insanlarda da aynı ÅŸeyin eksikliÄŸi var. Bu konuda özellikle bilinçlendirmek gerekiyor. Biraz zorunluluk gerekli. Hayalim bu. YaÅŸlanıp bir kenarda oturduÄŸumda, bunun içimde kalmamasını istiyorum, çünkü bizim çocuklarımız da çok deÄŸerli, sadece Avrupalı çocuklar deÄŸil.Kaç yaşına kadar kullanmak gerekiyor?Boyları 140-150 cm'e gelene kadar kullanmak gerekiyor. YaÅŸla alakası yok. Kiloyla ve boyla alakası var.Babanın kaburga kemikleri kırılıyor oto koltuÄŸundaki çocuk sapasaÄŸlamTrafik kazalarında çocuk oto güvenlik koltuÄŸunun koruma oranları hakkında bilgi var mı elinizde?Bizde ÅŸok eden ÅŸey buydu zaten. Çocukların kucakta taşınması, emniyet kemeri kullanılmaması ya da doÄŸru yerde oturtulmaması gibi nedenlerle kazaya baÄŸlı ölümlerde çocukların yüzde 46'sı yaÅŸamını yitiriyor. Biz bunu duyunca, Dünya SaÄŸlık Örgütü'nün (WHO) sitesine girdik ve araÅŸtırdık. Gördük ki, bu oran kuzey ülkelerinde yüzde 2, Portekiz'de yüzde 4. Aradaki farka bakar mısınız? Hayatımda çok az bir ÅŸeyleri biliyor olmaktan rahatsız olmuÅŸumdur. Bu benim bilmekten çok rahatsız olduÄŸum bir ÅŸey ve gerçekten insanlara bunu anlatabilmeniz çok zor. Ben biberon da satıyorum, emzik de satıyorum, bebek arabası da satıyorum. Ama otoçocuk güvenlik koltuÄŸu benim ticaret faaliyetim deÄŸil. Benim için bir sosyal sorumluluk, yani bizim çocuklarımıza benim borcum diye düşünüyorum. Bir yasal zorunluluk çıktığı zaman tabii ki bilinecek. Bu konuyla ilgili acil çalışmalar yapılması gerekiyor.Ä°nsanlar durumun vehametini görmeli. Tedirgin olmaları gereken bir konu. O kadar hassas noktalar ki bunlar. Ä°nsanların bu yöne dikkatini çekmemiz lazım. Çocuk arka koltukta boÅŸlukta, annenin yanında, kucakta. Dedim ya size çocukların can saÄŸlığı, güvenliÄŸi için bir ÅŸey yapıyor olmaktan mutluyum. Bunu ne zaman anlarsınız biliyor musunuz? Mesela, mailler alıyoruz, özellikle geçen sene bizi çok tedirgin eden bir mail gelmiÅŸti. Cumartesi günü bir maÄŸazadan alıyorlar oto güvenlik koltuÄŸunu, pazar günü çok kötü bir kaza yapıyorlar, babanın kaburga kemikleri kırılıyor, çocuk sapasaÄŸlam. Bize teÅŸekkür ediyorlar. Hala saklıyorum onu. Bunun hiç bir maddi karşılığı yok. Tamamen manevi. Bu konuda inÅŸallah birilerinin dikkatini çekebiliriz. Çünkü eminim ki herkesin, çocuÄŸu var, yeÄŸeni var.Ä°ki çocuÄŸum var iÅŸimi mutlulukla yapıyorumSiz bu yola baÅŸ koymuÅŸsunuz anlaşılan. Ben bu iÅŸi yaptığım için çok mutluyum, çünkü, çocukların can güvenliÄŸine katkıda bulunuyorum. Bu benim için en büyük baÅŸarı.Sizin kaç çocuÄŸunuz var?Ä°ki çocuÄŸum var. Onun için çok büyük bir mutluluk bu iÅŸi yapmak. Asla ticaret yapıyorum gibi gelmiyor, fakat bir yandan da hala oto çocuk güvenlik koltuÄŸu kullanmayanları gördüğüm zaman çok üzülüyorum, bir ÅŸey yapmak lazım. Tek başınıza yapmanız mümkün deÄŸil.Neler yapmayı planlıyorsunuz? Evet projelerimiz var. Broşürler bastırdık; ‘‘şunları yapmayın, bunları kullanın, alırken ÅŸunlara dikkat edin’’ gibi bilgiler veriyoruz insanlara. Destek departmanımızda bize soru sorun diyoruz, hastanede doktorlara broşür bırakıyoruz, yani ulaÅŸabildiÄŸimiz her yere ulaÅŸmaya çalışıyoruz. Ama daha geniÅŸ projelerde çalışmak istiyoruz ÅŸimdi. Onunla ilgili çalışmalarımız var ama netleÅŸmeden söylemek istemiyorum.Türkiye’de standart yokÇocuk oto güvenlik koltuklarının bir standardı var mı?Türkiye'de böyle bir standart yok; Avrupa'da var. Bu standardın adı ECE R44. Avrupa Komisyonu'nun bir yönetmeliÄŸi bu. Standart numarası. Onları hazırlarken firmalara soruyorlar nasıl olması gerektiÄŸini. Biz de TSE'ye standartları gönderdik, kullansınlar diye. Bu bir anlamda ilk yaptığımız çalışmalardan biri, çünkü hiç bir standart yok Türkiye'de. Ä°steyen istediÄŸini üretiyor, götürüyor yurtdışında satıyor. O standardın uygulanması için TSE'ye baÅŸvurduk. Bize, ‘‘ne olduÄŸunu bulun, bize gönderin' dediler. Avrupa Komisyonu'na mail göndermiÅŸtim, cevap geldi, yanlış hatırlamıyorsam 300 sayfalık falan bir dosyaydı. Gönderdim TSE'ye, 'Tamam biz bir toplantı yapacağız, ve sizi çağıracağız' dediler. Hala bekliyoruz. Hiç bir standart yok ÅŸu anda. Bu standartlar dahilinde baÅŸka neler var?Dayanıklılık en önemlisi, çarpmaya dayanma, koruma, çarpmalardaki enerjiyi emici özelliÄŸi, kilitlerin kaç kez açıp kapanabileceÄŸi. İçinde kullanım kılavuzu bulunması gerekiyor. Bunlara varana kadar çok geniÅŸ bir çerçevede düzenlenmiÅŸ bir standart. Hatta yeni bir bilgi geldi. Önümüzdeki yıldan itibaren, Avrupa Komisyonu her ülkeye müfettiÅŸ gönderecek. EÄŸer orada kendi dilinde kullanma kılavuzu yoksa, ‘‘evde kullanmayın’’ gibi etiketler yoksa, o firmanın o ülkede satış yapmasını yasaklayabilirler. Gittikçe katılaşıyorlar.Â
button