Trablus'ta gazeteciler rehin alındı

GAZETECİLERDE ENDİŞELİ BEKLEYİŞ / FOTO GALERİ

Başkent Trablus'taki Rixos Otel'de üslenen gazeteciler, isyancıların şehre girmesiyle başlayan çatışmalar nedeniyle rejime bağlı güçler tarafından otelden ayrılmalarına izin verilmiyor. Gazeteciler, saatlerdir otelden dışarı çıkamıyor.

Aralarında CNN, BBC ve Reuters gibi dünyanın önde gelen yayın organlarının temsilcilerinin bulunduğu gazeteciler, Trablus'un düştüğü bu tarihi günde yayın yapamadı.

Trablus'tan gelen haberler, ilerleyiş boyunca isyancılarla birlikte hareket eden gazeteciler tarafından geçildi. Trablus'tan gece boyunca yapılan yayınlarda İngiliz Sky News kanalı rakiplerinin bir adım önüne geçti. Sky News muhabiri, isyancılarla birlikte ilerlerken, süreci de adım adı izleyenlerine ulaştırdı.

Otelde bulunan gazeteciler, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden an be an yaşadıklarını aktarıyor. CNN muhabiri, Kaddafi'ye bağlı güvenlik görevlilerinin otelden ayrıldığını ve otelde yalnızca birkaç çalışan ile gazetecilerin kaldığını iletti.�

Yeşil Meydan’da bulunan El Cezire muhabiri Zeina Hodr, “Gazetiler oteli terk edemiyor çünkü Kaddafi’ye bağlı silahlı kişiler otelin içi ve dışında geziniyor” dedi. Hodr, “Bazılarıyla temas kurduk. Bize canlı kalkan olarak kullanılmak için otelde tutulduklarını söylediler” dedi.

KADDAFİ ASKERLERİ DIŞARIDA BEKLİYOR

BBC’nin Trablus’ta bulunan muhabiri Matthew Price, Rixos otelinde yaşananları anlattı:

İlk önce Kaddafi’ye bağlı yetkililerin eşleri ve çocukları eşyalarını toplayarak beş yıldızlı Rixos otelini terk etmeye başladı. Yabancı gazetecilerin kalacağı yer olarak belirlenen Rixos oteli, hükümet sözcüsü Musa İbrahim’in sık sık basın toplantısı düzenlemeye başlamasıyla hükümet yetkilileri için güvenli nokta haline geldi.

Ancak Trablus’un düşmesiyle üst düzey hükümet yetkililerinin aileleri oteli terk etmeye başladı. İsyancılar Trablus’u şaşkınlık veren bir hızla ele geçirirken, aylardan beri burada çalışan tercümanların da otelden ayrıldığını fark ettim.

Rixos’tan ayrılanlar arasında, merkez binaları NATO tarafından bombalandığından bu yana otelden yayın yapan devlet televizyonu çalışanları da vardı.

OTEL İÇİNDE ÇATIŞMA

Birçok kişinin terk etmesinin ardından, Rixos oteli içinde şiddetli çatışmalar başladı. Uzun saatler boyunca ağır silahlar oteli sarstı.

Uluslararası basın mensupları olarak ne yapabileceğimiz konusunu tartışmak için bir araya toplandık. Çelik yelek ve miğfer kuşanıp çıkış noktalarını belirledik. Ardından otelin şefi gelerek akşam yemeği isteyip istemediğimizi sordu. Miğferlerimizi yanımıza koyup çelik yelekler içinde yemek yedik. Ardından silahlar tekrar devreye girdi ve otelin içinde patlamalar duyuldu.

Kaddafi güçleri dışarıdaki yolda bir güvenlik noktası kurdu. İçeride isyancılara hedef olarak kısıldık. Bu esnada, Musa İbrahim muhtemelen son basın toplantısını düzenledi. Bize, bir ateşkes sağlanmazsa çok büyük can kaybı yaşanabileceğini söyledi.

Otelin lobisinin dışında bulunan silahlı genç bir adam muhabirlerden birisine bağırarak onu isyancılara bilgi vermekle suçladı. Başka bir köşede, Libya hükümeti adına yabancı gazetecilerden sorumlu olan Dr. Aguila, elinde bir silahla yanımdan geçti. Geçen hafta bana, “ülkesini savunmak için gerekirse en ön cephede yer alacağını” söylemişti. İçimden, “çok geç” diye düşündüm.

ÇATIŞMALAR HENÜZ BİTMEDİ

Ben bunları yazarken, hala yaşanacak çatışmalar bekliyor. Rixos otelinin dışındaki sokakların güvenli olduğuna inanmıyoruz. Kaddafi’nin askerleri ise dışarıda beklediği için oteli terk edemiyoruz.

Diğer yerlerde sevinç gösterilerinden değil ancak çatışmalardan yükselen silah sesleri duyuyorum. Trablus’ta çok sayıda insan dışarıda kutlamalara katılmak bir yana, evlerinde saklanıyor.

Halen, 40 yıldır halkını cezalandırabilme yeteneğini ustaca gösteren Kaddafi’nin yeni bir saldırı yapabileceğine yönelik kaygı verici bir olasılık var. Ancak şu an bu mümkün değil gibi görünüyor. Şu an görünen durum, bir diğer sevilmeyen Arap rejiminin daha Arap Baharı’nın kurbanı olduğu.