Toyota, müzisyen robotlarla teknolojiyi otolara taşıyacak

Güncelleme Tarihi:

Toyota, müzisyen robotlarla teknolojiyi otolara taşıyacak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2007 00:00

Teknoloji konusunda dünyanın en gelişmiş ülkesi olan Japonya’da, otomobil üreticilerinin ortaya çıkardığı birçok yenilik çoğu teknoloji firmasını kıskandırıyor. Öyle ki, dünyanın en büyük otomobil üreticisi konumundaki Toyota, sahip olduğu robot teknolojisi ile sadece bu konuda üretim yapan firmalardan oldukça ilerde olduğunu gözler önüne seriyor.

Toyota’nın son olarak tanıttığı ’Kemancı Robot’ içli içli çalıp, bizleri iç dünyamızda gezintiye çıkarmasa da teknolojinin ne denli hızla gelişmekte olduğunu kanıtlıyor. Daha önce Trompet çalan versiyonu ile karşımıza çıkan müzisyen robot, bu sefer çalması ustalık isteyen keman ile sahnede. Toyota şimdilik robotlardan oluşan bir fasıl ekibi kurmayı düşünmese de 2010 yılında insan hayatını kolaylaştıracak yardımcı robotları piyasaya sunmayı planlıyor. Peki Honda’nın Asimo ile başlattığı bu robot modasının otomotiv dünyasına katkısı ne? Toyota’nın iddiasına göre, yeni geliştirilen her robot, otomotiv dünyasına yepyeni teknolojiler kazandırıyor.

KEMANCI ROBOTUN OTOMOBİLE ETKİSİ

Japon üretici Toyota, en yeni robotun üzerindeki teknolojilerin, üretilecek otomobillere nasıl uygulanacağını çok basit bir şekilde açıklıyor. Kemancı robotun doğru notaları basabilmesi için, parmak basıncının ve hareketlerinin en doğru şekilde sensörlerle sürekli olarak kontrol ediliyor. Toyota bu noktada, geliştirdikleri bu teknolojiyi drive-by-wire yani elektronik iletim sisteminin temeli olarak görüyor. Bu noktada drive-by-wire sistemi, sürücünün otomobili kullanırken direksiyonu ne kadar sıktığını sensörler vasıtası ile kontrol ediyor ve aracın kullanım özelliklerini ona göre anlık olarak değiştirebiliyor. Toyota’nın tekerlekli sandalye biçimindeki diğer robotu ise; yüzyılın icadı olarak tanıtılan Segway’e ciddi bir alternatif oluşturuyor. Fakat bu taşıyıcı robotu Segway’den ayıran en önemli özelliği, sürücünün kontrolüne ihtiyaç duymadan manevra yapabilmesi. Robot ayrıca, üzerinde gidilen yüzey çıkıntılı olsa da, koltuğu hep aynı seviyede tutarak uçan halı hissini yaşatmayı başarıyor. Bu teknolojiler otomobillere yansıtıldığında ise, ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Sürcünün müdahalesine gerek kalmadan engelden kaçabilmeyi sağlayan sensörler otomobillerde de kullanılarak kaza oranının azaltılabilecek. Sabit koltuk teknolojisi sayesinde ise, aracın sürüş dinamikleri arttırılarak, yol tutuşun en üst seviyeye çıkarılması sağlanabilecek. Son yıllarda robotlardan sonra konsept otomobillerde de karşımıza çıkan ses ve görüntü tanıma sistemleri de sürcünün uykuya dalmasını engellemek için kullanılabilecek. Yani uzun yolda otomobil sürücü ile sohbet ederek en iyi şekilde yol arkadaşlığı yapacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!