Şermin TERZİ / TRABZON
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2010 00:00
Ortodoksların kalbi bugün Trabzon’un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı’nda atacak.
Bir asırdır ayine izin verilmeyen manastırda, Fener Patriği Bartholomeos tarafından ilk kez yönetilecek ayine Rusya, Gürcistan ve Yunanistan’dan binlerce Ortodoks katılıyor. Sümela’nın avlusu küçük olduğundan ayine Patrikhane’nin isimlerini belirlediği 500 kişi katılacak, diğerleri Manastırın alt bölgesinde bekleyecek. Sümela’ya ulaşmak için 400 metrelik patika yolu çıkarken, yanımda yürüyen kişinin Yunanca konuştuğunu duyunca, sohbet etmek istedim. İngilizce bir şeyler söyledim, anlamadı, Yunanca konuşmaya devam etti. İkimizde birbirimizle anlaşamayınca, bu kez ağzından “Kardeş, kardeş” lafı döküldü. Bu kelime galiba her şeyi anlatıyordu zaten.
Dedelerimiz burada yaşadı
Manastır’ın tepesinden tanıdık bir ses geliyordu. Kemençe sesi, müzik her şey tanıdıktı ama sadece şarkının söylendiği dil yabancıydı. Sesin geldiği tarafa baktım, 20-25 kişilik bir Yunan kafilesi şarkılar eşliğinde Manastıra tırmanıyordu. Söyledikleri iç yakıcı müzik neyi anlatıyordu bilmiyorum ama pek çoğunun elinde mendil, gözyaşlarını siliyordu. Selanik’in çok yakınındaki Katerini’den, ayine katılmak için Sümela’ya gelen gruptaki herkes Türkiye’ye ayine izin verdiği için minnettardı. Kemençeyi çalan Nikos Apostolidis, “Bizler için burası dünyadaki en kutsal yer. Meryem Ana için kurulmuş en büyük kilise. Dedelerimiz burada yaşadı, burada dualar etti. Biz de üçüncü nesil olarak onlarla aynı duyguları yaşamak istiyoruz. Yıllar sonra böyle bir ayine izin verilmesi hepimizi çok mutlu etti” dedi. Bu sırada gözyaşlarını silen Zaira Lazaridou ise “Burada olmak tarifi imkansız bir duygu. Bizleri koruyan Meryem Ana’yı ziyaret etmek, Hıristiyanlar için en yüksek ibadettir. Türk halkına bu ayine izin verdiği için minnettarız” diye konuştu.
Sümela kemancısı: Gelsinler
Trabzon halkı ise ayin konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bazıları ramazan ayında ayin yapılmasına karşı diğerleri ise “Dualarını etsinler kime ne zararı var” diyor. Sümela Manastırı yolunda Rumları, Trabzonlu Necdet Çoban kemençesiyle karşılıyor. 46 yaşındaki Çoban, “3 yıldır Sümela’da kemençe çalıyorum. Gelsinler ibadetlerini yapsınlar. Zaten geri dönecekler. Kendimizi onların yerine koyalım biz nasıl yurtdışında ibadethanemiz olsa gitmek istesek onlar da ister” diyor.
Emekli Vural Sağlam’ın konuya yaklaşımı ise şöyle: “İnsanların kendi dinini yaymak istemesinden daha doğal ne var. Elbette uğraşacak, insanlar özgür şekilde kararını verecek. Müslümanlar misyoner faaliyet yapmıyor mu? Biz yapınca iyi, onlar yapınca mı kötü? Hem böyle bir şeyin turizme katkısı olacaksa, niye karşı çıkılıyor hiç anlamıyorum.”